Çocuklarda gece alt ıslatma problemi kendiliğinden düzelebilir mi?
Gece alt ıslatma, ya da ‘enürezis nokturna’ adı verilen durum 5 yaşından sonra istemsiz olarak ayda ikiden fazla yatak ıslatma olarak tanımlanmaktadır. 5 yaşındaki her 7 çocuktan birisinde bu durum görülmektedir. Okul çağındaki çocuklarda ise kabaca her 10 çocuktan birisinde bu durum devam eder. Gece alt ıslatan çocukların her yıl %15’i tedavi uygulanmasa da kendiliğinden iyileşebilmektedir. Ancak 5 yaşından sonra tedavi edilmediği takdirde çocuklarda sosyal ve psikolojik bazı sorunlara yol açmaktadır.
GECE ALT ISLATMA SOSYAL VE PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇABİLİR!
Gece alt ıslatan çocuklar büyüdükçe bu durumun farkına varmaya ve daha çok rahatsız olmaya başlarlar. Özellikle okul çağına gelmiş olan çocuklarda halen bu durumun devam ediyor olması, okul başarısını düşürmekte, arkadaşlık kurmada zorlanmalara yol açmakta, sosyal ve psikolojik sorunları beraberinde getirmektedir. En basitinden gece kalmaya bir akrabasına veya yakınına gittiklerinde alt ıslatma korkusu daha da alevlenmekte ve çocuklarda utanma ve içine kapanık bir hal almaya yol açabilmektedir. Yatılı okula gidecek olan çocuklar buralara gidemez ve sosyal hayatın her alanında çocuklarda bir baskı oluşur. Bu nedenle gece alt ıslatma ciddiye alınması gereken bir durum olup 5 yaş üzerinde mutlaka tedavi edilmelidir.
GECE ALT ISLATMA NEDEN OLUŞUR?
Doğru bilinen yanlışlardan birisi, gece yatak ıslatmanın psikolojik nedenli olduğudur. Hastaların %90’dan fazlasında sebep psikolojik değildir. Ancak hastalık tedavi edilmezse o zaman psikolojik problemlere yol açabilir.
Alt ıslatmanın en önemli nedenlerinden birisi şüphesiz genetiktir. Anne ve babasında çocukluk döneminde gece yatak ıslatma öyküsü varsa, çocuklarında bu durumun görülme olasılığı %80’lere varmaktadır. Sadece birisinde bu öykü varsa çocuklarda %40 oranlarında görülebilmektedir. Burada kritik olan nokta şudur; ‘’zaten bizde de bu durum vardı, kendiliğinden geçer’’ denilmesi hastalığın tedavisini zorlaştırmakta ve geciktirmektedir.
Bu duruma yol açan diğer nedenler, gece idrar üretiminin normalden fazla olması, mesanenin aşırı aktif çalışması ve gece uyanma bozukluğudur. Her çocukta bu durumlardan bir tanesi daha baskın sebep olabilir. Ancak tedavi, hastanın ıslatma sıklığına, yaşına, cinsiyetine ve altta yatan duruma göre hekim tarafından en uygun şekilde belirlenecektir.
Bir de daha önce gece yatak ıslatma durumu hiç olmayan ancak belli bir yaştan sonra ıslatması başlayan çocuklarımız vardır. Bunlar bu hastalık grubunun çok az bir kısmını oluştururlar ve bu durum ‘sekonder enürezis nokturna’ olarak adlandırılır. Çocuklarımızda altta yatan bir psikolojik travma bu duruma yol açabilir. Anne ve babanın boşanması, okulun değişmesi, yakın çevreden birisinin vefatı, cinsel istismar gibi durumlar sonradan başlayan yatak ıslatma durumuna yol açabilir.
ÇOCUKLARI SUÇLAMAK VE CEZALANDIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL!
Gece alt ıslatma konusunda yapılan en büyük yanlışlardan birisi, yatağını ıslatan çocuğun yakınları tarafından suçlanması veya cezalandırılmasıdır. Böyle bir durumda bu sorun çok daha büyük bir hal alıp tedavisini daha da güçleştirebilir. Aileler bilmelidir ki alt ıslatma çocuğun bir suçu değildir. Bilerek yaptığı bir durum hiç değildir. Tam tersine böyle bir durumla karşılaşıldığında çocuğumuza destek olmalı, kuru kalktığı gecelerde küçük ödüllendirmeler yapılmalıdır.
ÇOCUK ÜROLOJİSİ UZMANINA BAŞVURUN
Çocuklarda alt ıslatma ortalama 3 ila 5 aylık bir süreç içerisinde tama yakın tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. İlerleyen yaşlarda tedaviye direnç artmakla birlikte tedavi süresi uzasa da tam kuruluk sağlanabilir. Bu nedenle aileler bir çocuk ürolojisi veya bir çocuk nefrolojisi uzmanına başvurmaları uygun olacaktır. Tedavi yöntemi olarak ilaç veya alarm tedavisi denilen farklı seçenekler bulunmaktadır. Burada hekimin tecrübesi ve hastanın özelliklerine göre en doğru tedavi seçimi yapılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.