Çocuklara Disiplin Anlayışı kazandırma
Uzman Psikolog Özge Türk / Alman Hastanesi
Cezayla mı? Ödülle mi? Nasıl Bir Dispilin
Disiplin, içsel denetimi sağlamak amacıyla bireyin kendisi ve çevresiyle uyumlu yaşayabilmesini sağlayan kural ve sınırların tümüne denir. Disiplin, sorumluluğun içselleştirilmesi ile sağlanabilir. Disiplin, çocukluğun erken dönem yıllarından itibaren başlayan bir süreçtir. Anne ve babalar çocuklara yeni bilgiler ve beceriler kazandırmaya çalışırlarken bunu ceza ve kontrol ile karıştırabilmektedirler. İyi bir disiplin anlayışı içerisinde çocuğa sınır ve kural koyma yer almaktadır. Çocuk, yapması ve yapmaması gerekenleri kendiliğinden bilemez, bunu ona öğretecek olan anne ve babasıdır . Çocuğa kabul edilen ve kabul edilmeyen davranışları net bir şekilde belirtmek gerekmektedir. Örneğin ; kardeşine kızan ve vurma teşebbüsüne geçen bir çocuğa :‘Kardeşine kızabilir,ona sinirlenebilirsin,ancak ona zarar vermek yok’ gibi bir söylemle hem sınırları belirlemiş hem de çocuğun içinden gelen duyguları anlamlandırmasına yardımcı olmuş hem de çocuğun kendi kendinin denetimi için açıklama yapmış olursunuz. Uzun açıklamalar çocukları sıkabilir, söylemlerinizde net ve açık olmalısınız. Çocuk , dürtüleriyle hareket eden ve dünyanın onun etrafında döndüğünü zanneden bir varlıktır. Anne ve baba , çocuğa bu dürtülerini frenlemeyi ve kontrol etmeyi öğretmektedir. İyi bir disiplin anlayışı içerisinde tehditler ve zorlamalar olmamalıdır. Örneğin ; ‘Eğer x davranışı yapmazsan seninle konuşmayacağım’ yerine ‘x davranışı şu şekilde yapmalısın’ gibi kısa bir mesaj çocukta daha etkili olmakta ve davranışın yapılması sizinle ilgili bir durumdan bağımsız gerçekleşmektedir. Çocuğu odaya kapatma, dayak gibi davranışlar çocuğun size karşı hırslanmasına ve saldırgan tepkilere yol açmaktadır ; ayrıca izole edilen ve şiddet gören çocuk benlik saygısını yitirmekte ve kendine olan güveni azalmaktadır. Bu sebeplerden bu tip davranışlardan uzak durmalısınız.
Çocuğu en iyi disipline etme yolu öncelikle onu anlayabilmekten geçmektedir. Eğer çocuğun duygu ve düşüncelerini anlayabiliyor ve bunu ona gösteriyor iseniz, çocuk da sizi anladığını ifade eden davranımlarda bulunacaktır. Küçük çocuklarda bu durum oyun aracılığı ile kolaylaşmaktadır. Oyun aracılığı ile iletişiminiz artacak ve güçlenecektir. Eğer çocuğun ihtiyaç ve gereksinimlerine saygılı olmazsanız ; örneğin ; tam bir oyunu tamamlamak üzereyken onu kolundan tutup kaldırır, yemeğe götürmeye çalışırsanız, hayal kırıklığından dolayı çocuk ne yemek yiyecek ne de istediğiniz başka şeyi yapacaktır ; tam tersine size tepki gösterecektir. Hemen kendi koşulunuzda böyle bir durumda neler olabileceğini düşünün ; tam bir filmin sonu gelmişken, birisi sizi kolunuzdan tutup kendi istediği birşeyi yaptırmak için zorluyor. Herhalde hiç hoşunuza gitmezdi. Öyleyse , karşılıklı iletişimde saygının önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz. Disiplin ancak saygı ve sevgiyle gerçekleşebilir.
Tehditler, yasaklar ve cezalandırmalar yerine çocuğa örnek olmayı deneyin
Örneğin ; Ali’ye ‘Odanı toplamanı söylemiştim,neden hala toplamadın?’ yerine ‘Hadi gel birlikte toplayalım,nasıl toplanacağını sana göstereyim’ demeniz bir sonraki sefere oda toplama davranışını tek başına yapabilmesi için çocuğu teşvik edici bir tutum olmaktadır. Yani onu suçlayacağınıza , yol gösterin. Çocuğa kuralların uygulanmasında rol ve sorumluluklar verin.
Belirli bir disiplin anlayışının devamlılığı ve sürekliliğini sağlamada ‘tutarlı olmanın’ önemli bir yeri bulunmaktadır. Yani ‘hayır’ların kolaylıkla ‘evet’ e dönüşmemesidir. Bazı anne ve babalar çocuk ağladığında dayanamayıp, koydukları kural ve sınırları bir anda alt üst ediverirler. Bu durumda disipline etme süreci sekteye uğramış olur, hem çocuğun kafası karışır hem de sizin için her şey ‘al baştan’ a dönüşür. Bu sebepten tutarlı olmanın disiplin anlayışı içerisinde önemli bir yeri vardır.
Bir başka nokta sorun olan davranıştan önce beklentilerinizi açıklayabilmektir. Örneğin ; çocuk ile sokağa çıkmadan önce neyi alıp, neyi alamayacağınızı kesin olarak belirtirseniz, bir sonraki problem davranışı engellemiş olursunuz. Çocuğa kızmamak için ön tedbirler alabilirsiniz; örneğin odası sürekli olarak dağınık olan bir çocuğa yazılı notlar ile hatırlatma yapabilirsiniz. Kabul edilemez bir davranışın yerine alternatifler sunabilirisiniz; örneğin ‘Duvarları çizmek yok,işte sana kalem ve kağıt’gibi. Sorun olan davranışın sonuçlarını kontrol etmeye çalışmayın ; eğer tüm uyarılara rağmen aynı davranışı tekrar ediyorsa sonuçları yaşamasına izin verin . Örneğin ; ödevlerini yapmayan bir çocuğun ödevlerini yapmak yerine , bırakın çocuk öğretmeni ile sınıfta hesaplaşsın.
‘Ödüllendirme’nin bir davranışı kazandırma sürecinde önemli bir yeri olduğunu unutmayın. Çocuğun içsel dünyasında anne-babasının ve çevresinin onayını alması, beğenilmesi kavramları çok önemli yer tutmaktadır. Bu sebeple yapabildiği şeylerde onu sözel ödülle onurlandırın. ‘Aferin, bravo, çok iyi’ gibi söylemler çocuğu yüreklendirecek ve davranışın yapılmasını pekiştirecektir. Bunun yanı sıra, maddi ödüller kalıcılığı olmayan ve ‘pazarlığa’ dönüşebilecek, sözel ödüle göre daha etkisiz araçlardır. İllaki bir maddi ödül verilecekse de olumlu davranışın akabinde verilmesi gerekmektedir ; üç hafta sonra ödüllendirilen bir çocuk için hangi davranış için ödüllendirildiği artık unutulmuş olacaktır.
Kriz anında öfkenizi kontrol etmeye çalışıp, serinkanlı olmalısınız ; yani şimdiki tabirle ‘cool’ olmalısınız, sinirlendiğinizi ve öfkelendiğinizi gören çocuk için bu durum bir koz teşkil etmekte ve davranışın sürekliliği artmaktadır.
Belirli bir davranışın yerleşmesini istiyorsanız tutarlı, kararlı, sakin olun ve çocuğunuzun o anki duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın, emin olun bu tutumunuz cezalandırma sisteminden daha fazla işe yarayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.