Çocuklar 2 Yaşında Neden İnatlaşırlar?

Çocuklar 2 Yaşında Neden İnatlaşırlar?
İki yaş; bilimsel kaynaklarda inat, özerklik dönemi olarak tanımlanır. Söz dinlememe, hareketlilik ve sıklıkla karşılaşılan ağlamalar bu yaşın karakteristik belirtilerindendir...

İki yaşındaki çocuğunuzu; artık bir kaşif olarak tanımlayabilirsiniz. Yürüme becerileri ile merak ettiği, dokunmak istediği her şeye rahatlıkla ulaşabilir. Bunun için büyük bir heyecan duyar, onu engellemek istediğinizde ise size büyük bir sinirle karşı çıkabilir. İstediğinin olması için sonuna kadar direnir. Çığlık çığlığa ağlayabilir ya da kendini yerlere atabilir. Bu ufacık olayda nasıl böyle büyük tepkiler verdiğine şaşırabilirsiniz. Bazı anneler bu durumda nasıl davranması gerektiği konusunda çözümsüz kalabiliyor. 

İki yaş; anne babalar için zorlu bir dönemdir. Bu konuda binlerce aileden sorular alıyoruz. Tüm sorulara vermiş olduğumuz cevap aynı. “İnatlaşmaların, bu yaştaki bir çocuk için normal bir gelişim süreci ve davranış biçimi olduğudur.”

Bu durumun bir sendrom olarak tanımlanmasının nedeni nedir?

İnatlaşmalar ve ağlamalar karşında anne ile çocuk arasında bir çatışma süreci başlar. Bu çatışma süreci; ailenin bu davranışlar karşısında nasıl davranacağını bilememesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin; çocuğun televizyon kumandası ile oynamak istemesi karşısında anne kumandayı elinden almaya çalışırsa çatışma başlar. Anne kumandayı neden alması gerektiğini anlatmaya devam eder ama ağlama bir türlü durmaz, hatta artarak devam eder. Bu süreçte artık anne daha sinirlidir ve ses tonu daha da yükselmiştir. Konu kumandayı almaktan çok anne ile çocuğun mücadelesi haline gelir. Sonuç; ağlayan bir çocuk, ağlayan, sinirli ve tükenmiş bir anne.

Çocuğun yetişkin ile sık sık yaşamış olduğu bu uzun inatlaşma süreçleri sendrom olarak ifade edilmektedir.

Çocuğunuz sizinle neden inatlaşıyor?

İki yaş döneminin genel özelliği olduğu için… Bu yaş; bilimsel kaynaklarda da inat dönem, özerklik dönemi olarak tanımlanır. Yani çocuğunuzun yaşamış olduğu bu davranış süreci gelişiminin doğal bir parçasıdır.

Özerklik dönemi; çocuğunuzun kendisini ortaya koyduğu, istediği her şeyin yapılması konusunda ısrar ettiği, her şeyin sahibi olduğunu düşündüğü, istediği kıyafeti giymek istediği dönemdir. Bu ısrarlı çabaları sizi ne kadar yorsa, sinirlendirse de tüm bunları bir geçiş dönemi olarak kabul etmek ve bu döneme her şekilde hazırlıklı olmak zorundasınız. Eğer bu dönemdeki abartılı tepkilerinin yaşının bir özelliği olduğunu ve neler yapılması gerektiğini bilirseniz bu dönemi daha rahat bir şekilde atlatabilirsiniz.

Gün içinde sık engellendiği için: İki yaş dönemindeki bir çocuğun sağlıklı gelişimi için keşfetme çalışmalarına izin verilmelidir. Karşılaştığı her şekil, her renk, her ses her farklı nesne onun yeni bir şey öğrenmesini sağlar. Algılarını güçlendirir ve zihinsel gelişimini destekler. Gün içerisinde çocuğunuza yönelttiğiniz her “HAYIR!” kelimesi onu yeni şeyler keşfetmek için engeller. Bu nedenle bu kelimeyi kullanmamaya özen göstermelisiniz. Koruyucu ve kollayıcı tutum sergileyen, titiz, düzenli, endişeli annelerin bu davranışı daha çok yaptığını gözlemliyoruz.

Gün içinde yapılan davranışları ile ilgili olarak sürekli engellenmesi çocuğunuzu sinirli yapar. Sinirli olan çocuğunuz ise sizinle daha çok inatlaşır.

Dil gelişimi henüz tam olarak tamamlanamadığı için: Çocuğunuzun dil gelişiminin yeterli düzeyde olmaması da çocuğunuzu size karşı daha inat yapabilir. Konuşarak kendisini ifade edemeyen, istek-duygu ve düşüncelerini paylaşamayan bir çocuk daha sinirli olabilir. İsteklerini davranışları ile göstermeye çabalayabilir. Kendisini yere atabilir, başına ya da size vurabilir. Böyle bir çocuk size karşı daha inat davranışlar sergileyebilir. Bu durumda çocuğunuza karşı daha anlayışlı ve sabırlı davranmalısınız. Konuşamadığı için ne istediğini anlamaya çalışın ve ona uyumlu davranın. Onunla inatlaşmamaya özen gösterin ki bu durum bir sendroma dönüşmesin.

Gün içerisinde yeterli düzeyde enerjisini boşaltamadığı için: İki yaş çocuğunun enerjisi oldukça fazladır. Her yere koşar, sürekli hareket halindedir hoplar,zıplar. Her yere dokunmak ister. Bu enerjinin kullanılması gelişimi için çok önemlidir. Bu nedenle gün içerisinde çocuğunuza enerjisini boşaltabileceği geniş oyun alanları yaratmalısınız. Parklar, oyun grupları, birlikte yapılan keyifli yürüyüşler çok işinize yarayacaktır. Enerjisini boşaltamayan bir çocuk daha huzursuz olur ve size her konuda daha çok direnir.

Siz gergin olduğunuz için: Evinin, eşinin , evliliğinin ,işinin , çocuklarının ya da yaşamın diğer alanlarının sorumluluğunu almak sizi bazen yorgun düşürebilir. Gün için gerekli enerjiye sahip olamadığınızda daha gergin ve sinirli olmanız çocuğunuzla iletişiminize yansıyacaktır. Sabrınız azalır ve en ufak bir olayda bile daha büyük tepkiler göstermenize neden olur. Bu tepkileri çocuklar kaç yaşında olursa olsun hissedebilir ve aynı tepkilerle size cevap verebilir.

İki yaşında bir çocuğa sahipseniz kendinize daha fazla zaman ayırmalısınız. Bir çok anne bu zamana bir türlü sahip olamadığını ifade ediyor ve üzülüyor. Kısa molalar bile çok işe yarayabilir. Öğlen uykusunda okuyacağınız bir moda dergisi, bir keyifli kahve veya sevdiğiniz bir müzik sizi dinlendirecektir. Bu molaları; evi toparlama zamanı olarak değil kendinizi toplarlama zamanı olarak kullanmalısınız.

Sizinle “İnatlaşan” çocuğunuza nasıl davranmanız gerekir?

1) O dirense de siz onunla inatlaşmayın. Siz yetişkinsiz o çocuk, siz ondan daha güçlüsünüz unutmayın.

2) Bu davranış biçiminin; yaşının ve gelişiminin bir özelliği olduğunu hatırlayın.

3) Yapmasını istemediğiniz bir davranışı var ise; kızma, engelleme,bağırma, cezalandırma gibi davranışlar göstermeyin. Bu davranışlar onun gün içerisinde size daha uyumsuz olması sonucunu yaratır.

4) Yapmasını istemediğiniz davranışla ilgili çok fazla açıklamalar yapmayın. Sizi anlamasını ve bir daha yapmamasını beklemeyin. Bu oto kontrolü kullanabilecek kadar henüz büyümedi. Birçok anne “Anlatıyorum, açıklıyorum, güzel güzel konuşuyorum ama hala yapmaya devam ediyor.” İfadelerinde bulunuyor. Bu güzel anlatımlarınıza daha büyük yaşlarda daha olumlu tepkiler verebilecektir.

5) Yapılmasını istemediğiniz bir davranış gösterdiğinde oyunla ilgisini başka bir yöne çekin. Bu yaş döneminin dikkat süresi çok kısa olduğundan eğer yaratıcı olabilirseniz dikkatini inatlaştığı olaydan hemen dağıtmayı başarabilirsiniz.

Örneğin: yemeğini yememek için size direniyorsa bir portakal ya da elmayı komik bir kukla haline getirerek – sevimli bir ismi de olsun–bu kuklaya yemeği yedirmek ya da göbeğine bir isim takarak onu konuşturmak . Oyunları kullanarak çocuğunuza istediğiniz birçok davranışı yaptırabilirsiniz. Bu oyunları yaratırken olaylara çocuk gözüyle bakmayı deneyin. Direnme devam ederse başka bir oyuna geçin.

6) Oyunlar işe yaramadığında açıklamaları ve ilgiyi kesin. Başka bir işle ilgilenin. Kısa bir süre sonra ağlamasının sonlandığını , sakinleştiğini göreceksiniz.

Çocuğunuzu bu dönemde uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş ya da problemli bir çocuk olarak asla tanımlamayın. 3 yaş sonrasında size ve koymuş olduğunuz kurallara uyum sağlayabilecek gelişim düzeyine sahip olacaktır. Çocuğunuz büyürken içinde bulunduğu gelişim dönemini çok iyi tanımalısınız, çünkü bazen normal olan davranışlar anne-babalar tarafından problem olarak değerlendirilebiliyor.

İki yaş Sendromu ile başa çıkmakta zorlanan aile bir uzman desteği alabilir. Aksi halde çocukla iletişim gittikçe bozulur,çocuğun kişilik gelişimi olumsuz etkilenir, yemek-uyku gibi rutinlerde tepkiler artar, yemek yememe, uyku düzeninde bozulma ve sinirlilik görülebilir.

Psikolog Eda Gökduman

Bu haber toplam 7205 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum