Çocuğunuzu Sonbahar Alerjisinden Korumanın 12 Yolu
Vücudun bazı maddelere karşı gösterdiği “aşırı hassasiyet reaksiyonu” nedeniyle ortaya çıkan alerji, çocukluk çağında başlayarak yaşam boyu devam ediyor. Açık tenli ve renkli gözlü çocuklar ile nemli ortamlarda ve deniz kenarında yaşayanlar alerjiye daha yatkın oluyor. Şikayetlere neden olan alerjenlerin çoğu organik kökenli ve mevsim geçişlerinde hastalığı daha da alevlendiriyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mustafa Armut, özellikle çocuklarda sonbahar ayında alevlenen alerjik rahatsızlıklar hakkında bilgi verdi.
Mevsim geçişleri şikayetleri artırıyor
Çocukta genetik bir alerji altyapısı varsa, çevresel faktörlere bağlı olarak hastalık belirtileri ortaya çıkmaktadır. Özellikle mevsim geçişlerinde etkili olan polen ve toz, rüzgarla taşınarak alerjik bünyeli çocukları hasta etmektedir. Bunun yanında; hayvan tüyü, ev tozu akarları, bazı besinler, böcek zehirleri ve küf mantarları üst ya da alt solunum yollarıyla deri, göz ve sindirim sistemini olumsuz etkilemektedir. Alerji şikayetleri kontrol altına alınmayan çocuklarda nezle, grip, iltihaplı burun akıntısı ve sert bir öksürük görülür. Bazen bu belirtiler sinüzit şikayetleri ile karıştırılabilir. Bu nedenle klinik tablo iyi gözlemlenmeli ve reaksiyona yol açan alerjenler belirlenerek tedavi planı ona göre yapılmalıdır.
Dengeli beslenme ve rüzgardan korunma önemli
Çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığı sonbahar döneminde düzenli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Mevsim sebzelerinden lahana, karnabahar, ıspanak ve havuç, sarımsak ve soğan ile içeriğinde C vitamini olan meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt ve kivi tüketilmelidir. Polenlerin etkili olduğu sabah ve akşam saatlerinde çocuklar dışarı çıkarılmamalı, rüzgarlı alanlardan uzak tutulmalıdır. Hasta olur endişesi ile çocukların kat kat giydirilmesi de doğru değildir. Terlemeye yol açan bu durum çocuğun daha sık hastalanmasına neden olur. Ayrıca hava almayan ve içeriğinde polyester olan giyeceklerin yerine özellikle alerjik bünyeli çocukların, teri emen pamuklu kıyafetler giymesi sağlanmalıdır.
Mevsim geçişlerinde alerji şikayetlerini azaltmak için…
- Alerjik bünyeli çocukların odalarını sık sık havalandırın, ortam sıcaklığını 22 derecede sabit tutun.
- Alerjiye neden olan toz ve akarları elektrik süpürgesiyle temizleyerek ortamdan uzaklaştırın.
- Rutubet ve küf, alerji seviyesini artırır. Çocukların odalarının rutubetli olmamasına dikkat edin.
- Çocukların terlemesine engel olmak için gece üstünü kat kat örtmeyin. Teri emen pamuklu pijama ve gecelik giymesini sağlayın.
- Çocuğunuz alerjik bünyeli ise ona sarılarak yatmak vücut sıcaklığını artıracak ve terlemeye neden olacaktır.
- Yünlü oyuncakları alerjik bünyeli çocuklardan uzak tutun, özellikle gece bu tip oyuncaklara sarıp yatmasını engelleyin.
- Alerjik bünyeli çocukların yaşadığı evde kedi, köpek ve kuş beslemeyin.
- Çocukların olduğu ortamda sigara içmeyin.
- Evde yemek buharının yoğun olduğu ortam olan mutfaklardan alerjik bünyeli çocukları uzak tutun.
- Fazla miktarda tüketilen çikolata, kola, şeker ve sakız alerjik bünyeli çocuklarda sorunlara neden olabilir.
- Alerjik bünyeli çocuklara rastgele ilaç vermeyin. Uzman doktor önerisiyle belli bir zaman diliminde medikal tedavi ve kontrollerini yaptırın.
- Yünlü giysiler, içi boyalı hava almayan tüylü ceketler ve kalın paltolar giydirmeyin. Hava soğuk bile olsa pamuklu giysileri tercih edin.
Kaynak:Aktüel Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.