Çocuğun yaşamında Babanın Rolü

Çocuğun yaşamında Babanın Rolü
Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlıyor. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri, kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemli

Belgin Temur Uzman Pedagog / MİNİKELLER.COM

Çocukla kurulan iletişimde her zaman anne daha önde görülür. Ve babalar da genelde, belki biraz da kolaylarına geldiği için, geri planda kalmayı tercih ederler. Oysa çocuğun yaşamında babanın rolü en az anne kadar önemli.

Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlıyor. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri, kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemli. Baba adayının çocuklarıyla ilk iletişimleri annenin hamilelik döneminde eşine yardımcı olmaya başlıyor.

Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeği hazırlık aşamasında psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli adımları. Doğumdan itibaren bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye yardımcı olmak da yine bebekle fiziksel-psikolojik etkileşimin oluşumunda etkili. Özellikle babaların bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi büyük. Çocuğun doğumundan itibaren onunla yoğun bir iletişim halinde olan babaların, hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artıyor.

Baba ve disiplin

Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasının önemi büyük. Disiplinin oluşturulmasında anneye de babaya da önemli görevler düşüyor. Anneler genelde çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilmek ve bu nedenle kuralları uygularken pratikteki zorluklar nedeniyle tutarlı davranamayabiliyorlar. Bu noktada babanın sadece kızan, bağıran, sert otoriteyi temsil eden, kendisinden korkulan ve tehdit unsuru olarak kullanılan rolde tutulması sıkça rastlanılan bir durum oluyor. Oysa bu tutum hem çocukların yeterince disipline edilememelerine hem de babaya iletişimden uzak bir rol verilmesine neden oluyor. Bunun yerine annenin de babanın da belli esneklikleri de bulunan, mümkün olduğunca ortak disiplin ilkeleriyle yaklaşmaları gerekiyor. Çocuklarıyla daha az zaman geçirmek, kurallarında daha tutarlı olmaları konusunda zaman zaman babalar için avantaj oluşturabiliyor. Ama bu avantajı babayı korku objesine çevirerek dezavantaja dönüştürmemek gerekiyor. Ve disiplin oluşturulurken çocukların duygularının değil, davranışlarının kısıtlanması ya da başka deyişle istenmeyen ve uygun olmayan davranışların uygun olanlarıyla değiştirilmesi esas olmalı. Babalar bu noktada daha çok istenmeyen davranışı vurgularlarsa, çocuklar da kendilerini hep olumsuz davranışları olan, istenmeyen, sorun yaratan çocuk olarak algılayabilirler. İstenmeyen davranışları değiştirirken sadece sorun olan davranışları vurgulamak yerine olumlu davranışın ne olduğunu belirtmek, olumlu davrandığı takdirde ödülün ne olacağını belirtmek, olumlu davrandığı takdirde ödülün ne olacağını belirtmek daha etkili olur ve çocuğun olumsuz benlik algısını geliştirmesi riskini de ortadan kaldırır. Ödül mutlaka maddesel bir şey olmak zorunda değildir. Hatta maddesel ödüller yerine davranışsal veya sözlü ödüller kullanılması daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü “Seninle gurur duyuyorum, bu şekilde davranırsan beni çok mutlu edeceksin” gibi açıklamalar çocuğu olumlu davranmaya motive ettiği gibi, kendisini algılamasını da olumlu yönde etkiler.

Zaman yerine hediye

Babaların bazen çocuklarıyla yeterince zaman geçiremedikleri ve onlarla yeterince ilgilenemedikleri kaygısıyla onları hediyeye ve oyuncağa boğdukları biliniyor. Ve böylece her akşam eve geldiğinde “Baba bana ne getirdin?” diyen çocuklarına bir şey vermenin hazzını yaşamak isteyebiliyorlar. Oysa bu tavır, çocukların yeni bir şeye sahip olanın keyfini yaşamaktan alıkoyuyor ve sürekli talep etmelerine ve bir türlü sahip olduklarından memnun olmamalarına neden oluyor. Üstelik aslında baba ile çocuk arasında gerekli olan duygusal yakınlığın yerini de asla tutmuyor. Her gün bir oyuncak getirmek yerine çocuğunu kucağına alıp onunla 5-10 dakika sohbet etmek, o günün nasıl geçtiğinden söz etmek, çocuklar için de babalar için de çok daha doyurucu oluyor.

Babaların çocuklarıyla iletişimlerinde dikkat etmeleri gereken noktalar:

* Hamilelik döneminde eşinize hoşgörü, anlayış ve özel ilgi gösterin, bebeğinizin anne karnındaki gelişimiyle ilgilenin. Çocuğunuzun gelişimi anne karnındayken başlar. Ve eşinden destek gören, huzurlu bir hamilelik geçiren annelerin çocuklarının çok daha sağlıklı oldukları biliniyor.

* Bebeğinizin bakımında görev alın. Bebeğinizin sağlığı, beslenmesi, temizliği, ağladığında sakinleştirilmesi ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması konusunda becerilerinizi geliştirin. Onun da bir kişiliği olduğunu, sevdiği ve sevmediği şeyleri doğduğu andan itibaren takip etmeye ve öğrenmeye başlayın. Unutmayın ki, bu ilişki daha sonra sürecek olan sağlıklı bir ilişkinin önemli bir başlangıcıdır.

* Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona fırsat verin. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocuk üzerindeki olumsuz etkilenin göz ardı etmeyin.

* Çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız önemlidir. Tıpkı annesiyle olduğu gibi sizinle de yakın ve sıcak ilişki kurabilmesi ve üzüntüsünü ve mutluluğunu sizinle paylaşabilmesi gerekir. Oysa babasının kendisinden uzak olduğunu hisseden bir çocuklar, babalarıyla aralarında bir mesafe olması gerektiği mesajını alırlar ve bu durum onların ihtiyaç duyduklarında gerekli desteği talep etmeleri konusunda çekingen kalmalarına neden olabilir. Böyle bir durumda bu desteği başka kaynaklardan arama riski oluşur. Özellikle küçük yaşlarda babalarıyla duygusal anlamda yakınlaşamayan çocukların ergenlik dönemlerinde daha büyük sorunlar yaşadıkları ve bu dönemin zorluklarıyla baş etme konusunda daha yetersiz kaldıkları biliniyor. Bu nedenle zaman kaybetmeden çocuğunuzu dinlemeye ve onunla yakınlaşmaya başlayın.

* Babaların da tıpkı anneler gibi çocuklarını her koşulda (başarılarında da başarısızlıklarında da) sevdiklerini hissettirmeleri, çocuklarının kendi hayatlarındaki önemini çocuklarına ifade etmeleri, sağlıklı bir güven gelişimi için çok önemlidir. İstenmeyen davranışları öne çıkarıp vurgulamaktan çok, olumlu-istenen davranışın desteklenmesi, ödüllendirilmesi ve övülmesi çocukla kurulacak disiplin ilişkisi etkinliğini artırır.

* Yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarıyla daha az vakit geçirmek zorunda kalan babaların da, onlarla sağlıklı iletişim geliştirebilmeleri ve çocuklarına yeterli ilgi gösterebilmeleri mümkündür. Önemli olan kısa da olsa çocuklarla özel zaman geçirmek ve bu zaman diliminde çocuğun psikolojik ihtiyaçlarıyla ilgilenebilmektir.

* Çocukların, babalarının özel ilgilerine ihtiyaç duydukları ve bu ilginin çocukların hem zihinsel hem de psiko-seksüel gelişimleri açısından çok gerekli olduğu unutulmamalıdır.

* Baba yoksunluğunun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri biliniyor. Özellikle de babasının yetersiz ilgisine ve ihmaline maruz kalan çocukların kişilik gelişimlerinin bir yönüyle yetersiz kalabileceği ihtimali unutulmamalı.

Kişilik Gelişiminde Babaların Rolü

Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu yönde katkıda bulunuyor Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişiliğini etkiliyor. Örneğin, aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olabiliyor. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal uyum yeteneklerinin artmasına, liderlik özellikleri geliştirebilmelerine etki ediyor. Babanın sağlıklı otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını arttırıyor.

Bu haber toplam 3306 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.