Bugün Dünya Kadınlar Günü
Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi Kadınlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart'ta eşitlik isteklerini daha yüksek sesle dile getiriyorlar.
8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması, uluslararası düzeyde kabul gören bir hal alması 1970'lere rastlasa da, bu tarihe kaynaklık eden olay ve dünya kadınlarının ortak bir gün kutlama isteğinin gündeme gelişi 1800'lerin ortasını bulur. ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur. En sonunda, 8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. Ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. Greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. Patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. Ancak beklenmedik bir şey olur ve fabrika yanmaya başlar. Ne yazık ki yangından fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak kurtulmayı başarır Yanan fabrikadan kaçmayı ve fabrikanın çevresine kurulmuş olan barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür.
Aynı yıl diğer endüstri kollarındaki kadınlar da mücadeleye devam ederler. Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin yeniden düzenlenmesi gibi konular bulunmaktadır. Dünya Kadınlar Gününde bugün de ilk başlarda yapıldığı gibi eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için çalışılıyor.
Kadın haklarını insan hakları kavramından ayrı tutmak mümkün değildir. Kadın hakları ile savunulan kadınların ayrıcalıklı haklara sahip olması değil, sırf insan oldukları için her yerde ve herkes için geçerli olan haklara sahip olmalarıdır. Birçok gelişmiş ülkede kadın hakları çok ilerlemeler göstermiş olsa da, ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde kadın hakları ne yazık ki istenen seviyelerde değildir. Ülkemizde kadınlar hala eğitim ve diğer toplumsal hizmetlere erişmekte güçlükler yaşamakta, çoğunlukla karar alma süreçlerinin dışında bırakılmakta, baskı, taciz ve şiddete maruz kalmakta, töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedirler. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü verilerinde de bunları görmek mümkündür:
· Her üç kadından biri şiddete uğruyor.
· Kadınların % 19.4’ü okuma yazma bilmiyor.
· Kadınların sadece yüzde 3.9’u üniversite mezunu.
· Kadınların işgücüne katılım oranları % 25.4 tür.
· Yılda yaklaşık 2500 kadın anne olmak isterken hayatını kaybediyor.
· Meclisteki 550 milletvekilinin sadece 24'ü kadındır (%4.4).
Not: Aktüel Psikoloji ekibi olarak Gün ve Günler kavramına karşı soğuk bir yaklaşımımız var. Tüketim kültürüyle ilişkilendirilebilecek ve sınırlılık-sığlık-sıkışıklık-daraltma gibi anlamlar çağrıştıran tüm günlere karşı yaklaşımımız negatif içeriklidir. Ancak bu tür günlerin insan ilişkilerinde çeşitli pozitif hareketlilikler kazandırdığı, sorun alanlarının daha duyulabilir bir frekansla dillendirildiği bir gerçektir. Site ekibi olarak duruşumuz soğuk olsada içeriğimiz herkese eşit mesafede olduğundan 8 Mart Dünya kadınalr günü duyarlılığı yaşayan tüm ziyaretçilerimizin gününü kutlar eşit ve yaşanabilir bir dünya dileklerimizi iletiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.