Bu Gün 15 Şubat’ın “Dünya Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık Günü”

Bu Gün 15 Şubat’ın “Dünya Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık Günü”
Çocukluk çağı kanserlerinde hem aileye hem de çocuğa psikolojik destek gerekiyor.

15 Şubat’ın “Dünya Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık Günü” olduğunu biliyor muydunuz? Eğer çoğu insan gibi sizin de bir tanıdığınızın başına gelmediyse, muhtemelen bilmiyorsunuzdur. Dünyada ve ülkemizde tanı alan çocuk sayısında giderek artış olmasına rağmen, sosyal mecralarda bu konuya ilişkin haberlere ve doğru bilgilere ulaşmak çok kolay değil. Konuşması zor bir konu olsa da, çocukluk çağı kanserlerini görünür kılmak ve farkındalık yaratmak aslında çok önemli, çünkü farkında olmanın yararları gerçekten çok büyük. Çocukluk çağı kanserlerinin farkında olmak uyarı işaretlerini zamanında görmeyi sağlar ve yakınlarınızın hayatını kurtarabilir! Ancak bildiğinizde yardım etmek isteyebilirsiniz ve yapılan her küçük yardım büyük işlerin başarılmasını sağlar. Bilinçlenme yanında çözüm bulma isteği getirir. Birlikte çözüm için yapılan hareketler yeni sağlık politikalarının oluşmasını sağlayabilir. Örneğin meme kanseri için yapılan “pembe kurdele” kampanyası sonucunda Amerika’da araştırmalara yapılan bağışlar arttı. Bu bağışlar sayesinde yapılan araştırmalarla 5 yıl sonra hala kansersiz yaşamına devam eden bireylerin sayısı artırıldı. Bu artışı görmek, devletin ve özel kurumların araştırma fonlarına kaynak arayışını hızlandırdı. Bu da, gelecekte daha çok araştırma yapılması ve farklı çözüm önerileri bulunması demek! Sadece bir pembe kurdele takmak bazen bu kadar etki yaratabiliyor. İşte bu nedenle size kısa bilgiler sunmak ve çocukluk çağı kanserleri hakkında farkındalığınızı artırmak istiyoruz.

Kanser verilerinin erişebilirliği ülkeden ülkeye değişir, ama genel olarak bakıldığında, çocukluk çağı kanserleri yüksek gelirli ülkelerde toplam kanser vakalarının %1’ini, fakat düşük gelirli ülkelerde yaklaşık %4’ünü oluşturur.

Ortalama olarak bakılırsa, yılda 15 yaş altındaki çocuklarda milyonda 50 ile 200 arasında, 15-19 yaş arası ergenlerde milyonda 90 ile 300 arasında değişir.

Sayılarla söylemek gerekirse, dünyada yılda yaklaşık 350.000 çocuğa, Türkiye’de ise 3.500 çocuğa kanser teşhisi konuluyor. Nükseden hastalarla birlikte bu sayı yılda 5.000’lere ulaşıyor.

Dünyada yaklaşık her 3 dakikada bir, Türkiye’de ise her 3 saatte bir çocuklara kanser teşhisi konuyor.

Artan hasta sayısına rağmen güzel haber ise, modern teknolojiler sayesinde tanı ve tedavi süreçlerinin de günümüzde hızla gelişiyor olması. Bu da iyileşme oranlarının artmasını sağlıyor. Modern tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, erken teşhis edilebilen çocukluk çağı kanserlerinin sağ kalım oranları da her yıl artıyor. Bundan sadece 40 yıl önce kayıp oranları yüksek olsa da, günümüzde kanser türüne göre iyileşme oranları %75-90 arasında. Yani toplumda çocukluk çağı kanserleriyle mücadele eden çocuk sayısı ve iyileşen, hayatta kalan çocuk sayısı hızla artmakta.

O zaman bu konuyu göz ardı etmek yerine, siz neler yapabilirsiniz? İşte kısaca size ilham vermesi için bazı öneriler:

Kurdele takın

Çocukluk çağı kanseri farkındalık rengi “altın” rengidir. Bu hafta altın rengi bir kurdele takabilirsiniz ve soranlara çocukluk çağı kanserileri hakkında farkındalık yaratmak için olduğunu açıklayarak onları da bilgilendirebilirsiniz. Sadece adını duymaları bile çok kıymetli!

Sosyal medyada paylaşın

Sosyal medya hesaplarınızda altın rengi kurdele veya altın rengi çerçeve kullanarak duyarlı olduğunuzu ifade edebilir ve tanıdıklarınızın dikkatini bu konuya yönlendirebilirsiniz. Çocukluk çağı kanserleriyle ilgili haberleri, olumlu istatistikleri, iyileşme hikayelerini paylaşabilirsiniz.

Bağış yapın

Çocukluk çağı kanserleriyle baş eden hastalara tıbbi, psikolojik ve ekonomik destek sağlayan ve bu alanda araştırmalar yapan vakıflara bağışta bulunabilirsiniz. Düzenlediğiniz davetlerde, özel günlerde hem konuyla ilgili farkındalık artırmak hem de yardım toplamak amacıyla  vakıflardan hediyelik ürünler veya kırtasiye ürünlerini alabilir, vakıf bilgilerinin yayılmasını sağlayabilirsiniz.

Gönüllü olun

Zamanınız uygunsa gönüllü çalışabilirsiniz. Unutmayın, gönüllü olmanın pek çok şekli vardır. Ofiste veri girişi yapmaktan, hastanede çocuklara kitap okumaya, annelerle tahta boyama çalışması yürütmekten, broşür hazırlanmasına ve stantlarda tanıtım yapılmasına kadar, ilgi alanınıza göre pek çok farklı görevden birini seçebilirsiniz.

Kurumunuza aracı olun

Çalıştığınız kurumla konuşabilir ve onların dikkatini çocukluk çağı kanserlerine çekebilirsiniz. Belki herkes 15 Şubat’ta altın rengi bir aksesuar takabilir. Veya kurumunuz vakıf veya hastanelerle ortak sosyal sorumluluk projeleri yapmaya sıcak bakabilir. Sponsor olabilir veya ayni bağışta bulunabilir.

Eğer tanıdığız bir aile çocukluk çağı kanseriyle baş ediyorsa, onlara destek olmak için yapabileceğiniz bazı öneriler:

Bir şey söyleyin

Her yaşta ama özellikle de çocuklarda kanser tanısı karşısında insan ne diyeceğini bilemeyebilir, bu çok normaldir. Öncelikle, eğer çocuk ölecek gibi bir önyargınız varsa, doğru bilgiler edinerek bu kaygınızı değiştirmeye çalışmalısınız. Bu dönemde ailelere kaygılı yaklaşmamak, onlara daha iyi ve sakinleştirici gelmektedir. Bu tanı veya tedaviyle baş eden aileyi düşündüğünüzü göstermek çoğu zaman onlara yalnız olmadıklarını hatırlatır, iyi hissettirir. Örneğin kısa bir mesaj yazarak, bir e-posta göndererek veya bir kart yazıp yollayarak iyi dileklerinizi iletebilirsiniz. Sadece “Sizi düşünüyoruz” veya “Kalbimiz sizinle” demek bile yeterli olabilir. Ya da arkadaşlarının kısa selam videolarını çekerek aileye yollayabilirsiniz.

Bazen sadece dinleyin

Aslında çoğu zaman onları dinlemek, anlamaya çalıştığınızı göstermek aileler için yeterli olur. Çocuğa veya aileye nasıl olduklarını sorun ve sadece dinleyin. Destekleyici bir dinleyici çok kıymetlidir! Bu süreçte şefkat, sevgi ve pozitif enerji ailelere çok iyi gelir.

Sormak yerine yapın

Aileler sizden ne isteyeceğini düşünemeyecek kadar yoğun olabilir. Bu nedenle, “Yapabileceğim bir şey olursa haber ver” demek yerine yardımcı olabileceğiniz konular hakkında daha net olun ve aksiyona geçin. Örneğin “Yemek yaptım ve eğer sizin için uygunsa, size de getirmek istiyorum. Bırakmak için ne zaman uğrayabilirim?” diyebilirsiniz.

Günlük işlerinde yardımcı olmaya çalışın

Aileler hastane ziyaretleri, ilaç takipleri, özel diyetler derken gün içinde çok yorulurlar. Onlara basit günlük işlerde destek olmak, onlar için akıllarını meşgul edecek daha az şey bırakır ve yaşam kalitelerini artırır; örneğin “Bugün alışverişe gidiyorum. Sen de listeni verirsen, sizinkini de alabilirim,” veya “Cuma akşamı işimiz yok. Size gelip çocuklara baksam, biraz dışarı çıkmak veya dinlenmek ister misiniz?” gibi. Fatura ödemesi, ev temizliği, yemek, köpeğin gezdirilmesi, bir yakının havaalanından alınması gibi işler aile için çok kıymetli olabilir.

Hediye verin

Çocuklar hastanede çok uzun zaman kalabilmektedir. Burada günlük rutinlerini ve aktivitelerini eskisi gibi devam ettirmenin koruyucu bir etkisi vardır. Bu nedenle, onların yaşına uygun ve hastanedeki zamanlarının daha keyifli ve dolu geçmesini sağlayacak hediyeler alabilirsiniz. Aileden izin alarak gelip çocuklarla etkinlikler yapabilir, kitap okuyabilirsiniz. Veya sadece bir hediye çeki vererek hediye seçimini ailenin kararına bırakabilirsiniz. Tedaviler pahalı olduğu için, çeşitli yerlerden hediye çekleri ihtiyaçlarına göre karar verme şansı verir ve ailenin tümünü mutlu edebilir.

Ebeveynleri de düşünün

Uzun zaman hastanede kalmak ebeveynler için de zorlayıcı olabilir. Hastane yemekleri bir zaman sonra sıkıcı gelebilir. Hastaneye evde pişmiş bir öğle yemeği götürebilirsiniz ya da enerji gofretleri, kuruyemiş, meyve gibi sağlıklı atıştırma paketleri hazırlayabilirsiniz. Ayrıca, rahat duş alabilmeleri veya hava almaya çıkabilmeleri için çocukla zaman geçirmeyi önerebilirsiniz. Ebeveynlerin çocuklarına iyi bakabilmeleri için, kendilerini iyi hissetmeleri ve kendilerine de iyi bakmaları gerekir. Bu nedenle, bir yürüyüş yapmaları, arkadaşlarıyla bir kahve içmeleri veya sevdikleri bir hobiye 1 saat de olsa ayırabilmeleri için onları cesaretlendirin.

Kardeşleri unutmayın

Tedaviler sırasında hasta çocuk ilgi odağı olur, ama kardeşleri de unutmamak gerekir. Bu tanı sadece hasta çocuğun hayatını değil, sağlıklı kardeşlerin günlük rutinlerini de değiştirir. Kardeşler kaygı, korku, üzüntü, kızgınlık gibi duygular hissedebilir. Bu nedenle, hasta çocuğa gösterdiğiniz ilginin aynısını kardeşlere de gösterin. Eşit zaman geçirmeye çalışın veya hepsine özel hediyeler alın. Ayrıca günlük rutinlerinin devam etmesine yardımcı olabilirsiniz. Örneğin aileye danışarak, okuldan alıp kursuna bırakabilirsiniz, hafta sonu yapılan doğum günü partisine götürebilir veya ödevlerine yardımcı olabilirsiniz.

Uzun vadede yardım önerin

Haber alır almaz aile veya çocuk için hemen bir şeyler yapmak istenmesi çok doğal. Bilin ki herkes ilk dönemlerde çok yardımcı olmaya çalışır. Fakat kanser tedavisi uzun solukludur. Bu nedenle, aylar sonra teklif edilen bir yardım veya verilen bir hediye de çok makbule geçebilir.

Bağış yapın

Bağış deyince aklımıza genelde maddi bağışlar gelir. Oysaki gönülden verebileceğiniz şeyler sadece maddi değildir. Örneğin kan veya trombosit bağışlayabilirsiniz, ya da en az 30 cm uzunluğundaki saçınızı kestirerek bağışlayabilirsiniz.

Kaynak:Haber Türk

Bu haber toplam 4267 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.