BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU

BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Borderline kişilik bozukluğu kişi kendisinin güzel, başarılı, mutlu, kıymetli hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz, değersiz, kıymetsiz ve çirkin biri olarak hissettiği duygu durum bozukluğudur.

Borderline kişilik bozukluğu kişi kendisinin güzel, başarılı, mutlu, kıymetli hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz, değersiz, kıymetsiz ve çirkin biri olarak hissettiği duygu durum bozukluğudur. Boşluk duyguları, kimlik karmaşası, kontrolsüzce ortaya konan öfke tepkileri, özel ilişkilerde aldatılma ve terk edilme korkuları, ilişkilerde karşı tarafın ilgisini çekmek üzere yapılan manipulatif davranışlar, intihar girişimleri, göz korkutmalar, zaman zaman gerçeklik algısının kaybı gibi özellikler gösteren bir kişilik yapılanmasıdır.
Yalnızlığa tahammülleri çok azdır, bu kişiler doldurulamaz bir boşluk hissi yaşarlar. Hep birilerinin varlığına gereksinim duyarlar. İlişki kurduğu insana taparcasına bağlanır, onun sevgisini kazanabilmek için yoğun çaba harcar, karşılığını alamadığını düşündüğünde taptıkları kişi nefret ettikleri kişiye hızlıca dönüşür.
Güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye ya da reddedilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Ayrılık ya da istenenin olmaması durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Bu kişilere karşı öfkelerini net bir şekilde sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşar ve kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissetmeleri pekişir.
Aşırı terk edilme korkusu yaşarlar. Terk edilme duygusunun yarattığı panikle devamlı mücadele ederler. Bunu engellemek için tehdit etme, intihar girişiminde bulunma gibi yollara başvurabilirler. Dürtüsel cinsel ilişkiler, sık partner değişimi sıklıkla görülebilir. Öfkelerini kontrol etmede zorluk yaşarlar.
Kişiler arası ilişki ve iletişimde, güven duyma ihtiyacının yoğunluğu ve aynı düzeyde de güven duyamayacağına dair inançtan kaynaklanan gelgitler yaşarlar. İlk ilişkileri ebeveynin ihmal, red, şiddet veya taciz şeklindeki yaklaşımından ötürü oldukça travmatik olduğundan temel güven duygusu hiç hissedilememiştir. Bundan dolayı tüm ilişkilerin benzer sarsıcı deneyimler getireceği beklentisi hakimdir. Bu beklentiyle doğrudan ilgili olarak kendini korumak için sergilenen savunma manevraları ile ilişkiler sağlıksız hale gelir.
Kişilerin başka kişileri ve durumları algılayışlarında hep olumlu ya da olumsuz uçlarda olma vardır. Algılama gerçekçi değildir. Örneğin annen nasıl biri diye sorsanız tamamen kötü resmedebilir veya belli bir durumu tamamen olumlu algılayıp yüceltebilir. Tıpkı masallardaki gibi iyi ve kötüyü birbirinden ayırır ve buna göre yargılamaya varır. Bu uçlar gerçekçi ve nötr algılamakta olan diğer kişiler için dikkat çekicidir.
Kendilerindeki olumlu ve olumsuz yanların sentezi yapılamamıştır. Bu yüzden kim olduğu konusunda kararsızlık hakimdir. Ergenlik dönemine özgü kim olduğuna dair arayış borderline kişilikte yoğun şekilde deneyimlenir. Bu yüzden benliği algılayışta zaman zaman tutarsızlıklar görülür.
İki temel dürtü ; cinsellik ve saldırganlık, kontrolsüz şekilde ortaya konur. Saldırganlık yeni kurulmuş bir ilişkinin ilk anlarından itibaren çiğ bir şekilde ifade edilebilir veya cinsellik rastgele yaşanabilir.
En çok aldatılma ve terk edilmeyle ilgili endişeleri vardır. Her ilişki bu tehdidi taşır ve yoğun biçimde kendini koruma önlemleri almayı gerektirir. Daha çok kadınlarda görülür.
Aşağıdakilerden beşinin (ya da daha fazlasının) olması ile belirlenen, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntüdür.
1. Gerçek ya da hayali bir terkedilmeden kaçınmak için çılgınca çabalar gösterir.
2. Gözünde aşırı büyütme (göklere çıkarma) ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelen, gergin ve tutarsız kişilerarası ilişkiler görülür.
3. Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında, önem verilen kültürel- ahlaki değer anlayışında değişkenlikler görülür tutarsız benlik anlayışı vardır.
4. Kendine zarar verme olasılığı fazla olan, iki ya da daha çok durumda sonunu düşünmeden, aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde kullanımı, hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme, önceden düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar).
5.Yineleyen intiharla ilgili davranışlar, girişimler, göz korkutmalar ya da kendine kıyım davranışı gözlenir.
6. Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali vardır. (saatler içinde değişen sürelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, kaygı, sevinç dönemleri)
7. Kendini sürekli boşlukta hisseder.
8. Uygunsuz, yoğun öfke ya da öfkesini kontrol altında tutumama durumu gözlenir.(örn. sık sık hiddetlenme, geçmek bilmeyen öfke, sık sık kavgalara karışma)
9. Stresle baş edememe, gelip geçici paranoid düşünce ya da ağır kendinden geçme durumları gözlenir.
Kişilik bozukluğu tanısı koyabilmek için kişinin en az 18 yaşında olması ve 15 yaşından beri tutarlı şekilde aynı davranış örüntüsünü sergiliyor olması gerekir. Özellikle ergenlik döneminde görülen kimlik karmaşası, madde kullanımı, duygusal iniş çıkışlar, kimlikle ilgili arayışlar borderline kişilikle karışma özelliğine sahiptir. Oysa ki kişilik bozukluğu diyebilmek için kararlı ve kalıcı bir kişilik örüntüsü olması gerekir.

Borderline Kişilik Bozukluğu Neden Oluşur?
 

Çocukluk dönemi ilişkileri belirleyicidir. Bebeğin bakım veren ile (genelde anne) kurduğu ilişki tarzının niteliği ve bunun ergenlikteki şekli borderline kişilik bozukluğunu oluşturur. Borderline özellikte bir anne kendini değersiz hissettiğinde çocuğunu da değersiz hissettirir, cehennemi yaşatır; iyi hissettiğinde ise çocuğunu göklere çıkarır cenneti yaşatır. İki uçlu duygu durumu bu süreçte oluşur.
 

Borderline kişilik bozukluğunda Tedavi
 

Eskiden tedavisi imkansızdı ancak son gelişmeler ile ilaç ve psikoterapi süreciyle başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak uzun ve zahmetli bir süreçtir, sabır gerektirir

İlgili Haberler

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 13107 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.