Beslenme Bozukluklarıyla Başa Çıkma Yolları
Beslenme, canlıların büyüme, gelişme ve yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini alması şeklinde tanımlanır.
Beslenme bozuklukları, genellikle duygu ve düşüncelerin ciddi derecede rahatsızlık vermesi sonucunda oluşan psikolojik bir rahatsızlıktır. Kişilerin beslenme konusunda sağlığını olumsuz etkileyecek derecede takıntılı olması, günlük aktivitelerini yapamayacak duruma gelmesi, yakın çevresindeki insanlarla iletişimi azaltması ya da tamamen kesmesi şeklinde davranışlarla kendini gösterir.
Beslenme bozukluklarında kişilerin kilosu veya yeme şekli değil psikolojik durumundaki dalgalanmalardır. Bu nedenle beslenme bozukluklarıyla başa çıkma kararı alındığında ilk başta bu durumun altında yatan duygusal ya da psikolojik sebebin bulunması gerekir.
BESLENME BOZUKLUKLARI İLE NASIL BAŞA ÇIKMALI?
Beslenme bozukluklarıyla başa çıkma çalışmaları multidisipliner bir çalışma olmalıdır. Yani psikolog, psikiyatri, diyetisyen, hekim iş birliği içerisinde bireyin bulunduğu duruma uygun çözümler üretmeyi gerektiren bir tedavi sürecini kapsamalıdır.
- Bireyin öyküsü detaylı şekilde alınmalı.
- Bireye durumu ve tedavi süreci hakkında bilgi verilmeli.
- Kalıcı davranış değişikliği sağlama konusunda uygun tekniklerle çalışılmalı.
- Kilo konusunda takıntısı olan bireylere diyetisyen yardımıyla dengeli beslenme anlatılmalı, doğrular ve yanlışlar tartışılarak adım adım değişikliğe gidilmeli.
- Kilo konusu arka plana bırakılarak önceliğin sağlık olduğu açıklanmalı.
- Bireyin düşüncelerindeki “iyi”, “kötü”, “güzel”, “çirkin” ifadelerine açıklık getirip bu etiketlerin doğru kullanımının yeniden yapılandırılması sağlanmalı.
- Mutlaka psikolojik destek verilmeli.
- İhtiyaca göre ek olarak grup terapisi yapılmalı.
- Beslenme bozukluğuna dair rahatsızlık hissedildiğinde yapılması gerekenlerin üzerinde durulmalı, gözden kaçan noktalar açıklığa kavuşturulmalı.
- Stresle başa çıkma yolları geliştirilmeli.
- Meditasyon, yoga veya nefes teknikleri eğitimi verilerek durum desteklenmeli. Bireyin sosyal hayatının normal seviyeye gelmesi sağlanmalı. Vakit geçirmekten zevk duyacağı insanlarla düzenlenecek bir program ile toplum içinde yemek yeme alışkanlığının düzeltilmesi sağlanmalı.
- Kısıtlayıcı, yasaklayıcı ya da zorlayıcı tekniklerden uzak durulmalı. Öncelikli olan tedaviyi kişinin istemesi.
- Belirli aralıklarla birey kontrole çağırılmalı, her seferinde hedefler üzerinde durulmalı ve yeni hedefler belirlenmeli.
Kaynak:Hürriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.