Akılcı Duygusal Terapide Danışma Süreci
Aktuel Psikoloji / Haber Merkezi
Akılcı Duygusal Terapide Danışma Süreci, Kullanılan Teknikler Ve Danışmanın Özellikleri. Psik. Dan. YASEMİN SAĞOL'un çalışmasından yapılan alıntının detayları...
Akılcı-duygusal terapistler entegratif olup çeşitli bilişsel, duygusal ve davranışsal teknikleri bir arada kullanırlar. Bu da akılcı duygusal terapistlerin farklı problemleri farklı düzeylerde yaşayan bireylere psikolojik yardım verebilmelerini kolaylaştırmaktadır. Akılcı duygusal terapi kaygı, depresyon, kızgınlık , evlenme güçlüğü, iletişim bozukluğu, anne-baba ile ilgili sorunlar, kişilik bozuklukları, obsesif-kompülsif bozukluklar, uyuşturucu madde bağımlılığı ve psikotik bozuklar gibi oldukça yaygın klinik problemlerin tedavisinde başarıyla uygulanmaktadır. Akılcı duygusal terapistler karşılıklı ilişki, yorumlama, eleştiri, aktif öğretme, geri-bildirim, çürütme, güldürü-espri, ödevlendirme gibi tekniklerin yanı sıra; danışanın dilinin değiştirilmesi, akılcı-duygusal benzetme, rol yapma, sıkılganlığa karşı egzersizler, tartışma gibi bilişsel ve duygusal teknikler; operant şartlanma, sistematik duyarsızlaştırma, relaksasyon ve modelcilik gibi davranışsal teknikleri kullanmaktadır. Ellis’e göre bu teknikler, bireye akılcı olmadığını ve bundan dolayı nasıl, bir duruma düştüğünü göstermesi açısından yararlıdır. Bu tekniklerin bir diğer amacı da danışana katartik bir yaşantı oluşturmaktır.
Rasyonel-emotif terapist, ilk seansta danışanda duygusal rahatsızlıklara yol açan mantık dışı inançlarını açıklamasını beklemez. Terapist bu alanda eğitim gördüğü ve süreç içerisinde pek çok danışanla karşılaştığı için bu inanışların ne olduğunu tahmin edebilir. Örneğin; kocası tarafından reddedilmek bir kadında oldukça etkili bir depresyon doğurabilir ve bu depresyon şu yanlış inanışlarla ilgilidir.
1) Reddedilmek korkunç bir şeydir.
2) Kadın buna dayanamaz
3) Reddedilmemeliydim.
4) Artık başka bir eş tarafından kabül edilmeyecektir.
5) Reddedildiği için değersizdir
6) Bu kadar değersiz olduğu içinde aşağılanmayı hakketmektedir. Terapistlerin yorumlama sürecinin zamanlaması konusunda saplantısal olmasına gerek yoktur.
Depresyona sebep olan inanışların yapısını anladıklarına emin olduklarında elde ettikleri bilgiyi danışana direkt olarak ve zorla aktarabilirler. Akılcı duygusal terapistler iyi zamanlanmış bir yorumun her zaman iç görü oluşturacağı konusunda hayale kapılmazlar. Danışan kendi mantıksızlıklarının farkına varıncaya kadar yorumlar ve karşılaştırmalar sürekli sürekli olarak tekrarlanacaktır.
Danışman aynı zamanda eleştiri tekniğini de kullanarak danışanı daha akılcı görüşler benimsemesi konusunda ikna eder. Terapist danışana rahatsızlık duyabileceği halde eleştirilmeye dayanabileceğini gösterir. Yine eleştiri tekniğini destekleyici nitelikte rol oynayan “çürütme” tekniğiyle de danışanların bilinç düzeyleri daha olgun ve mantıksal bir düzeye getirilmeye çalışılır. “bu inançlarının doğruluğunu kanıtlayan ne tür deliller var”,”bu kötü durumla mücadele edemeyeceğini nerden çıkarıyorsun”, “yaşam senin istediğin gibi değilse, bunu niçin korkunç ve ürkütücü bir şey olarak görüyorsun?” niçin şu anda içinde bulunduğun durumdan dolayı kendinin değersiz bir insan olarak görüyorsun gibi sorularla çürütme tekniği uygulanırken danışanların çeşitli inanışları ile davranışları arasındaki çelişki ortaya konmaya; danışandaki olumsuz düşünce ve inançların önüne geçilmeye çalışılır. Terapistler danışanlarına, sadece bazı olay ve durumlardan değil bu olaylarla ilgili kendi düşüncelerinden dolayı rahatsızlık duyduklarını göstermek amacıyla da çürütme tekniğini kullanırlar. Ödevlendirme tekniği, rasyonel-emotif terapide kullanılan bilişsel teknikler arasındadır. Terapist danışandan problemlerini bir liste halinde sıralamasını ve kolaydan zora doğru bunlarla mücadele etmesini ister. Ödevin bir bölümünde A-B-C kişilik kuramı günlük yaşamda karşılaşılan problemlere uygulanır. Danışanlar risk alam durumlarına katılmaya teşvik edilir ve böylece kişiliklerini sınırlayan düşünceleriyle başa çıkmayı öğrenirler. Yine başka bir bilişsel teknik espridir. Rasyonel emotif terapiye göre, duygusal bozukluklar genellikle kendini çok ciddiye almaktan ya da karşılaştığı olaylar sonucunda kişinin espri duygusun kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Ellis’e göre espri, danışanların inatla taşıdıkları bazı fikirlerin saçmalığını ortaya çıkarır. Danışanın kişilik özelliklerine, sorunun niteliğine göre espri kullanılır. Rasyonel emotif terapide kullanılan bilişsel tekniklerden biri de “danışanın dilinin değiştirilmesi” tekniğidir. Açık olmayan belirsiz bir dil çarpık düşünme süreçlerinden kaynaklanır. Terapist dilin, dilin düşünceyi, düşüncenin dili şekillendirdiği fikrinden yola çıkmalı, danışan yaşantısını anlatırken kullandığı olumsuz ifadeleri yakalamalı, yerine olumlu ifadeleri kullandırtmalıdır. Şart cümleleri, ama ile asla ile başlayan cümleler, -meli –malı ifadeleri mükemmeliyetçi cümleler, genellemeler danışman tarafından düzeltilmelidir.
Rasyonel terapide duyuşsal teknikler; akılcı duygusal benzetme, rol yapma , sıkılganlığa karşı egzersizler ve güç kullanma olarak 3 grupta incelenmektedir.
“Akılcı duygusal benzetme” tekniği danışanlardan yeni duygusal kalıplar oluşturmak için kullanılır. Danışanlar gerçek yaşamda, düşünmek, hissetmek ve davranmak istedikleri şekilde düşündüklerini, hissettiklerini ve hareket ettiklerini fark ederler. Onlara olabilecek en kötü şeylerin birini hayal etmeleri, bu durum hakkında gereksiz yere ne kadar üzülebilecekleri, duygularını ne kadar yoğun şekilde yaşayabilecekleri ve son olarak bu deneyimi uygun bir hale nasıl dönüştürebilecekleri gösterilir. Duyguların normale dönüştürmeyi öğrendiklerinde artık buna benzer bir durumda davranışlarını daha kolay bir şekilde değiştirmeyi ve buna dayanabilmeyi de öğrenirler.
“Rol yapma tekniği” ne baktığımızda bu teknikle terapist danışanların kendi kendilerine bu rahatsızlıkları nasıl meydana getirdiklerini göstermeye çalışır. Herhangi bir durumda ne hissettiklerini ortaya koymak için danışanlar bazı davranışların provasını yaparlar. Burada üzerinde durulan asıl husus, has olmayan duygulara bağlı olarak gelişen mantık dışı inançlar üzerinde çalışmaktır. Örneğin kabul edilmemem korkusuyla bir öğrenci yüksek lisansa başvurma işini sürekli olarak erteleyebilir. Yalnızca istediği okula kabul edilmeme korkusu, onda aptal olma duygusu oluşturabilir. Bir dekanla görüşme rolü yapar; daha sonra endişelerini ve bunlara sebep olan mantık dışı düşüncelerini not ederek, mutlaka kabul edilmesi gerektiği ya da kabul edilmemenin onun aptal ya da yetersiz bir kişi olduğunu gösterdiği şeklindeki mantı dışı düşünceye karşı koyar.
“Sıkılganlığa karşı egzersiz tekniği”nde danışanlar ödevler verilerek onlardan insanların düşüncelerinden çekindikleri için yapmaya korktukları bir şeyi yapma riskini almaları istenebilir. Danışanlardan kendilerine ya da başkalarına zarar verecek egzersizleri yapmaları kesinlikle istenmez. Danışanlar bir otobüs ya da dolmuşta duracakları zaman bağırabilirler; dikkat çekmek için rengarenk kıyafetler giyebilirler. Ciğerleri patlayıncaya kadar şarkı söyleyebilirler, bir konferansta saçma bir soru sorabilirler, bakkaldan solaklar için İngiliz anahtarı isteyebilirler. Bu davranışları gerçekleştirerek danışanlar aslında diğer insanların kendi davranışlarıyla ilgilenmediklerini anlarlar. Utanma duygusunun kişinin kendisinden kaynaklandığını fark edene kadar ve fazla sınırlanmamış şekilde hareket edebilene kadar bu egzersizleri uygulamaya devam ederler; sonunda diğer insanların göstereceği reaksiyonların, yapmak istedikleri şeyleri engellemesine izin vermemeleri gerektiğini öğrenirler.
“Zorlama ve güç kullanma tekniği”nde danışanlara kendileriyle nasıl güçlü diyaloglar kuracakları gösterilir. Böylece kendi mantık dışı düşüncelerini açıklayarak bunları etkili bir şekilde ekarte etmeyi öğrenirler. Terapistler bazen danışanın felsefesine girerek rol değiştirir. Danışandan terapisti ikna ederek bu fikirlerinden vazgeçirmesini sağlaması istenir.
Rasyonel emotif terapistler genel davranışçı terapi tekniklerini de kullanırlar. Bunlar özellikler operant şartlanma , relaksasyon ve modelcilik gibi tekniklerdir. Danışanın yaşamında meydan gelen olaylarda davranışsal ödevler önemlidir. Bu ödevlendirmeler sistematik olarak yapılır ve kayıt edilir. Bunların çoğunda duyarsızlaştırma , yetenek ve kendine güven eğitim üzerinde durulur. Rasyonel terapistler danışanları yavaş yavaş kendilerini duyarsızlaştırmaya ve bazen de yapmaktan korktukları şeyi yapmaya teşvik ederler. Örneğin; asansörden korkan bir kişi günde 20 ya da 30 kez asansöre binerek korkusun yenmeye çalışır. Danışanlar gerçekten yeni ve zor şeyler yaparlar. Farklı davranarak “şimdiye kadar başarısız oldum, yine başarısız olacağım” gibi saçma düşüncelerini değiştirmeyi öğrenirler.
Terapist, danışanın mantık dışı inanışlarına ve benliğini tahrip edici davranışlarına yönelirken danışana karşı şartsız kabul göstermektedir. Rasyonel terapistler danışana karşı samimi ve açık davranırlar. Danışma sürecinde kendi fikirlerini, inançlarını ve yaşam felsefelerini anlatırlar. Hatta kendisinin insan üstü bir varlık olmadığını göstermek amacıyla kendi zayıf yönlerini de danışana aktarırlar. Terapi sürecinde terapist, danışanın bilinç seviyesini çocuksu, talepkar ve kesin düşünme biçiminden; mantıklı, ampirik ve olasılıkçı düşünme biçimine dönüştürmek için danışan ile birlikte çalışır. Problemli bireylerin düşünceleri mantık dışı olacağı için mu mantıksızlığa direk olarak karşı koyulur. Akılcı duygusal terapi kişiyi o anda bulunduğu yerde ele alır. Geçmişi ile çok ilgilenmez. Duygusal olarak neden ve nasıl rahatsızlandığı önemli değildir. Danışan şimdi rahatsız durumdadır; ve mutlaka bir saçma düşünceye inanmaktadır. Bu saçma düşünceyle burada ve şimdi uğraşılmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.