8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü

8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü
Fizyoterapistlik mesleğinin, dünyada yüzyılı aşkın, Türkiye'de ise yaklaşık 50 yıldan beri toplum sağlığı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilgili bir bilim dalı olarak gelişimini sürdürdüğü belirtildi.
Fizyoterapistlik mesleğinin, dünyada yüzyılı aşkın, Türkiye'de ise yaklaşık 50 yıldan beri toplum sağlığı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilgili bir bilim dalı olarak gelişimini sürdürdüğü belirtildi.

8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Uzm.Fizyoterapist Müşerref Sedef, savaşları, travmaları, felçleri ve çocuk felcini takiben oluşan özürlü nüfusun, fonksiyonel kayıplarını giderebilmek amacı ile doğmuş olan ve pek çok aşamadan geçerek bugünkü konumuna ulaşan fizyoterapistliğin, fizik tedavi konusunda yüksek öğrenim görmüş gerekli bilgi ve beceriyi kazanmış sağlık personeli ve rehabilitasyon ekibinin tabii üyesi olduğunu söyledi.
 
Bu ekipte fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı ve ilgili branş hekimleri, fizyoterapist, iş uğraşı terapisti, rehabilitasyon hemşiresi, konuşma terapisti, ortez-protez teknikeri, psikolog, sosyal hizmet uzmanı gibi sağlık personeli yer aldığını belirten Müşerref Sedef, "Fizyoterapistler fizyoterapi- rehabilitasyon programını uygularken nöroterapötik yaklaşımlar, egzersiz, manuel tedavi yöntemleri, fiziksel, elektro terapi ve mekanik ajanlar, fonksiyonel aktivite eğitimi ve mesleki rehabilitasyon yaklaşımları gibi yöntemlerden yararlanırlar. Gerekli durumlarda yardımcı, adaptif, destekleyici ve koruyucu ekipman ve cihazların günlük yasam aktiviteleri sırasındaki kullanımını bizzat gözlemleyip eğitim vererek yardımcı olurlar. Herhangi bir neden ile kolunu ya da bacağını kaybetmiş kişileri fizyoterapi yöntemlerinden yararlanarak protez uygulanmasına hazırlar, protez ile rehabilitasyonunda görev alırlar.Ülkemizde fizyoterapistler hastanelerde ve rehabilitasyon merkezlerinde hastalara fizik tedavi vasıtalarını, tıbbi egzersizleri uygular, masajları, hastaların ortez ve protez eğitimlerini, adale testi günlük yaşayış faaliyetleri testi ve uygulamalarını, branşla ilgili diğer tedavi, ölçüm ve testleri yaparlar. Bel sağlığının korunması, felçten korunma yöntemlerinin öğretilmesi, doğru uyku ve duruş pozisyonlarının öğretilmesi gibi koruyucu basamak sağlık hizmetlerinde görev alırlar. Sanayi tesislerindeki iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için mimarı düzenlemelerin planlanmasında, eğitim çalışmalarının yapılmasında ve iş kazası sonucu çalışma gücünü kaybedenlerin yeniden üretime kazandırılmasında görev almaktadırlar" dedi. Fizyoterapistlerin spastik ve engelli çocukların eğitimlerinde de aktif rol alan ekip üyeleri olduğunu kaydeden Sedef, "Spor kulüplerinde, spor yaralanmalarının önlenmesi ve sakatlanan sporcuların rehabilitasyonu ile huzurevlerinde yaşlıların günlük yaşantılarında fiziksel, psikososyal ve ekonomik yönden bağımsız hale getirilmelerinde aktif rol alırlar. Günümüzde kaplıca merkezleri bünyesine kurulan rehabilitasyon ünitelerinde de fizyoterapistler tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde yer almaktadır. Bugün Türkiye'de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon eğitimi veren 19 yüksekokul veya fakülte bölümü var. Mezun fizyoterapist sayısı ise 4 bin 900 civarında" dedi.

Bu haber toplam 5305 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.