Yenişehir İlçesi Sanat Sokağı'nda bir araya gelen STK temsilcileri ve vatandaşlar, Danıştay, İstanbul Barosu ve Sabih Kanadoğlu'nu protesto etti. Grup, 'Darbeci baro, zorba Danıştay', 'İstanbul Barosu, cuntanın korosu', 'Danıştay'ın balyozu öğrencinin tepesinde' ve 'Meclis uyuma öğrenciye sahip çık' pankartları dikkat çekti.

'Geleceğimizi karartmanıza izin veremeyeceğiz' yazılı afişin açıldığı eylemde, meslek lisesi son sınıf öğrencisi Musap Aydın bir açıklama yaptı. Danıştay'ın kararının hukuk tarihinin yüz karası olduğunu belirten Aydın, "Danıştay, milletin alın teriyle toplanan vergilerle oluşturulan kurumlardan olduğunu unutarak ve millete zulmederek, halka karşı yetkilerini silah olarak kullanmaktadır." dedi.

Yönetim erkini elinde tutan bir avuç azınlığın hegemonyalarına son verecek demokratik açılımı etkisiz kılmak için yasama, yürütme ve yargıyı karşı karşıya getirmeye çalıştığını belirten Musap Aydın, demokrasiden dem vurup 'demokratik olmayan yürütmenin durdurulması' talebine evet oyu verenleri milletin unutmayacağını söyledi. Aydın, darbelere çanak tutan İstanbul Barosu'nun gizli bir şekilde Danıştay'a başvurmasını eleştirerek, şöyle konuştu:

"Bu durum İstanbul Barosu'nun iflas etmiş ideolojik sapkınlıklarının, militan yuvası haline gelmiş olduğunu bir kez daha göstermiştir. Baronun hukuk ve insan hakları alanında yaşanan sıkıntılara hiçbir çözüm önerisi getirememiş olması, Ergenekon ve cuntaların milletin mukaddesatlarına saldırdığı bir dönemde piyasada boy göstermesi manidardır."

'KARAR ÖNCEDEN TASARLANDI'

Binlerce öğrenciyi mağdur eden kararın Danıştay, İstanbul Barosu ve Sabih Kanadoğlu tarafından önceden tasarlandığını ifade eden meslek lisesi öğrencisi, kararın derin devletin toplumu nasıl gerdiğinin göstergesi olduğunu aktardı.

Danıştay'ın, sözde hukuk adına alınan bu kararla, adama ve ideolojiye göre muamele, çifte standart uyguladığını belirten Aydın, şöyle devam etti: "Bu karar ile son günlerde hukukun siyasallaştığını, özelikle Ergenekon yapılanmasında hukuk sistemimizin anlayışının geldiği nokta bakımından oldukça düşündürücü ve üzüntü vericidir. Tüm gelişmiş ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin özendirilmekte, eğitim kalitesi artırılmakta, ülkenin istihdam politikasına, ekonomik, sosyal ve kültürel beklentilerine göre bu okullardaki eğitim desteklenmekte iken, ülkemizde meslek liselerinin durumu adeta yaz boz tahtasına dönmüştür. Yıllarca hukuk adına alınan siyasi ve ideolojik kararlarla gençlerimizin geleceği karartılmakta, vasıfsız ve niteliksiz fertler yetiştirilerek, toplumun temel dinamiklerinin önüne engeller çıkarılmaktadır."

'KARAR VİCDANA SIĞMAZ'

Aydın, Danıştay kararının ortaya koyduğu çelişkiye de dikkat çekerek, "Meslek lisesi elektrik bölümü mezunu olan öğrencilerimiz, düz lise mezunu olan öğrencilere göre 50 puan daha fazla alması lazım ki elektrik mühendisliğini kazanabilsin. Bu durum ne akla, ne vicdana, ne de iz'ana sığmayacak bir zulümdür." dedi.

Hükümete de seslenen meslek lisesi öğrencisi Aydın, yasal düzenleme yapılarak zulmü kökünden çözmesini istedi. Aydın, şunları kaydetti: "Diploma notları yüksek ve başarılı gençlerimiz YÖK'ün kararına güvenerek meslek liselerini tercih etmişlerdi, ne yazık ki yargı bu kararı ile yine gençlerin hevesini kursağında bırakmıştır. Milyonlarca öğrenci ve aileleri bu kararın mağduru olmuşlardır. Bu siyasi kararlar bir milyondan fazla öğrencimizin psikolojik morallerini bozmak için hedeflenmiştir. Ama öğrencilerimizin akıtacağı her damla gözyaşı, Mahkeme-i Kübra'da mazlumun zalimden hakkını alacağı gün, zalimin zulmünden daha şiddetli olacaktır."

Musap Aydın, meslek lisesi mezunlarına hukuk, mühendislik ve tıp yollarını layık görmeyen zihniyeti lanetledi. Açıklamanın ardından kalabalık, sessiz bir şekilde dağıldı. (CİHAN)