Yaşlılık Dönemi ve Ölüm Korkusu

Yaşlılık Dönemi ve Ölüm Korkusu
Mezar ziyaretleriyle erkeklere fark atan kadınların erkeklere oranla ölümden daha çok korktuğu ortaya çıktı

YENİŞAFAK - Dr. Mustafa Koç, ''Yaşlılarda Ölüm Korkusu'' adlı bilimsel çalışmasında, Bursa'nın Osmangazi ilçesine bağlı Nilüfer köyünde 60 yaş üzeri 40 kadın ve 40 erkek üzerinde araştırma yaptı.

Yaşlılık döneminde ölümün diğer dönemlere oranla daha sık düşünüldüğünü belirten Koç, ''Ölüm korkusu ile dini inanç arasında anlamlı bir ilişki var. Dini inanç düzeyi yüksek olan yaşlıların ölüm korkusu düşük olanlara göre daha az olduğunu belirledim. Ayrıca dini inanç düzeyi yüksek olan yaşlılar düşük olanlara göre ölümle ilgili daha fazla sohbet ediyor'' diye konuştu.

Medeni durum değişkenliği ile ölüme ilişkin korku ve kaygıların paylaşımı arasında paralellik bulunduğunu ifade eden Koç, evli yaşlıların ölümle ilgili korku ve kaygılarını azaltmak için görüş ve düşüncelerini dul ve bekar yaşlılara göre daha fazla paylaştığını belirtti.

-''ÖLÜMÜ YAŞLILIK DÖNEMİNDE DÜŞÜNÜYORLAR''-

Çalışmasında ''Ölümü hatırladığınızda psikolojik olarak neler hissedersiniz?'' sorusuna ''Korkarım ve ürperirim'' yanıtını veren ortanın altında hiç yaşlı bulunmadığını kaydeden Koç, ölümü hatırlamanın birey üzerindeki psikolojik etkileri ile sosyo-ekonomik düzey arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu söyledi.

Yaşlıların çoğunun ölümü ve ölüm ötesini yaşlılık döneminde düşünmeye başladığının ortaya çıktığını vurgulayan Koç, ''Bir gün mutlaka öleceğini bilen birey kendini varoluş nedeni üzerinde düşünmeye zorlamaktadır. Ancak düşünce yetisi gelişmemiş bireyler için ölüm tabii bir olay gibi algılanmakta ve söz konusu durum bireyde bilişsel anlamda değişim meydana getirmeyebilmektedir'' dedi.

Yaşlılığın insanoğlunun engelleyemediği ve yaşanması gereken tabii gelişim döneminin son aşaması olduğunu söyleyen Koç, ''Dünyadaki nüfusun dengede olması için bireylerin dünyaya geldikten sonra büyüme, yetişme, yaşlanma gibi birtakım evrelerden geçmesi zorunludur. Bugün konuyla ilgili bilimsel çalışmaların belli bir literatür oluşturmadığı ülkelerde yaşlılık dönemine ön yargıyla bakılmaktadır'' diye konuştu.

Yaşlılık dönemlerinde ölümün diğer dönemlere oranla daha sık düşünüldüğünü vurgulayan Mustafa Koç, şöyle devam etti:

''Ankete katılan yaşlıların yüzde 82,5'inin ölümü ve ölüm ötesini gelişim dönemlerinde, yaşlılık döneminde daha fazla düşünmeye başladıkları tespit edildi. Aynı veriden elde edilen bir başka sonuç ise yaşlılık döneminin kendi içinde de artan yaşla birlikte ölüm ve ölüm ötesi düşüncesinde periyodik yükselme olduğu yönündedir.

Eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi ile ölüm duygusu ve düşüncesi arasında anlamlı bir ilişki vardır. Sözü edilen düzeyleri düşük olan yaşlılarda analitik düşünme yetisi yeterince gelişmediği için ölüm ve ölüm ötesiyle ilgili konular üzerinde sorgulayıcı duygu ve düşünce seyri gelişmemiştir.''

-''YAŞLI KADINLAR ÖLÜMÜ DAHA ÇOK DÜŞÜNÜYOR''-

Cinsiyet ile ölümü düşünme sıklığı arasında anlamlı ilişki bulunmadığını belirten Koç, şunları kaydetti:


''Araştırmada cinsiyet değişkeni kullanarak ölümü sıklıkla düşünme derecesini tespit etmek amacıyla sorulan soruda ölümü devamlı düşünen erkeklerin oranı yüzde 72.5 iken bu oran kadınlarda yüzde 97.5 olarak saptanmıştır. Burada yaşlı kadınların hemen hemen hepsi ev kadını olduğu için yaşın getirmiş olduğu psikolojik etkinin de bulunduğu ortama eşlik etmesi sebebiyle kadınlarda bu oranın yükseldiği söylenebilir. Erkeklerin ölümü kadınlar kadar sık düşünmemelerinin sebeplerinden biri de onlar kadar duygusal olmamalarının yanında toplumda dışa dönük rol üstlenmeleri de olabilir.''

Araştırmada, yaşlı kadınların mezar ziyaretlerini yaşlı erkeklerden daha sık yaptığı da belirlendi.

Bu haber toplam 24567 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.