Türkiye Spor Zirvesi başladı
Hakan Nergis Akademisinin Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi iş birliğiyle, üniversitenin Haliç Yerleşkesi'nde düzenlenen zirvede, Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan'ın moderatörlüğünü yaptığı "Kadın ve Spor" konulu ilk oturumda, spor psikoloğu Esra Karagöz, spor ve pazarlama yöneticisi Handan Kaloğulları ile avukat Aysu Melis Bağlan görüşlerini aktardı.
Oturumun açılış konuşmasını yapan Ersin Şiyhan, Türkiye'de spor kültürünün oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bunun için artık taşın altına elimizi değil, vücudumuzu koyma zamanı geldi. Türkiye'de ne yazık ki 1990'lı yıllara kadar bir kadın sporcu olimpiyatlarda madalya alamamış. Bu, ülkemiz için ciddi bir eksiklik. Burada 'Kadın ve Spor' başlığıyla düzenlenen oturumda kıymetli hanımefendilerin bazı değerlendirmeleri olacak. Spor dünyadaki ortak dillerden biri. Bugün dünyanın her yerinde Arjantin Devlet Başkanı'nın ismini bilmeyenler olabilir ama Messi'yi sorduğunuzda herkes bilir. Bu küresel bir gerçek. Ulusal bazda da baktığımızda dünkü Medipol Başakşehir-Göztepe maçının sonucunu herkes konuşuyor. Spor artık küresel bir gerçeklik, ortak bir dil. Herkesin üzerine konuştuğu, anlaştığı bir olgu. Bunu göz ardı etmemiz kabul edilemez."
Türkiye'de kadın sporcuların son yıllarda önemli başarılara imza attığını dile getiren Şiyhan, "İlerleyen dönemde bu sayının daha da artacağına inanıyorum. Daha fazla kadın sporcumuz olimpiyatlarda, dünya şampiyonalarında madalyalar kazanarak rol model olacak." diye konuştu.
- Karagöz: "Erkeklere daha fazla imkan tanınıyor"
Spor psikoloğu Esra Karagöz, kadınların özellikle son yıllarda taraftar olarak sporun içinde var olduğunu vurgulayarak, "Kadınların sporda daha fazla yer alabilmesi için kulüplerin yatırım yapması lazım. Federasyonların kadın tarafına biraz daha katkı sağlaması lazım. Çok üzülerek söylüyorum, çalıştığım kulüp ve federasyonlarda kadına ayrılan bütçe daha az. Erkeklere daha fazla imkan tanınıyor. Kadınlara daha fazla yatırım yapılırsa, o denge sağlanabilir." şeklinde görüşlerini aktardı.
Esra Karagöz, spor alanında çalışan bir kadın olarak kendisinin yaşadığı zorluklara değinerek, şunları kaydetti:
"Bir kulüple anlaştım. Antrenör, 'Ben bir kadınla çalışmam, erkek psikolog olursa gelsin ama kadın olmaz.' dedi. Daha sonra bir federasyonla anlaştım. Bana 'Kadınlara sen gideceksin, erkeklere de erkek psikolog gidecek.' dediler. Biz bu şekilde zorlanıyoruz. Spor yapan kadınlar daha çok zorluk yaşıyor. Örneğin mücadele sporlarında kadınlar için 'Kız gibi oynama.' ifadesini kullanıyorlar. Bununla ilgili bence sporculardan önce antrenörlerin bilinçlendirilmesi lazım."
Spor ve pazarlama yöneticisi Handan Kaloğulları da Türkiye'de kadın sporlarının daha geride olduğunu anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Lisanslı kadın sporcu sayısında aslında Avrupa ile başa baş gittiğimizi söyleyebiliriz. Bu sayının önümüzdeki dönemde daha çok artacağını düşünüyorum. Özellikle büyük kulüplerin kadın futboluyla ilgili ciddi yatırımları söz konusu. Bunlar öncü olacak. Bunlarla beraber sponsorların da ilgi ve dikkati çekilecek. Özellikle kadın eşitsizliğinin yaşandığı bu dönemde, bunun önüne geçmeye çalışan birçok kulüp ve kurumsal firmalar olduğu için sponsorluk anlamında bir değişiklik olacaktır."
Avukat Aysu Melis Bağlan ise tüm sporcuların yasalar karşısında eşit haklara sahip olduğunu belirterek, "Kadın ve erkek sporcu yasaların önüne geldiklerinde eşitler ama düşüncelerimizde eşit değiliz. Örneğin kadın futbolunu geliştirmek isteyen talimatın bile ilk maddesinde 'teknik adamlar' kelimesi geçiyor. Dolayısıyla çok yolumuz var. Yapabileceğimiz tek şey bunu konuşmak." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak:Haber Türk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.