Tüketim Toplumunun Göstergesi AVM'ler
Cihat ARPACIK / Milli Gazete
İnsanlar akın akın alışveriş merkezlerine doluşuyorlar. Yaşam merkezleri de denilen söz konusu binalarda ne ararsanız bulabiliyorsunuz. Bu yeni ve modern kasabaların meydanlarında starbucks tarzı birçok kafe ve fast-food yiyecekler satan yığınla firma kümelenmiş. Film seyretmek isteyenler de bu 'yaşam merkezlerine' gitmek zorunda kalıyorlar. Çünkü AVM'ler sinemaları da adeta bir tekelde toplamış durumda.
Tek Amaç: Tüketim
Bu çok da şaşılacak bir durum değil aslında. Zira bu ülkenin başbakanı da bu merkezlere benzer bir binanın açılışında aynen böyle dedi: "Mahalle bakkalı devri kapandı. Küçük esnaf birleşip böyle binalar açsın." Açılmalarındaki yegane amacın insanları daha çok tüketime yönlendirmek olan bu yaşam merkezleri özellikle gençleri -belki de- daha da sosyalleştiriyor ama modern çağlarda insanın sıkıştığı bu cendereden kurtulabilmek için tek araç olan muhabbeti de bir kenara atıyor. Ramazan, bayram alışverişleri dahi bu merkezlerde yapılıyor ve maalesef "şu kadar para eksik sonra bırakırm" yollu sözler buralarda pek de itibar görmüyor.
AVM'ler hayatımızı işgal ediyor
Dünyaca ünlü ve de oldukça pahalı markaların sıralandığı "çarşıların" vitrinlerindeki albeni, çocuk parklarındaki oyuncaklar, hamburger, kumpir, köfte kokuları, sürekli yerleri paspaslayan hademeler ve hemen her gün buralara gelen, yemeklerini buralarda yiyen, buluşma yeri olarak buraları ayarlayan insanlar. Ruhsuz Avrupa şehirlerini andıran bu merkezler gitgide hayatımızdan bir parça olmaya devam ediyor.
"Türkiye'nin bütün bakkaları: Birleşin"
Devletin tepesindeki ismin, Başbakan'ın "Küçük esnafın şikâyetini biliyorum. Fakat Türkiye değişiyor, bu gerçeği görüp birleşsinler" demesiyle Marks'ın "Dünyanın bütün işçileri birleşin" sözü arasındaki fark kadar ironik bir durum aslında bu. Oysa "Küçük esnafın sıkıntılarını bildiğini" de söyleyen Başbakan'ın, bu soruna böyle bir çözüm ileri sürmesi kelimenin tam manasıyla 'garip.'
Psikolojik Danışman Maruf Beçene: "Alışveriş, bir tatmin davranışına dönüştü"
Alışveriş davranışı ihtiyacı karşılamak amacıyla yapıldığında sorun teşkil etmez. Ancak Depresyon gibi özellikle kentleşmeyle beraber artan psikolojik hastalıkların oluşturduğu gerginlik kişiyi alışveriş davranışını yönlendirebiliyor. Alışveriş ihtiyaç olmaktan çıkıp bir tatmin davranışına dönüşmüş. İnsanlar gerginleşen organizmanın oluşturduğu kaygı enerjisini boşaltmak ve rahatlatmak amacıyla tüketim davranışına, yani alışverişe başvuruyor. Burada sorun, alışverişin ya da tüketmenin kendisi değil, tüketimi tetikleyen psikolojidir.
Doç Dr. Ferhat Kentel: "Hayatımıza dair her şey kapitalizm tarafından ele geçiriliyor"
Alışveriş merkezleri tüketim toplumunun bir sonucu. AVM'lerin mantığı Kapitalizmin mantığıyla örtüşüyor. Eskiden bizim kendimize ait hayatlarımız vardı. Top oynardık, sokak aralarında gençler olurdu, ama artık tüm bunlar kapitalizm tarafından ele geçirildi. Burada tek suçlu gençler değil. Bir zamanlar gençlerin, çocukların top oynadığı, bisiklete bindiği arazilere alışveriş merkezleri dikildi. Böyle bir ortamda düşünce dünyaları, algı kalıpları çok fazla öteye gidemeyen gençler de var olanla yetinmeye çalışıyor. Gençler AVM'lere gitmesin demek de yeterli değil. Bunun yerine AVM'lerin yeniden düzenlenebilir ve daha insani, daha demokratik mekânlar haline getirilebilir. AVM'ler sadece tüketimin kültürüne ait mekânlar olmak yerine, daha makul mekânlar haline nasıl getirilebilir diye düşünmek gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.