Tıp Bu Değil-2

Tıp Bu Değil-2
Halkı, tıp öğrencilerini, doktorları ve politikacıları tıbbın karanlık yüzüyle karşı karşıya getiren “Tıp Bu Değil 2” kitabında, birbirinden ilginç makaleler yer alıyor
Yayımlandığı dönem oldukça ses getiren ve çok kısa zamanda dört baskı yapan “Tıp Bu Değil” kitabının ardından, “Tıp Bu Değil 2” de okuyucuyla buluştu.

Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından çok samimi bir çaba  olarak nitelendirilen Tıp Bu Değil’in ardından, yeni yazar ve görüşlerle Tıp Bu Değil 2, insan veya  sağlığı için apaçık zararlı anlayışların, politikaların eskisi gibi rahat savunulmasını engellemeyi amaçlıyor.  

Çocuk Hastalıkları uzmanı olan Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu’nun editörlüğünde, tüm yazarlarının doktor olduğu Tıp Bu Değil 2, “Diyabetin  Niçinlerini Sorgulamak”, “Tavuklar Neden Depresyondalar?”, “Tıp ve Felsefeleşme”, “Çağımızın Vebası Modern Tıp”, “Zehirleniyoruz!”  gibi bölümleriyle dikkat çekiyor. Hastayı “müşteri” olarak kabul eden sağlık sisteminden,  kişinin sağlık kuruluşuna başvuru sayısını artırmak için tetkik ve tedavinin parça parça uygulanmasına, uluslararası ilaç sanayisinin sağlık sistemi üzerindeki etkisine kadar modern tıbba dair pek çok durum Tıp Bu Değil 2’de derinlemesine tartışılıyor.   

Ruh sağlığı bozulan tavuklar

Kitaptaki “Tavuklar Neden Depresyondalar?” başlıklı yazıdan bir bölüm şöyle:

“İnternet arama motorlarında tavuk ve antidepresan anahtar kelimelerini girerek arama yaparsanız, depresyona girmiş olan tavukların sayısında ciddi bir artış olduğunu ve bu duruma kar­şı alınan psikiyatrik tedavi önlemlerini anlatan çok sayıda ya­zıyla karşılaşacaksınız. Tavukların antidepresan ilaçlarla tedavi edilmeleri için ciddi bir çaba harcandığı, hatta onlara bolca ka­fein de verildiği bu yazılarda belirtiliyor. Depresyona girmiş olan tavuklar, tavuk çiftliklerinde hare­ketsiz olarak kafeslerde tutulanlar arasından çıkıyorlar, doğada kendi başına yaşayan tavuklarda depresyon vakası şimdiye dek bildirilmemiş. Bu tavuklara, daha çok yumurtlayabilmeleri ve etlenmeleri için stres giderici, rehavet verici etkilerinden ya­rarlanmak üzere, iştah açıcı etkisi de olan antihistaminik, an­tidepresan ve kafein kokteyli veriliyormuş. Gece-gündüz dön­güsünü hızlandırarak daha çok yumurtlamaları için yapay ışığa maruz bırakılıyorlarmış. Tavuklara acıdıysanız aynı kokteylin insanlara da sık­lıkla uygulandığını, üstelik bilgisayar ekranının ışığı nedeniyle uykularının da kısalmış olduğunu söylesem ne diyeceksiniz? İnsanın tüylerini ürperten bir benzerlik değil mi? Şimdi ak­lınıza insanların arasında da psikiyatrik hastalıkların sıklığı­nın giderek arttığı ve özellikle de depresyonda ciddi bir artış olduğu gerçeği ister istemez geliyordur. Ruh sağlığı açısından tavuklarla benzer bir düzeyde olmak ve buna akıl ve zekâyla bir çözüm bulamamak, hayvanlardan çok daha gelişmiş akla ve zekâya sahip bir canlı olan insan için garip değil mi?”

Bu haber toplam 6058 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.