Spor psikolojisi nedir? Psikolojik performans nasıl artar?

Spor psikolojisi nedir? Psikolojik performans nasıl artar?
Sporcu psikolojik performansını nasıl artırır? Sporcular hakkında bilgi edinme belirli bilimsel yöntemlerle ve uzman kişilerce yapılmalıdır.

Bu yüzden gelişmiş dünya ülkelerinde bir çok teknik direktör, antrenör ve koçlar fiziksel, tekniksel ve taktiksel becerilerin yanında psikolojik becerileri de antrenman programlarına ekleyerek spor psikologlarıyla (mentor) çalışmaktadırlar.

Spor psikolojisi sporcuların davranış ve düşüncelerini neden – sonuç ilkelerine bağlı kalarak tüm ayrıntılarıyla inceleyen ve bir takım zihinsel tekniklerle (Motivasyon, konsantrasyon ve dikkat, zihinde canlandırma, stresle mücadele ve gevşeme, hedef koyma, olumlu düşünme ve konuşma, performans rutinleri, öfke kontrolü, özgüven, komünikasyon, sakatlıkla mücadele, takım ve kişisel misyon belirleme) sporcuların ve antrenörlerin performansını arttırmaya çalışan bilim dalıdır. Spor psikolojisi psikolojik faktörlerin sporcuların performansına olan etkilerinin yanında egzersiz ve sporun sporcuların psikolojik gelişimine ve sağlığına olan etkilerini bilimsel verilere dayanarak araştırır.

Bugün tüm dünyada bilimsel antrenman metotları çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlamıştır. Artık gelinen nokta insan vücudunun da bir limiti olduğu yani bir sporcunun hız, çabukluk, patlayıcı güç ve kuvvet gibi kavramların bir noktaya kadar geliştiğidir. Bu bilimsel yapılan çalışmalarla sporcuların fiziksel özellikleri maksimum düzeye getirilmektedir. Oysa ki yeni keşfedilmeye başlanan diğer bir kısımsa olayın zihinsel boyutudur. Spor performansına katkısı olan fizik, teknik ve taktik becerilerin yanında psikolojik beceriler de önemli rol oynamaktadır. Teknik direktörler, antrenörler ve koçlar sporcularını transfer ederken veya seçerken onların fiziksel, tekniksel ve taktiksel özelliklerinin yanında psikolojik özelliklerine de dikkat etmelerinde fayda vardır. Bir çok antrenör geçmişte sporculuk geçmişi olduğundan dolayı sporcularının neler düşündüğünü ve hissettiğini bildiklerini ifade ederler fakat bu yanlış bir yaklaşımdır. Sporcular hakkında bilgi edinme belirli bilimsel yöntemlerle ve uzman kişilerce yapılmalıdır. Bu yüzden gelişmiş dünya ülkelerinde bir çok teknik direktör, antrenör ve koçlar fiziksel, tekniksel ve taktiksel becerilerin yanında psikolojik becerileri de antrenman programlarına ekleyerek spor psikologlarıyla (mentor) çalışmaktadırlar. 

Acaba fizik, teknik ve taktik çalışmalarını çok iyi yapan sporcular gerçekte maksimum performanslarına ulaşabilmişler midir?

Bu sorunun cevabı kesinlikle hayırdır. Bugün dünyada sporun sadece fiziksel, taktiksel ve teknik unsurlardan oluşmadığı yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmıştır. Yapılan araştırmalar sporun psikolojik yönünün diğer unsurlar (fiziksel, teknik ve taktiksel) üzerinde tamamlayıcı önemli bir etken olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü insanoğlu sadece kas ve kemikten yapılmamıştır insanı diğer canlılardan ayıran en büyük unsur düşünebilme özelliğidir. Dolayısıyla insanların en büyük silahı zihnini kullanabilme yeteneğidir. Kuşkusuz ki kişinin performansını fiziksel ve taktiksel etkenlerin dışında psikolojik ve duygusal faktörlerde etkilemektedir. Duygular sevinç, üzüntü, kızgınlık, öfke, korku ve coşkunluk olarak tanımlanabilir. Duyguların bilinçli olarak kullanılması için planlı ve düzenli bir şekilde uzman birinin denetiminde çalışılmalıdır çünkü duygularını kontrol edemeyen ve yönetemeyen sporcular maksimum performansına ulaşamazlar. Duyguların kontrol edilmesi insan davranışlarını olumlu yönde etkiler eğer duygularımız bizi kontrol etmeye başlarsa buda bizi olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla spor psikolojisi psikolojik desteği almayan sporcuların hiç biri gerçek anlamda maksimum performanslarına ulaşamazlar.


wallpaper2you_403073.jpg


Sporcular mücadele ederken ne düşünür? Duygularını nasıl kontrol eder? Kendilerini maça nasıl hazırlarlar? 

Fizyolojik ve psikolojik gerginlik ve kaygıdan nasıl korunurlar? Maçlara nasıl konsantre olurlar? Saha içinde ve dışında gelişen beklenmedik durumlar karşısında konsantrasyonlarını bozmadan mücadele edebilirler mi? veya dağılan konsantrasyonlarını çok çabuk toparlayabilirler mi? bu soruların cevapları sporcuya göre değişecektir. Sporcular doğal olarak bir takim stratejiler kullanarak performanslarını arttırmaya çalışırlar fakat bu stratejilerin doğruluğu ve uygulanış biçimleri çok önemlidir. Sonuç olarak sporcuların psikolojik engellerini aşmadan ve duygularını tam anlamıyla kontrol edip yönlendirebilme yeteneğini geliştirmeden yapılan çalışmalar her zaman antrenörleri büyük hayal kırıklığına uğratabilir. Bugün Türkiye'de spordaki en önemli eksiklik sporun fiziksel yönüyle zihinsel yönünün bilinçli bir şekilde birleştirilememesidir. Eğer sporun pratik ve teorik yönü iyi koordine edilirse doğal olarak bundan Türk sporu karlı çıkacaktır. Dünyadaki ve ülkemizdeki başarılı sporcu ve çalıştırıcılara baktığınız zaman sporun fiziksel yönünün yanında zihinsel yönünün de çok önemli olduğunu belirtmişlerdir. Michael Jordan, Tiger Woods, David Beckham, Pete Sampras, Gary Lineker, Tony Schumacher, Muhammed Ali, Phil Jackson, Mustafa Denizli, Fatih Terim, Sir Alex Ferguson, Steve McClaren, Capello gibi sporcu ve çalıştırıcılar sporun zihinsel yönüne her zaman önem vererek fiziksel, taktiksel ve teknik çalışmalarına spor psikolojisi çalışmaları da eklemişlerdir.

Kaynak:Sabah

Bu haber toplam 5465 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.