Şöhret Hastalığı:Tükenmişlik Sendromu

Şöhret Hastalığı:Tükenmişlik Sendromu
“Ben bu hayatta istediğim her şeyi elde ettim. Canım kahve içmek istedi Paris’e gittim. Gezmek istedim, Ortadoğu’ya gittim ama artık hiçbir şeyden zevk alamıyorum.”

Geçtiğimiz haftayı meşgul eden cümleler arasında yerini alan bu sözlerin oyuncu Burak Özçivit’e ait olduğu iddia edilmişti. Her ne kadar yalanlanmış olsa da bu haftaki yazımızda son zamanların modası haline gelen ve şöhret hastalığı olarak adlandırılan “tükenmişlik sendromunu” ele alacağız.

Bu sendroma yakalanan ne ilk ne de son kişi Burak Özçivit. Tuba Büyüküstün, Tülin Şahin, Meryem Uzerli gibi nicelerini sayabiliriz. Bu isimlerin fazlalığı nedeniyle şöhret hastalığı olarak adlandırıldığını da söyleyebiliriz medyada. Ancak bu sanatçılarda tükenmişlik sendromunun biraz daha farklı bir boyutta olduğu, bu kişilerde daha çok her şeyi elde etmiş olmaktan ötürü oluştuğunu söyleyebiliriz.

Mevlana’nın kum tanesiyim ama çölün derdini taşıyorum cümlesini bu bireyler için söyleyebiliriz. Sık sık tükendiğini düşünen artık deyim yerindeyse vadesini doldurduğunu düşünen ancak yaşamanın da bir sünnet olduğunu unutan, tükenmişlik sendromuna yakalanan bireylerde yaygın bir yıpranma, enerji kaybı vardır. İlk olarak Freudenberger tarafından ortaya konan sendrom; başarısızlık, yıpranma, enerji ve güç kaybı veya insanın iç kaynakları üzerinde, karşılanamayan istekler sonucunda ortaya çıkan bir tükenme durumu olarak adlandırılmıştır. Daha çok yoğun iş temposu gerektiren hizmet sektöründeki çalışanlarda görülür. Yoğun iş stresi nedeniyle ortaya çıkan psikolojik bir süreç olarak kabul görür.

Tükenmişlik sendromu 3 boyutta kendini gösterir: duygusal tükenme , duyarsızlaşma ve  düşük kişisel başarı. Duygusal tükenme bireylerin çalışma hayatında yaşadığı normalin üzerinde olan duygusallık ve psikolojik yıpranmışlık ile oluşur. Enerji eksikliği ve isteksizlik ile görülür.  Bu kişiler kendilerini aşırı yorgun ve bitik görme eğilimindedir. Meryem Uzerli’nin 2013 yılında bu sendroma yakalanırken söylediği “Tükendim, daha fazla duramıyorum buralarda “ sözleri de enerji eksikliğini kanıtlar niteliktedir.


tukenmisliksendromu-header.png


Duyarsızlaşma ise bireyin çevresine ve hizmet verdiklerine karşı soğuk ve ilgisiz olmasıdır. İnsanlardan ve işten uzaklaşma isteği çok fazladır bu evrede. Bireyin özgüvenin de yaşanan azalma bireyin saldırgan veya sinirli olmasına sebep olabilir.

Tükenmişlik sendromunun bir diğer evresi de kişisel başarıdır. Bireyin defalarca denediği halde başarısız olması veyahut yaşayabileceği tüm başarıları yaşaması bireyde bu sendromu ortaya çıkarabilmektedir. Yetersizlik duygusu aşağılık kompleksini de doğurabilir.

Sendrom bireylerde kendini çeşitli şekillerde gösterebilir. Bireyin bağışıklık sistemini zayıflatıp kilo kaybı ya da aşırı kilo alma durumlarına sebep olabiliyor.  Aynı zamanda bireyde kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, baş ağrıları gibi fiziksel göstergeler olmaktadır. Psikolojik göstergeleri incelediğimizde ise bireyin diğer psikolojik rahatsızlıklarına sebep olmakta veya o rahatsızlığın sürekli hale gelmesine sebep olmaktadır. Bireyin sahip olduğu stres faktörleri de yine tükenmişlik sendromuna zemin hazırlayabilmektedir.

Sendromun daha çok görüldüğü bireyler ise genel olarak mükemmeliyetçi, benmerkezci, saldırgan,eleştirici, tatminsizlik odaklı, başarı odaklı bireylerdir. Bu bireylerin yapması gerekenler ise bireyin kendinde ortaya çıkan değişimleri doğru anlamlandırabilmesi gerekir. İşiyle ilgili, hayatıyla ilgili rasyonel hedefler koyması da bireyin yapması gerekenler listesinin başını oluşturmaktadır. Bireyin kendine vakit ayırması da bu tedavinin yapıtaşlarındandır. Aynı zamanda bardağın dolu tarafını görüp olumluya odaklanmak da yapılacaklar arasındadır. Ancak bu sendromu yenebilmeniz için yapmanız gereken ilk şey ise en yakın bir uzmana başvurmaktır.

Psikiyatristler veya psikologlardan yardım alabileceğiniz gibi gittiğiniz uzmanın uzmanlığını da sorgulama hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız, zira gittiğiniz kişi sahte bir psikolog olabilir.

Kaynak:www.capakcurgazetesi.com.tr

Bu haber toplam 6422 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.