Sıfıra Sıfır, Elde Var Mobing / Kitap Tahlil
Çağlar Çabuk’un “Sıfıra Sıfır, Elde Var Mobing” adlı kitabı, 2010 Haziran ayı itibariyle raflarda yerini aldı. Elma Yayınevi aracılığıyla okuyucularla buluşan kitap, işyerinde psikolojik şiddeti yalın ve ayırt edici örneklerle anlatarak pratik ilkyardım önerileri sunmasıyla dikkat çekiyor. İş yaşamında sık sık mobing ile karıştırılan tartışmalar, anlaşmazlıklar ve iş stresi ile mobingin ayırt edilebilmesi için bir çeşit cetvel öneren yazar, mobingi hukuki açısından da ele alarak dünyada ve Türkiye’de bu konudaki yasal düzenlemeleri değerlendiriyor.
Mobinge karşı çalışanlara tavsiyelerde bulunmanın yanı sıra yöneticiler için de ipuçları içeren “Sıfıra Sıfır Elde Var Mobing” iş dünyasındaki herkesin soluksuzca okuyacağı bir kitap.
İstanbul'da 18 yıl insan kaynakları müdürlüğü yapan, iki yıldır da yaşam koçu olarak çalışan Çağlar Çabuk, iş yaşamının yaygın hastalığı mobing'le ilgili kitap yazdı. İşyerinde psikolojik tacizle savaşmanın yollarının anlatıldığı kitap, gerçek vakalardan örnekler vererek konunun net anlaşılmasını sağlıyor. Elma Yayınevi'nden çıkan "Sıfıra Sıfır, Elde Var Mobing" adlı kitap, hukuki mücadele başlatanlara da kanıt toplamanın inceliklerini gösteriyor. Kitapta, hangi ifadelerin mobing sayıldığı da belirtiliyor. Kitaba göre mobing'e daha çok kadınlar maruz kalıyor. Süreci, "Hay şu kadınları işe alanlara!", "Bu evde kalmış kız kurusunu kim getirdi başımıza" gibi ifadelerin başlattığı belirtiliyor. Çağlar Çabuk'a göre mobing'in cinsel ve etnik ayrımcılıktan kaynaklanan türlü türlü biçimi var. Yapılan işe, cinsel kimliğe, inanca, fiziksel görünüm, şive ve kıyafetlere yönelik saldırılar en sık rastlanılanı. Mobing yöntemlerinin başında ise yok sayma, görmezden gelme, hakaret, iğneleme, aşağılama, fazladan iş yükleme, iş eksiltme, söylenti yayma, cinsel taciz ve fiziksel şiddet geliyor. İş yerinde net olarak tanımlanmamış görev ve roller, kuşaklar arası yönetim farklılıkları, yanlış ve çarpık işyeri kültürü, mobing'in yayılmasının en önemli nedenleri arasında geliyor. Kadınların en çok doğum sonrası psikolojik saldırıya uğradığını söyleyen Çabuk, şöyle diyor: "Doğum iznine ayrılan kadınlar yeniden işe başladıklarında istenmeyen eleman statüsünde oluyorlar. Süt izni sorun yaratıyor. Mobing demokratik mekanizmaların işlemediği ve koltuk kavgalarının yoğun yaşandığı işyerlerinde yaygın. Özellikle kriz dönemlerinde artıyor."
'1 K 2 S' KURALI
"Mobing nasıl teşhis edilir, nitelikleri nelerdir?" sorusunun yanıtına gelince... Bir tacize mobing denebilmesi için "1K 2S" kuralına bakmak gerekiyor. Yani saldırının mobing sayılması için "kasıtlı" olması, "süreklilik" göstermesi ve "sistemli" biçimde yapılması gerekiyor. Mobing teşhisi koyabilmek için 6 aylık bir takip süreci gerekiyor.
MOBİNG'E UĞRAYAN KİŞİ NE YAPMALI?
Mücadele etmek isteyip istemediğine, işe devam edip etmek istemediğine karar vermeli.
Avantaj ve dezavantajlarını belirleyip, en güçlü özelliğini geliştirmeli.
Önce mobing uygulayan kişiyle konuşarak iletişim kurmaya çalışılmalı.
İşe yaramıyorsa yönetim haberdar edilmeli.
Mobing'i kanıtlayacak e-mail ya da SMS'ler saklanmalı.
Arkadaşlar tanıklık konusunda ikna edilmeli.
YASA DEĞİŞİKLİĞİ YOLDA
Mobing, 1980'li yılların başından itibaren dünyada giderek genişleyen bir biçimde suç olarak tanımlanmaya başlanarak yasalara geçirildi. AB'ye üye devletlerde, işverenler çalışanları fiziksel, psikososyal ve cinsel şiddet ile tacize karşı korumakla yükümlü. Türkiye'de ise ilk adım, Borçlar Kanunu'nun 417. maddesinde yapılacak değişiklikle atılmak üzere. Yeni kanun metnine göre "işveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, sağlığını gerektirdiği ölçüde gözetmek ve işyerinde dürüstlük kurallarına uygun bir çalışma düzeni kurmak, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları, daha önce bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemesini sağlayıcı önlemler almakla yükümlü" olacak.
ARKA KAPAK YAZISI
Kitabı her çalışanın ve her çalıştıranın okuması gerek; en azından kendimizi daha iyi tanıyabilmek, içimize fener tutabilmek, yalnız olmadığımızı anlamak için. Dahası, nasıl mücadele edebileceğimizi öğrenmek için. Üstelik bir solukta okunan, söyleyeceğini eğip bükmeden söyleyen, keyifli bir kitap. (Oya Baydar Sosyolog, Yazar)
Çağlar Çabuk, yara almış ya da yara almaya aday insanların safında, onlara kalkan olmak isteyen, insana yaraşır bir tavırla duruyor. Çalışma yaşamına adım atacak ya da çalışma yaşamının içindeki herkesi, eğitsel değeri yüksek bu güzel kitabı okumaya davet ediyorum. (Doç. Dr. Arın Namal, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi)
Çoğuna tanık olup, önemsemeden, hatta ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmeden görüp geçtiğim, hatta bazen gülüp geçtiğim nice nice mobing... Okurken kendi yaşamınızda tanık olduğunuz irili ufaklı bir dizi olayı hatırlayın. Bana hak vereceksiniz. (Aydın Engin, Gazeteci & Yazar)
Çağlar Çabuk’un çalışması, kolay anlaşılır bir el kitabı olarak karşımıza çıkıyor. Hem mobing mağdurlarının hem de mobing yapanların mutlaka okumaları gerektiğine inanıyorum. (Dr. Ethem Şanlıer, İşyeri Hekimi, İş Sağlığı Uzmanı ve Eğitmeni)
Yazarı böylesine karmaşık, henüz üzerinde uzlaşılamayan ve hukuki altyapısı eksik bir konuyu ele alma konusundaki cesaretinden dolayı kutluyorum. (Dr. Gökhan Büyükşengür, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Lisanslama ve Sicil Tutma Müdürü)
Sabah & Hürriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.