Sağlıklı Yaz Tatili için Öneriler

Sağlıklı Yaz Tatili için Öneriler
Etiler Memorial Polikliniği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Mamur,çocuklarla sağlıklı bir yaz tatili için anne babalara önerilerde bulunuyor.

Aktuel Psikoloji / Haber Merkezi


Bu aralar güneş bize bir başka gülümsüyor.  Deniz de sahile kollarından oluşmuş dalgalarını gönderiyor, bizi kucaklamaya çalışırcasına.  Yaz mevsiminin gelişiyle hepimiz irili, ufaklı ailece tatile çıkmaya başladık, tüm yılın sıkıntılarından arınmak ve geleceğe daha parlak gözlerle bakabilmek için.  Tatilimiz esnasında özellikle çocuklarımız ile ilgili tatsızlıklar yaşamamak için bazı önlemler almamızda fayda var. Onlara bir göz atalım.

“Bebektir üşür” demeyin, siz nasıl giyiniyorsanız çocuğunuzu da öyle giydirin

Güneş mükemmel, dışarısı en az 30 derece, herkes mayosunu giymiş ama ne yazık ki “Aman bebeğim üşümesin” diyen anne ve astronot gibi giyinmiş bir bebek.  Size o ortamda bir palto giydirsek nasıl olurdu acaba? Herkes iyi niyet çerçevesinde çocuğunu korumak adına hareket eder. Ama giysi konusundaki genel kaide ve kuralımız şudur; siz nasıl rahat ediyorsanız bebeğiniz de o şekilde rahat edecektir.  Yani sıcak ortamda size bir tişört ve şort yetiyorsa, bebeğiniz için de aynı şey geçerli.  Güneşten koruyan bir şapka, ince pamuk bir giysi idealdir.  Kanguru kullanan anne ve babalar için bir hatırlatma; kanguru çok pratiktir ve kullanılmalı ancak malzemesi çok kalın ise ve de kendi vücut ısınızın da bebeğinize geçeceğini hesap ederseniz buna göre davranmanızda fayda var.  Unutmayın soğuk eller ve ayaklar bebeğinizin üşüdüğünü göstermez ama ter çocuğunuzun sıcakladığını ifade eder.  Klima ve vantilatörler çocuğunuzun rahatlamasını sağlayacaktır ancak uzun süreler doğrudan üzerine üflemesine izin vermeyin.

“Çok üşüdü” “çok ısındı” bu iki kavram eşdeğerdir.  Buna göre davranmalısınız.  Bebeğinizde kuru cilt, ateş, ishal, sinirlilik veya uykuya eğilim, havale gibi belirti ve bulgular onun aşırı derecede ısındığını ifade eder.  Hemen tıbbi yardım almanız gerekir.

·         Önlem en önemli yaklaşımdır.

o        Herhangi bir koşulda, herhangi bir zaman çocuğunuzu yalnız olarak arabada bırakmayın.  Camları yarı açık bir aracın içi 15 dakikada 35 dereceden 40 dereceye çıkmaktadır.  Camlar kapalı ise bu ısı 65 derecedir.

o        Ateşi olan çocuğun giysileri hafifletilmeli.

o        Sıcak hava= Bol sıvı tüketimi

o        Çok sıcak ve nem oranı yüksek havalarda çocuğunuzu bir anda 30 dakikadan fazla dönemler için oynamasına izin vermeyin.

Çok güneş her zaman sağlıklı değildir.  Katarakt, cilt kanseri gibi hastalıklara yol açabilmektedir.  D vitamini gereksinimi ise artık damla ile karşılanabiliyor.  Bu kesinlikle çocuğunuzu güneşe çıkarmayın anlamına gelmemektedir.  Ancak sürekli güneşe maruz kalması da onun için faydalı değildir.

 

Bulutlu günlerde bile çocuğunuzu güneş ışınlarından koruyun

·         Güneş ışınları 10:00-15:00 arası dönemde en etkilidir.

·         Güneş ışınlarının yüzde 80’i bulutlardan geçebilmektedir dolayısıyla bulutlu günlerde bile güneşten korunmak gerekir.

·         Su ve kum güneşin ışınlarını yansıtır dolayısıyla cildin etkilenmesini arttırır.

·         Ciltte su ultraviole ışınların geçişini kolaylaştırır. Dolayısıyla suda daha fazla korunma gerekmektedir.

·         Güneş şemsiyeleri veya ağaçlar güneşin etkilerinden korunmak için yeterli değildir.

·         0-12 aylık çocukların ciltleri özellikle ince olduğundan güneş ışınlarına karşı çok hassastırlar.  Bu dönem içinde gelişen önemli bir güneş yanığı, çocuğunuzun ileriki yaşamında ölümcül cilt kanseri riskini ikiye katlamaktadır.  Bunun dışında erken yaşlarda bronzlaşmanın bile ileride cilt kanserine yol açabileceği gösterilmiştir.  Cilt kanserlerinin yüzde 90’ı önlenebilmekle birlikte bunlara güneş sebep vermektedir.

  • ·         Açık tenli ve açık göz renkli kişiler daha da risktedir.  Ancak kimse güneşin etkilerine bağışık değildir.
  • ·         Güvenli bir bronzlaşma diye bir kavram yoktur.  Hepsi bir derecede cilde zarar vermektedir.
  • ·         Burun, dudak ve kulaklar güneşin etkilerine en açık vücut alanlarıdır.

 

Koruyucu kreminizi güneş altında değil, güneşe çıkmadan önce sürün

·         Yaşamın ilk altı ayında bebeklerin doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalarına dikkat edin.  Doktorunuza sormadan güneş kremi sürmeyiniz.

·         Güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce daha büyük çocuklara güneş kremi sürülmeli.  Özellikle giysilerin korumadığı alanlara dikkat edilmeli.

·         İlk başta birkaç, daha sonra 20 dk.’ya kadar doğrudan güneş ışığına çocuğunuz çıkarılabilir.

·         Bebeğiniz altı aylık olduktan sonra çantasında mutlaka güneş kremi bulundurun.

·         Güneş’e maruz kaldığında çocuğunuza gölgelikli şapka takın.  Bunun dışında denize bile girse vücudunun üst kısmını koruyacak bir giysi giydirin.  Giysiler hafif ancak sık dokunmuş olmalı.

·         Çok sıcak havalarda dışarıdaki kalışınızı günün erken veya geç saatlerinde yapın.  Mümkün oldukça günün ortasında dışarıda bulunmayın.

·         Su ile oynayan çocuklarınıza suya dayanıklı güneş kremi sürün.  Oyun bitince kurulayın ve tekrar güneş kremi sürün.

·         Çocuğunuz herhangi bir ilaç kullanıyorsa ışığa duyarlılık yaratmadığından emin olun.

·         Çocuğunuz için en iyi örneği siz oluşturun ve kendinizi koruyun.

 

Güneş kreminizi seçerken…

  • ·         Bebek ve çocuklarda 20-30 koruma faktörü yeterlidir.
  • ·         Çok açık tenlilerde 30 uygundur.
  • ·         Ürün kısa ve uzun ultraviole ışınlardan korumalı (UVB ve UVA).

·         Ürünlerdeki bazı maddeler allerjik cilt cevaplarına yol açabilmektedir.  Bunlar PABA içeren ürünlerdir.  Çocuğunuzun ön koluna bir gün öncesinden üründen bir santimetrelik alana sürün.  Üzerine yara bandı yapıştırın.  Bir gün sonra yara bandını çıkarın ve çocuğunuzu güneşe çıkarın (Vücudunun diğer bölgeleri giysi ile korunurken).  Herhangi bir kızarıklık gelişirse o bölgede başka bir ürün kullanın.

·         Suda koruma için ürünlerde 2 özellik vardır.  “waterproof” 4 kere 20 dakikalık suya girmede koruma sağlamaktadır.  “Waterresistant” 2 kere 20 dakikalık suya girmede koruma sağlamaktadır.

Güneş yanığı bulguları:

·         Maalesef güneş yanığı bulguları güneş yanığı oluştuktan sonra kendini belli eder.  Dolayısıyla önlem çok önemlidir.

·         Klasik olarak ağrı belirtisi ile kızarıklık, ateş, ciltte su toplanması bulgularıdır.

Güneş yanığında tedavi önerileri:

·         Küçük bir havluyu su ile ıslatın ve yanık olan alanlara hafifçe uygulayın.  Bunu 15 dakika kadar uygulayın ve gün içinde 4-5 kere tekrarlayın.

·         Cilt nemlendirici krem sürün.  Vazelin uygulamayın çünkü bu hava temasını önler ve hava teması iyileşme için gereklidir.

·         Parasetamol ağrı için kullanılabilir.

·         Ciltte su toplaması varsa doktora göstermenizde fayda var.

Çocuğunuz en az 9 yaşına gelene kadar suya giderken sizin gözetiminizde olmalı

Ülkemizin coğrafi özellikleri ve mevsimin ısısı göz önünde bulundurulunca deniz veya havuza girmek kaçınılmaz oluyor.  Ancak masum görünen bu eğlenceli ortam bazen çok üzücü sonuçlara yol açabiliyor.  Suyun bulunduğu her ortamda çocuklarınıza çok dikkatli olmanız gerekiyor.  Ebeveyn su yakınında veya suya giren küçük çocuktan en fazla bir kol mesafesi kadar uzak olmalı.

·         Her türlü havuzda çocuğunuza çok dikkat etmelisiniz.  Bu bebek havuzu ve birkaç santimetrelik su anlamına bile gelse.  Bebek havuzu kullanımda değilken ters çevrilip bırakılmalı.

·         Havuzunuz var ise bunu tamamen parmaklık ile çevirmelisiniz.  Kapının kolay açılmaması şart ve açıldığında ev içinde bir alarm ile sizi uyarması uygundur.

·         Havuz kullanımda değilken çevresinde veya içinde oyuncak bırakmayınız.  Oyuncaklar çocuklarınız için çekici gelebilir ve suya düşebilirler.

·         Deniz simidi gibi nesneler genelde çocuklara ve ebeveyne yalancı bir güven duygusu verir.  Kullanırken onlara kesinlikle güvenmeyin.

·         Çok veya az klor çocuğunuza zarar verebilir.  Onun için bakımlı havuzlara girmesini sağlayın.

·         “Büyük” tuvaletini tutamayan çocuklar havuza girmemeli.  Dışkı suyu mikrop yuvası haline getirip insanları hasta edebilir.  Bu tür durumlar için özel yüzme bezleri vardır.  Bunları temin etmeniz hem çocuğunuz hem de çevreniz açınızdan faydalı olacaktır.

·         Yağmura yıldırım eşlik ediyorsa su aktivitelerinizi sona erdirin ve o bölgeden uzaklaşın.

·         Yat veya bu tür gezilerde çocuklarınıza mutlaka yelek giydirin.

Böcek ısırıklarına dikkat edin

Çocuğunuzu hayal edin.  Yaz mevsiminde, al yanaklar, eller, yanaklar yapış, yapış; dondurma, şeker ve meyve suyundan.  Giysilerine bakarak öğleyin ne yediğini kestirebiliyorsunuz.  Bırakın böceği, o tatlılıktan herkes ısırır çocuğunuzu!

Aslında genelde böcek ısırıkları pek sorun yaratmaz.  Ancak yine de aşırı allerjik reaksiyonlar, kaşıntı ve kaşıntı sonrası yara iyi geçebilecek bir tatile biraz biber katabilir.

·         En iyi önlem (her ne kadar yaz mevsiminde itici gelse de) giysilerdir.  İnce uzun kollu tişört, pantolon, pantolon üzerine çekilmiş çorap, kapalı ayakkabı ve şapka faydalı olacaktır.  Pastel, açık kahverengi, beyaz ve parlak olmayan yeşiller genelde böceklere pek çekici gelmez.  Parlak, koyu ve çiçekli desenler böcekler için “gel!” sinyali verir.  Böcekler kokulara gelirler dolayısıyla yaz mevsiminde parfümsüz deterjan ve sabunlar, losyonlar, ıslak mendiller kullanarak daha başarılı sonuçlar alırsınız.  Bahçede kokulu çiçekler bulundurmamakta fayda vardır.  Böcekleri uzak tutan bazı ilaçlı losyonlar vardır.  Bunlarda dikkat edilecek nokta 2 yaşın altında kullanılmaması ve DEET (Sinek kovucuların içinde bulunan “Diethyltoluamide” adı verilen madde) miktarının %10’un üzerinde olmamasıdır.  Göz, ağız, yara bölgelerine sürmemeye dikkat edin.  Spreyden ziyade direkt sürebileceğiniz şekillerini tercih edin.  DEET, sentetik ve plastik maddeleri eritebilir dolayısıyla çocuğunuzun cildine bunu uygularken giysilerinin deymeyeceği yerlere sürebilirsiniz.  Giysilerin koruyacağı alanlara sürmenize gerek yoktur.  Bu maddelerin çoğu tuzlu suda etkilerini kaybeder dolayısıyla denizden çıktıktan sonra koruması ortadan kalkmış olabilir.  Son dönemlerde bebeklere de sürülebilecek bitki özlü sinek kovucu losyonlar çıktı.  Bunları kullanmanızda bir sakınca yoktur.  Aldığınız ürünün özelliklerini okuyarak öğrenin.  Eve girince bu maddelerden çocuğunuzu yıkayarak arındırın.

Keneye karşı da bilinçli olun

Kene son dönemlerde Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile kendinden çok söz ettirmektedir; haklı olarak.  KKKA vakaları Nisan ayında sayıca artış gösterir ve Ağustos’ta önemli düzeyde azalır.  Önlem açısından özellikle çalı, çırpı, gür ot bulunan yerlerde yalın ayak veya kısa pantolon ile gezilmemeli.  Bu tür yerlere gidilecek ise çoraplar pantolon üzerine çekilmeli.  Bunun haricinde keneyi uzak tutan DEET içeren spreyler ve giysi spreyleri kullanılabilir.  KKKA’da en önemli unsur önlemdir, ancak kene ısırığı tespit ettiyseniz çıkartmaya çalışmayın ve en yakın zamanda bir acil servise giderek yardım alın.

·         Arılardan korunma yine önlemden geçiyor.  Arılar genelde çiçekli bölgelerde olur.  Çocuğunuzu o bölgelerden uzak tutmakla birlikte, unutmayın ki arılar meyve ve tatlı yiyeceklere de gelir.  Sinek ve arıları evinizin dışında tutmak amacıyla pencerelerinize tel taktırabilirsiniz.  Bebek arabalarının üzerine de cibinlik tarzında tüller de takılabilir.

Bu haber toplam 6267 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum