Ruhbilimde Yeni Alan: Trafik Psikolojisi
Trafik psikolojisi, Psikolojinin uygulamalı alt dallarındandır. Yaya ve sürücülerin trafikteki davranışlarının altında yatan psikolojik süreçleri inceler. Başlıca amacı trafik kazalarını ve bu kazaların sonucu olan ölümleri azaltabilmektir.
Sürücülerin araç sürme eylemi sırasındaki algı, dikkat ve biliş süreçleri, sürücü kişiliği, risk alma davranışı, sürücülerin tutumları ve duyguları trafik psikolojisinin çalışma alanlarındandır.
Trafik psikolojisi, trafik tanımı altında belirtilmiş yerlerdeki en başta sürücülerin, yayaların ve yolcuların üzerinde etkide bulunan içsel ve dışsal psikolojik ve fiziksel faktörlerin çaprazlama etkisi altında kalan bireyin ön düşünme süreçleriyle birlikte ortaya çıkaracağı veya çıkarabileceği potansiyel davranışların o an için birey tarafından yansıtılmamış (ama her an yansıtılabilecek) halidir.(1)
Trafik Psikolojisinin Çalışma Alanları
Araştırma konuları: Trafik ve ulaşım psikolojisi, kaza ve davranış modelleri, teorileri ve uygulama alanları, sürücü davranışı ve tutumunun sosyal psikolojisi, sürücülükte psikomotor ve bilişsel süreçlerdeki risk farktörleri, trafik psikolojisinde araştırma yöntemleri, kaza önleme ve güvenlik müdahale teknikleri, insan faktörü ve performansı, trafik mühendisliği, trafik güvenliği ve kaza araştırmaları, kentsel ulaşım sistemleri: planlama ve dizayn.
Trafik Psikolojisi alanlarında okutulan dersler
Trafik ve Ulaşım Psikolojisine Genel Bakış
Kaza ve Davranış Modelleri, Teorileri ve Uygulama Alanları,
Sürücü Davranışı ve Tutumunun Sosyal Psikolojisi
Sürücülükte Psikomotor ve Bilişsel Süreçlerdeki Risk Faktörleri
Trafik Psikolojisinde Araştırma Yöntemleri
Kaza Önleme ve Güvenlik Müdahale Teknikleri
İnsan Faktörü ve Performansı
Trafik Mühendisliği I
Trafik Güvenliği ve Kaza Araştırmaları
Hayatı trafiğe göre düzenliyoruz!*
Trafik psikoloğu Doç. Dr. Yeşim Yasak, stresten kurtulmak için iş yerimize yakın semtlerde oturduğumuzu, sürekli sıkışık olmayan alternatif yollar aradığımızı söylüyor. Türkiye'de yeni olan bu alandan, kazaların sayısını azaltmak, yol güvenliğini sağlamak için faydalanılıyor
Trafik psikolojisi tam olarak neleri inceliyor? Bu alanda şimdiye kadar kaç uzman yetişti?
Trafik psikologları; üniversitelerde ya da trafik/ulaşım güvenliği enstitülerinde; yol kullanıcılarının düşünce biçimleri, kazaya yatkınlığı belirleyen faktörler, risk alma eğilimi, tehlike algısı, bireysel farklılıklar, sürücülük ile ilgili yetenekler, kişilik özellikleri gibi pek çok konuda araştırmalar yapmakta, trafik eğimcilerinin eğitimleri, kanun yapıcılara danışmanlık, trafik mühendislerine danışmanlık, bilirkişilik görevlerini üstlenmektedirler. Uygulamalı alanda ise psikoteknik değerlendirme, sürücü davranışı geliştirme eğitimi ve rehabilitasyonu, kampanyalar en yaygın olarak görev aldıkları alanlar olarak sıralanabilir. Özellikle Avrupa’da üniversitelerde ve uygulamada pek çok uzman sayabiliriz.
En sık kimler başvuruyor size ve hangi şikâyetle geliyorlar? Teşhisi nasıl koyuyorsunuz?
Yasal zorunluluklar nedeniyle başvuru oluyor: 1.Trafik Kanunu’ndaki ilgili maddeler nedeniyle sürücü belgesi alıkonmuş kişiler. 2.Taşımacılık Kanunu kapsamında yük ve yolcu taşımacılığı yapacak olan şoförler.
Trafik psikologlarının yaptıkları iş bir klinik psikologdan ya da daha bilindik ifadeye, bir terapistten farklı. Kişi yaşadığı sorunlara çözüm bulabilmek için genellikle kendi isteğiyle bir terapiste başvurur. Ancak bir sürücü “ben kurallara uyamıyorum, düzelmek istiyorum” diye bir düşünce ile bir trafik psikoloğuna başvurmaz. Çok istisna durumlarda, örneğin, başından kaza geçmiş ve araç kullanma konusunda sorun yaşayan bir sürücü kendi isteği ile başvurabilir. (Bana bu yönde başvurular oldu) Fakat hem ülkemizde hem de batıda yasal gereklilikler nedeniyle ve resmi otoriteler (EGM gibi) vasıtasıyla sürücüler ya da sürücü adayları trafik psikologlarına gönderilirler.
Trafik stresini diğer streslerden ayıran nedir?
Aslında temelde bir fark olduğunu söyleyemeyiz. Engellenmek, kontrol duygusunu kaybetmek, belirsizlik, stres yaratan en önemli nedenlerdir. Yaşadığınız şehrin trafik ortamı bir kronik stres kaynağı oluyorsa, işiniz zor demektir gerçekten. Bazı yöntemler bulmak önemli elbette. İşin doğrusu, şehirlerimizi düzenleyen görevlilerin, sorumlu kişilerin toplu taşımacılığı (özellikle de metro gibi raylı sistemleri) huzurlu, yaygın ve konforlu hale getirerek bu sorunu çözmeleri gerekir. Ama ne yazık ki şu anda böyle bir şansımız yok. Aslında başta İstanbul olmak üzere trafiğin büyük sorun olduğu metropollerde, insanlar yaşamlarını trafiğe göre düzenleyerek, trafik stresi ile baş etmeye çalışıyorlar. İş yerleri ile evlerini aynı semtte seçmeye çalışıyorlar örneğin. Ya da trafiğin ne zaman, nerelerde yoğunlaştığını önceden öğrenip, alternatif yollar buluyorlar. Tabii herkesin böyle olanakları olmayabilir. O nedenle de başka yöntemlere de gerek olabilir. Örneğin, stresinin artmaya başladığını hissettiğinde kişi (sıkışık bir trafik ortamında çakılıp kalmış bir sürücü örneğin) nefes egzersizi ile kendini yatıştırabilir. Bunların yanı sıra 2007 yılında yayımlanan bir çalışmamızda da saptadığımız gibi stresle baş edemeyip öfkelendiğinde sürücü, eğer “diğer sürücüyü düşünmemi engellemek için başka şeyler düşünürüm”, “karşılık vermeden önce sonuçlarını düşünürüm”, “durumla ilgili pozitif çözümler düşünmeye çalışırım”, “sakinleşmek için radyo açarım ya da müzik dinlerim”, “yolda kötü sürücülerin de bulunabileceğini kabul etmeye çalışırım” diyebiliyorsa, bu stres ortamıyla ve yaşadığı öfke ile uyum sağlayıcı/yapıcı yöntemler kullanabiliyor demektir. Dolayısıyla da daha çabuk sakinleşebilir ya da serinkanlı kalabilir. Sonuç olarak da stresle olumlu başa edememe sonucu ruhsal ve fiziksel sağlığında meydana gelebilecek (mide rahatsızlıkları, migren gibi) sorunlardan korunmuş olur. Trafikte araç kullanırken de dikkati dağılmaz, doğru zamanda, gerekli tepkileri verebilir. Yani güvenli sürücülük özelliklerini koruyabilir.
Ruhbilimde yeni alan: Trafik psikolojisi
Psikoloji ilkelerinin trafik ve yol güvenliği alanına uygulanması anlamına geliyor. Türkiye’de yeni bir alan. İlgi alanına giren başlıklar, sürücü yeteneklerinin psikoteknik değerlendirilmesi, sürücülük tarzları ve trafikte risk alma davranışı, sürücü eğitimi ve rehabilitasyonu, ergonomi, trafik güvenliği için bilinçlendirme, yasaları yapan ve uygulayanlara danışmanlık, trafikle ilgili davranış, tutum, yetenek ve becerileri ölçme araçları geliştirme, bu konularla ilgili araştırmalar ve üniversitelerde bu konu hakkında dersler verme olarak sıralanabilir. Henüz Türkiye’deki üniversitelerde bu alanda yüksek lisans programları yok. Ancak Türk Psikologlar Derneği’nce sürekli eğitim programları düzenleniyor.
(1) Wikipedia
* İpek İzci / Radikal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.