Oyunla Eğitim Dönemi
Konya İl Milli Eğitim Müdürü'nün AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle ana okulu ve ilköğretim okulu 4. sınıfa kadar verilecek eğitimde, etkin bir şekilde oyunlardan yararlanılmasının Milli Eğitim Bakanlığının projesi olduğunu anımsattı.
Şahin, bu sistemde, her okulun kendi bölgesindeki geleneksel oyunları okula taşımasına dayalı eğitimin 2 yıl önce müfredata girdiğini, ancak genel uygulanış yönteminin yeni yeni şekillenip oturmaya başladığını anlattı.
Geçmiş yıllarda, “Oyunla eğitim sadece zeka özürlü, sadece engelli çocuklara verilir” şeklinde yaklaşım olduğuna dikkati çeken Şahin, “Şimdi ise bu anlayış bütünüyle terk edildi. Okullar, kendi yöresine özgü, saklambaç, çelik çomak, topaç çevirme gibi oyunları müfredata taşıyor. Öğretmenlerimiz bu oyunlar ile ders konuları arasında bağlantı kurarak, eğitimde kalıcılığı sağlamaya çalışıyor” dedi.
Şahin, oyunla eğitim çalışmasında, hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına bütünüyle öğretmen ve öğrencinin birlikte karar verdiğini belirterek, “Oyunlar belirlenirken öğrencilerin tercihi birinci planda tutulacak. Çünkü, sevdiği oyunu oynayan öğrenci, oyunla birlikte verilecek bilgileri daha dikkatli dinliyor ve öğreniyor. Ayrıca öğretmene, 'şu oyun şu derste oynanacak, şu oyunlar oynanacak' şeklinde bir sınırlama getirilmedi. Öğretmen bunu, tamamen kendi inisiyatifiyle uygulayacak” diye konuştu.
ÖRNEĞİN, FUTBOLDA DÜRÜSTLÜK...
Öğrenciye ilköğretim 4. sınıfa kadar nasıl bir eğitim aldığına bakılarak, büyüyünce ne gibi davranışlar göstereceğini aşağı-yukarı kestirebildiğini ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
“Bizde tüm futbolcular hakem kararlarına itiraz eder. Bu davranış maalesef belirgindir. Oyuncu, bir top bariz eline çarpsa, dürüstçe 'evet elime çarptı' diyebileceği yerde hakemin kararına itiraz eder. Burada eksik olan şeyi okulda oyun yardımıyla, karakterin oluştuğu çağda öğrenciye verebilirseniz, bu çocuğa 10 bin kitap okutmaktan çok daha etkili olacaktır. Aleyhine bile olacak durumlarda dürüst davranmayı, yeni müfredata uygun oyuna dayalı eğitimler içinde verebiliyorsunuz, bu çok önemli...”
“SAYISAL BİLGİLER KALICI OLACAK”
Pek çok öğrencinin sayısal derslere, sıkıldığı için girmek istemediğini ifade eden Şahin, “Bu tarz eğitimde, hangi oyunun oynanacağına bile çocuk karar veriyor. Yani çocuk artık edilgen değil etken... Bu nedenle derse zevkle katılıyor, öğrenci gerçek anlamda düşünmeye sevk ediliyor” dedi.
Şahin, örneğin çelik-çomak oyunu içinde, oyunda kurallara uymanın gerekliliği gibi ahlaki unsurların yanı sıra, atılan tahtanın düşeceği mesafe, metre, adım, yer çekimi gibi fizik ve matematiksel pek çok bilginin de kalıcı olarak verilebildiğini sözlerine ekledi.
AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.