Oruç, stres ve sinir yapmaz

11 ayın sultanı Ramazan'ın gelmesiyle bazı psikolog ve psikoterapistler tarafından 'orucun insanlarda stres ve sinire neden olduğu' şeklinde yapılan açıklamaları doğru bulmadığını aktaran Kette, "Bazı gazete ve internet sitelerinde ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların orucun strese neden olacağı yönündeki açıklamalarını okudum, altı dolu olmayan bir dizi ifadelerle karşılaştım. Oruç tutmak da dahil olmak üzere inançla yapılan her davranış insana bir eziyet hissi vermez ve dolayısıyla da herhangi bir stres oluşturmaz. Nitekim bu konuda, büyük bir inançla ateşin üstünde yürüyenlerden tutun da çividen yatakların üzerinde istirahat edenlere kadar pek çok örnek verilebilir. İslam aleminde yılda bir ay şart koşulan oruçla insanlar, aslında ruhlarını pek çok anlamda terbiye ettikleri gibi ruhun dinlenmesini de sağlamaktadır." diye konuştu.

İnsanoğlunun yaradılış gereği bir dizi dürtüyle yaşamını sürdürdüğüne ve hayatta kaldığına dikkat çeken Ketre, bu dürtülerin temel amacının da hazza ulaşmak olduğunu kaydetti.

Dürtülerin her zaman deşarj edilmek istendiğini, deşarj edilemeyen dürtülerin ise kişide gerginlik, öfke, kızgınlık gibi duyguların ortaya çıkmasına neden olduğunu anlatan Kerte şöyle devam etti: "Hissedilen bu öfke ve kızgınlık duygusu kişiyi daha sonra saldırganca davranışlara yönlendirebilir. İstekleri ile arasına giren her şeye karşı kızgın hale gelir insan. Bunların yanı sıra kendisinin sahip olamayıp başkalarının elde edebildiklerine karşı da bir haset duygusu geliştirir ve sahip olanlara karşı da bir kızgınlık duyar. Yılda bir kez tutulan oruçla insanlar aslında bu dürtülerini kontrol altına almayı da öğrenir. Oruç sayesinden insanlar, ruhsal yapının temel taşlarından biri olan iradeyi geliştirir."

ORUÇ SAYESİNDE İNSANLARIN KENDİLERİNE GÜVENİ GELİR

Alkol, sigara gibi alışkanlıkları olan insanların, bu tip davranışların zararlı olduğunu ve mantıken bırakmaları gerektiğini bildiklerini ama bırakamadıklarına işaret eden Psikoterapist Ketre, bu gibi durumlarda insanların kendi içlerinde tutarsızlık yaşadıklarını söyledi.

Kendilerine bu davranışlarını bırakamadıkları için kızan insanların oruç sayesinde bıraktıklarını gördükleri zaman kendilerine güvenlerinin geldiğini vurgulayan Kerte şunları kaydetti: "Ayrıca bunu bir kez yaptıysam bir daha yapabilirim diye düşünerek bu alışkanlıktan tamamıyla vazgeçebilirler. Diğer önemli bir konu ise hırs. Hırs öyle kötü bir duygudur ki, arzularına ulaşmak isteyen insan, sırf arzularını yerine getirebilmek için ahlaki, vicdani ve insani sınırların ötesine geçerek toplumsal ve sosyal düzeni bozar. Arzularını elde edemeyen insan hayata ve hayatın sunduklarına küser. Bazen de arzularını yerine getiremeyişine dair kendisine bir dizi kızgınlıklar duyar. Kendisi ile savaşı başlar ve savaştıkça kendisini aşağıya doğru çeker. Tüm bu durumlar ise insanda günümüzde sıkça rastladığımız dürtü kontrol bozukluklarına, depresyona ve biz dizi diğer nevrotik bozukluklara neden olabilir. Oruç, insanların nefislerini kontrol altına alma çabaları sonucunda, tüm bu olumsuzlukların önüne geçilebildiğini göstermek ve bu olumlu davranışların devamının da sağlanabileceğini hissettirmek açısından son derece önemlidir."

(CİHAN)