Önyargılı Olmak Nasıl Bir Felaket? "Bir Anekdot"

Önyargılı Olmak Nasıl Bir Felaket? "Bir Anekdot"
Samanyolu Haber Televizyonu'nda yayınlanan Pozitif Hayat programına katılan Uzman Psikolog Leyla Arslan önyargının nasıl bir felaket olduğunu şöyle anlattı:

Samanyolu Haber Televizyonu'nda yayınlanan Pozitif Hayat programına katılan Uzman Psikolog Leyla Arslan, mutluluk için doğru iletişimin altın kurallarını anlattı. Doğru iletişim için ön yargılardan kesinlikle kurtulmak gerektiğini söyleyen Arslan, önyargının nasıl bir felaket olduğunu şöyle anlattı:

"İletişimi de fırsatları da bozar, anlaşmayı da bozar; önyargı kötü bir şeydir. Hani biz önermelerle düşünürüz böyle mantıklar yürütürüz bunu toplumdan aldık ama onlar zaman içerisinde çok değişiyor. Zamana göre, çağa göre her gün farklı bir şey. Önyargı felakettir diye bir şey geldi aklıma. Yani bir anekdot küçük; anlatayım. Adamın biri sirkte çalışmaya gitmiş. Ve demiş ki sirk sahibine ben çok güzel kuş taklidi yaparım demiş. Adam da demiş ki herkes kuş taklidi yapabilir. Beni meşgul ediyorsun git başımdan demiş. Adam pencereyi açmış ve camdan uçarak gitmiş. Adam da arkadan bakmış. Tabi sen ne düşündün önyargı burada neydi? Herkesin kanatlarını açacağını, uçacağını düşündük. Ama işte zaman böyle olabilir. İnsanlar gerçekten kendi kendilerine uçacak hale de gelebilirler. Orada önyargı olmaması gerekiyor."

Pozitif Hayat'a misafir olan Uzman Psikolog Leyla Arslan doğru iletişim yolundaki tuzaklardan zihin okuma yerine doğru empati yapılması gerektiğini vurguladı. Doğru empatinin de üç aşaması olduğunu şöyle anlattı:

"Doğru empati önce kendini karşındakinin yerine koyup, onu anladıktan sonra kendi yerine geçmek ve anladığını ona iletmektir. Yani üç aşaması var; önce sen ne söylüyorsun doğru anlayacağım, sonra kendime göre söylediğini yorumlayacağım, sonra da bunu sana ileteceğim. Üç aşaması var"

Arslan doğru empati yapılmadığı zaman ortaya çıkabilecek sorunu da yaşadığı şu örnekle açıkladı:

"Ama bazı durumlarda mesela son zamanlarda çalıştığım bir genç var gençler dediğin için. Empatiyi annesi çocuk için çok yapmış. Ve çocuk 16 yaşına geldiği halde hala annesinin düşüncesiyle düşünüyor. Onun yanındayken sadece onu düşünüyor ve onun anlamasını istiyor. Kadın bu durumdan çok bunalmış. Ve artık başka bir ilişki kursun diye bana getiriyordu. Ve kadın depresyona girmiş oğlu başka hiç kimseyle konuşmuyor. Herkesi, diğer insanları dışlamış, sadece annesiyle geziyor."

Uzman Psikolog Leyla Arslan, ilişkilerinde sorun yaşan insanların ne kadar sorun yaşasalar da iletişimi kesmemelerinin en önemli nokta olduğunu ifade etti.

Bu haber toplam 8562 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.