Maneviyat en önemli tedavi yolu

Maneviyat en önemli tedavi yolu
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, tevekkülün giderek önemli bir tedavi unsuru olduğuna dikkat çekerek, "inanç en güçlü koruyucudur" dedi

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, tevekkülün giderek önemli bir tedavi unsuru olduğuna dikkat çekerek, "inanç en güçlü koruyucudur" dedi.

Yaşam tarzınızda yapılacak bazı değişikliklerle bile kalp damar hastalıkları ve kanserlerin yüzde 70-80 oranında önlenebileceğini ifade eden Müftüoğlu, "Uzmanlar bu değişiklikleri ne kadar erken yaparsanız sonuç alma ihtimalinizin o kadar yüksek olduğunu söylüyor. Yapacağınız değişimlerin çoğunu siz zaten biliyorsunuz: Yemenize içmenize dikkat edecek, kilo kontrolünüze önem vereceksiniz. Aktif bir hayat sürüp, uykunuzdan taviz vermeyeceksiniz. Mümkün olduğu kadar az sinirlenip üzülecek, olayları iyimser bir bakışla izleyip yöneteceksiniz. Temiz bir çevrede yaşamaya çalışacak, yıllık sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyeceksiniz. Doktorlarınızın önerilerine dikkatle uyacaksınız. Ve tabiî ki inanç zenginliğinizi koruyup geliştirecek ve tevekkül etmeyi bileceksiniz" şeklinde yazdı.

Maneviyatın önemli olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, yazısını şöyle sürdürdü:

"Özellikle son noktanın yani “inanç dünyanızı zenginleştirip manevi yanlarınızı güçlendirmenin” üzerinde ısrarla durmanızı öneriyorum. Çünkü bu konu her gün biraz daha önemli hale geliyor. Söylemek istediğim şey şu: Hastalıkları önlemek, hastalıkları tedavi etmekten daha kolaydır. Hastalıkları önlemenin en etkili yolu ise sağlıklı ve doğru seçimler yapmaktır. Zaman zaman bazı yanlışlar yapsanız bile bunları uzatmamak, tekrarlamamaktır. Hastalıkları önlemenin sadece bedene odaklanmakla mümkün olmadığını bilmek, ruh dünyasının da en az beden kadar temiz, bakımlı, dingin ve sağlıklı olması gerektiğini unutmamaktır. Son zamanlarda çok sık yapılmaya başlanan bir hatayı siz de yapmayın: Sadece bedeninize odaklanmayı bırakın. Ruh sağlığı ve zenginliğini ıskalamayın. Kalp damar hastalıklarını ve kanserleri önlemek elinizdedir.

"Araştırmalar sadece faydalı şeyler yemenin de, her gün ısrarla yürümenin de kanser ve kalp damar hastalıklarından korunmaya yetmediğini, iç dünyanızı da besleyip büyütmenizin şart olduğunu gösteriyor. Öfkeli, sinirli, kıskanç, gergin, kızgın kişilerde de, depresyon ve benzeri sağlık problemi olanlarda da kalp krizlerine beklenenden daha sık rastlanıyor. Ağır üzüntüler, uzamış hüzünler ve iç sıkıntılarıyla geçen günleri takiben kansere yakalanma şanssızlığı artıyor.

"Yine işin uzmanları (Örneğin, ünlü Harvard’lı hoca Dr. Herbert Benson) inanç dünyası zengin, manevi bağları güçlü, kendisi, ailesi ve sosyal çevresiyle barışık insanların her iki sorunla da daha az karşılaştıklarını söylüyor. Bu sorunlarla karşılaştıkları takdirde de bu insanlar problemlerini en hafif düzeyde yaşıyor, hastalıklarını daha kolay, daha az yara bereyle atlatabiliyor.

Hürriyet

Bu haber toplam 11895 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.