Kızlar aşka, erkekler maceraya kaçıyor

Kızlar aşka, erkekler maceraya kaçıyor
Kayıpların yüzde 90’ını 13-18 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor. Kız ve erkek çocuklar farklı sebeplerle evden kaçarken, uzmanlar aileleri eleştiriyor.

Kayıp çocuk verilerinin tutulmaya başlandığı 1997 yılından bugüne kadar kayıp müracaatında bulunulan 29 bin 515 çocuğun 28 bin 36’sı bulundu. Ancak, halen aranan çocuk sayısı bin 560 ve Emniyet Müdürlüğü’ne en çok kayıp başvurusu başta İzmir olmak üzere Ankara, İstanbul ve Mersin’den geliyor. Kayıp çocukların büyük bir kısmını, sosyal hizmet kurumlarından izinsiz veya izinli ayrılıp zamanında kuruma dönmeyenler oluşturuyor.

Uzmanlara göre, kaybolan çocukların sayısındaki artışı tetikleyen nedenlerin başında işsizlik, fakirlik ve ailenin çocuklarına ilgisizliği geliyor. Kayıp çocukların, evden kaçan ve kaçırılan olarak iki kategoride ele alındığını belirten Psikolog Emin Dönmez, “Bu konuda Emniyet özel birimler oluşturmalı; aileler de çocuklarına ilgi gösterip onların sorunlarını dinlemeli” diyor.

13-18 yaş arası çok kritik

Tüm kayıpların yüzde 90’ını teşkil eden 13-18 yaş grubundaki kayıp çocuklardan kızlar genellikle “gönül ilişkisi” ve “aile baskısı”; erkekler ise “macera hevesi” ve “iş bulma ümidi” nedeniyle evlerini terkediyor. Bu yaş aralığındaki çocukların ergenlik dönemi nedeniyle psikolojik gelgitler yaşadığını belirten Psikolog Emin Dönmez “Aile bağları zayıf, duygusal ve psikolojik gelgitler yaşayan çocuklar, ailelerinden kaçarak yeni bir hayat kurma hayaliyle büyük şehirlere gidiyor” dedi.

Metropollerde sağkalma mücadelesine başlayan kaçak çocukların bazı grupların ellerine düşerek suç bataklarına itildiğini ifade eden Psikolog Dönmez, “kaçırılan çocuklar”ın evini ya da kaldığı kurumu terkeden çocuklardan farklı bir kategori oluşturduğunu söyledi.

Organ ve fuhuş mafyaları var

Kaçırılan çocuklar cephesinde çok daha vahim bir tablonun ortaya çıktığını söyleyen Dönmez, “Bu çocuklar organ mafyalarının eline düşüyor veya suç örgütleri tarafından kullanılıyor. Bunun acil çözümü tüm illerde özel birimlerin oluşturulmasıdır. Kaçma ya da kaçırılma sorunlarının uzun vadedeki çözümü içinse, özel eğitim programları hazırlanmalı ve aileler de mutlaka bu eğitimden geçirilmelidir” dedi. (FIRAT ALKAÇ / TARAF GAZETESİ)


EVDEN KAÇMA

Evden kaçma, filimler, kitaplar ve televizyon tarafından sanki daha iyi bir hayat tarzını yakalamak amacıyla öne çıkarılarak işlenmektedir. Gerçek daha ciddidir. Olayların çoğunda çocuklar özeli yeni bir duruma doğru koşmakta, tam tersine varolan problemlerinden kaçmaktadırlar. Böylelikle aslında bir yardım çığlığı atmaktadırlar.

Kaçan çocuklar sadece arkalarında endişeli ana-babalar bırakmamakta , aynı zamanda AIDS, uyuşturucu, fuhuş, açlık, şiddet dolu bir dünyaya adım atmaktadırlar. Oldukça savunmasızdırlar ve dolayısıyla her türlü cinsel sömürüye, alkol veya uyuşturucu gibi tehlikelere açıktırlar. Yaşamlarını hapiste , sokakta veya kimsesizler evinde noktalamaları olasıdır.

Evden kaçan ve polis kayıtlarına “kayıp” olarak geçen çocukların yaşları çoğunlukla 13 ile 15 arasındadır bununla birlikte daha küçük yaştaki çocuklar  da bazen evden kaçmakta veya evden kaçmaya zorlanmaktadırlar.

NEDENLERİ:
Çocuk evden kaçtığında genellikle bu evde bir krize yol açar. Çocuk acımasızca cezalandırılmaktan korkabilir.ya da alkol, fiziksel ceza ya da cinsel istismar veya aile içi şiddet gibi ana-babanın evliliğine ilişkin bazı sorunlardan boğulan çocuk, kaçma ihtiyacı duyar. Bazen de çocuklara, ana-babaları için bir ayak bağı oldukları hissedilebilir. Bu durumda çocuk ailesini rahat bırakmak, birazda cezalandırmak amacıyla evden kaçar.
Diğer yandan, bazı çocuklar sadece iyi vakit geçirmek gibi basit bir nedenden ötürü kaçarlar. Düşünmeden ve planlamadan, bir-iki arkadaşıyla birlikte heyecan aramak üzere evden kaçarlar. Bu çocuklar genellikle bir çok zorluğu, sömürüyü zaten çoktan deneyimlemişlerdir.
Evden kaçan bazı çocuklarsa pek arkadaşı olmayan, evde de destek ilgi görmeyen yalnız çocuklardır. Bir arkadaşla birlikte kaçamaktansa tek başına giderler. Dışarıda bir yerlerde daha iyi bir hayat olmalı, düşüncesini taşırlar.

ANA-BABAYA ÖNERİLER

Eğer çocuğunuz kaçma tehdidinde bulunursa, onunla konuşun. Yaşadığı problemler hakkında sorular sorun. Aynı zamanda bu tehditlerin bazen size gözdağı vermek için sarf edildiğini unutmayın.belki çocuk sorumluluktan, sıkıcı ev işlerinden kaçmayı amaçlamaktadır ya da tartıştığınız bir konuda  ya da ayıplandığı bir konuda sizin kendinizi suçlu hissetmenizi istemektedir. Çocukla ana-babaların çıkmaza girdikleri bu durumda çocuk tek çözümün ana-babasını evden kaçmakla tehdit edip incitmek olduğunu düşünebilir. Çocuğunuzun oyununa gelmemek için kendi savunmasızlığınızın farkında olun ve duygularınızı kontrol altına alın. Bu gibi vakalarda çocuklar nadiren evden kaçarlar. Çocuğun tehditleri, çocuk ebeveyn  çatışmasında dengeleri tersine çevirerek ana-babaları daha yumuşak, daha anlayışlı bir hale getirme çabaları olarak algılanabilir.

Eğer çocuk evden gideceğini söylüyorsa, ana-babaların nasıl davranacakları konusunda  bir karara varması gerekir. Eğer daha önce hiç kaçmamışsa, bu ciddi bir tehdit olmayabilir, fakat kaçma tehdidine odaklanan ana-babalar olayın altında yatan asıl nedenleri ve asıl ihtiyaçları görmezden gelmektedirler.

Eğer çocuğunuz gerçekten kaçarsa ne yapmalısınız? Tabii ki yapacağınız ilk şey yerini tespit edip eve dönmesini  sağlamaktır. Evden kaçan çocuklar  genelde bir arkadaşlarının veya bir akrabalarının yanında geceyi geçirmeyi tercih ederler. Çocuğunuzun evden kaçması korkutucu bir deneyimdir.

Çocuğunuz bulunduktan ve ya döndükten sonra, onu kaçmaya yönelten nedenleri acilen araştırınız. Evde veya okulda karşılaştığı baskılar nelerdir? Onu mutsuz eden veya korkutan neydi?bu soruların yanıtlarıyla yüzleşmek ve sorunları çözmek zorundasınız. Aksi takdirde evden kaçma yinelenebilir. Kötü bir deneyim olmasına rağmen, bu soruların yanıtlarını tartıştığınız takdirde siz ve çocuğunuz bu kaçma kararından olumlu sonuçlar elde edebilirsiniz.

KAYNAKÇA

ANKAY, A. Ruh Sağlığı ve Davranış Bozuklukları. Turhan Kitabevi. Ankara: 1998.
AYDINLI, H. Sık Sorulan Sorular ve Cevaplar. Zambak Yayınları. İstanbul: 2002
AYDOĞMUŞ, K ve diğerleri. Ana-Baba Okulu. Remzi Kitabevi. İstanbul: 2001
BİNBAŞIOĞLU, C. Ailede ve Okulda Eğitim Sorunları. Milli Eğitim Basımevi. İstanbul: 2000.
KALKINÇ, F. Okul Evde Başlar. Gökkuşağı Paz. Ve Dağıtım. İstanbul: 2002
KAYA, C.
MARTİN, M. WALTMAN-GREENWOOD,C. Çocuğunuzun okulla İlgili Sorunlarını Nasıl Çözersiniz. Sistem Yayıncılık. İstanbul: 2002.
ÖZKAN, P. (Okul ve Aile Yayınları Genel Yayın Yönetmeni). Mutlu Çocuk Yetiştirmenin Temelleri. Okul ve Aile Yayınları. Ankara: 1999.
ÖZTÜRK, M.O.  Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. Hekimler Yayın Birliği. Ankara: 1997
PREUSCHOFF, G. Çocukların İçindeki Korkular. Çev: Özkan Schulze. Beyaz Yayınları. İstanbul: 1998
SELÇUK, Z. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Çocuklar. Pegem Yayıncılık. Ankara: 2000.
YAZGAN, Y. Hiperaktif Çocuk Okulda. Evrim Yayınları. İstanbul: 2002
YAVUZER, H. Okul Çağı Çocuğu. Remzi Kitabevi. İstanbul: 2002.
YAVUZER, H. Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi. İstanbul:1996.
YAVUZER, H. Çocuk Eğitimi El Kitabı. Remzi Kitabevi. İstanbul: 2002.
YÖRÜKOĞLU, A. Çocuk Ruh Sağlığı. Özgür Yayınları. İstanbul: 2002.
ZULLİGER, H. Çocukta Ruhsal Bozukluklar ve Tedavisi. Cem Yayınevi. İstanbul: 1996.

Bu haber toplam 11988 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum