Kaygınızla Başa Çıkın, Sınav Stratejinizi Güçlendirin

Kaygınızla Başa Çıkın, Sınav Stratejinizi Güçlendirin
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) bu pazar yapılacak. Adaylar heyecanlı ve stresli günler yaşıyor. Ancak uzmanlar bu konuda adayları uyarıyor! Yanıtları uzmanlar veriyor.

2 milyon 178 bin 563 adayın gireceği YGS13 Mart’ta yapılacak. Aylardır sınava hazırlanan adaylar heyecanlı, stresli günler yaşıyor. Zaman zaman motivasyonları düşebiliyor. Ancak uzmanlara göre, YGS bilgi ölçtüğü kadar dayanıklılığı da test ediyor. Uzmanlar, sınav için gerekli olan dayanıklılığı şu üç başlıkla sıralıyor:

Fiziksel dayanıklılık: 160 dakika boyunca sıkılmadan masada oturmak hatta tuvalet ihtiyacınız gelse bile sınav sonuna kadar bunu görmezden gelebilmek. 
Zihinsel dayanıklılık: Sınav süresince dikkatinizi dağıtmadan odaklanmak ve en az hata ile sınavın sonunu getirebilmek. 
Psikolojik dayanıklılık: Her türlü zorluğa karşı hazırlıklı olmak ve sınavda yaşanabilecek aksiliklerle (soruların zorluğu, gözetmenlerin gürültü yapması gibi) baş edebilmek.

Bunların arasında psikolojik dayanıklılık önemli bir yer tutuyor. Çünkü uzun süre sınava hazırlanan adaylar, denemelerde yüksek puanlar aldıkları halde, YGS günü sınav stresi, motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı gibi nedenlerle istedikleri performansı gösteremeyebiliyor. Sınav stresiyle baş etmek için yapabileceğiniz birçok şey var. İngiltere’nin önde gelen psikolojik rehberlik ve danışmanlık merkezlerinden Anxiety UK’in (AUK) geçen aylarda yayınladığı kitapçıkta, sınav stresinin yönetimiyle ilgili şu önerilerde bulunuluyor:

- Eğer paniğin başladığını hissediyorsanız, kendinize şöyle söyleyin: “Panik olma, bunu yapabilirsin.” Kendinizle gerçekleştireceğiniz yapıcı konuşmalar stresi düşürür.

- Nefesinizi kontrol etmeye çalışın. Burnunuzdan dört saniye nefes alın, iki saniye tutun ve altı saniye boyunca ağzınızdan verin.

- Oyalanma, endişe insanların en büyük düşmanı olabilir. Eğer sürekli çalışmayı erteliyor ve ondan kaçınıyorsanız, beş dakika boyunca çalışma konusunda kendinizi ikna edin. Bunu bir kez yapınca çalışmaya başlamak için önemli bir yol almış olacaksınız.

- Kendinize karşı nazik ancak disiplinli olun. Bazen bu öneriye uymak zor gelebilir. Ancak istediğiniz başarıya ulaşmak için beyniniz üzerinde nasıl çalışabileceğinizi keşfetmeniz gerekiyor.

- Kafein tüketimini kontrol altına alın. Aşırı kahve ve çay tüketimi anksiyete semptomlarını arttırır.

- Yalnız olmadığınızı hatırlayın. Sanki herkes her şeyin üstesinden çok iyi geliyormuş gibi görünebilir ancak çoğu öğrenci sınav stresi ile mücadele ediyor. Onlarla konuşun.

- Sağlığınız için rutinleri atlamayın. Zamanında yemek yiyin, uyuyun ve egzersiz yapın. Her gün sadece 30 dakika yürümek kaygıyı düşürür. Düzensiz, kalitesiz uyku ve beslenme kaygının tetikleyicileri arasında yer alır. Eğer üstesinden gelemiyorsanız, profesyonel yardım alın.

SALONU ÖNCEDEN GÖRÜN

İnsanlar genellikle alışık olmadıkları ortamda rahat edemezler ve kaygı düzeyleri yükselebilir. Sınava katılacağınız ortamı önceden görmeniz, sınav salonuna girmeniz, hatta sınav olacağınız sıraya bir süre oturmanız, o havayı teneffüs etmeniz, sizi rahatlatır. Üstelik bu, ulaşım konusunda da önceden bir deneyim edinme fırsatı sağlar.

SINAV GÜNÜ İÇİN PROVA YAPIN

Sınav gününü, sabah kalkıştan sonuna kadar zihinsel olarak yaşayın ki, sınavda nasıl davranacağınıza yönelik bir  politikanız olsun: 

-Kaçta uyanıp kahvaltıya ne zaman oturacaksınız? 
-Evden hangi vakitte çıkacaksınız? Yanınıza ne alacaksınız? 
-Salona girip sıraya oturdunuz. Cevap kâğıtları dağıtıldı, ne yapacaksınız? 
-Soru kitapçığı önünüzde. Hangi testten çözmeye başlayacaksınız? 
-Cevap kâğıdına hangi yöntemle kodlayacaksınız; birer birer mi sayfa sayfa mı? 
-Zor bir soruyla karşılaştığınızda nasıl davranacaksınız?

ZOR SORUYLA KARŞILAŞINCA HEMEN MORALİNİZİ BOZMAYIN

Fen Bilimleri Temel Liseleri Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, dayanıklılığı ‘bedensel, zihinsel ve psikolojik’ olarak üçe ayırıyor. Bununla kastettiğini ise şöyle anlatıyor:

Bence en önemlisi psikolojik dayanıklılık. Ancak özellikle son yıllarda öğrencilerin psikolojik dayanıklılığının azaldığını gözlemliyorum. Örneğin; sınavda üç-dört zor soruyla karşılaştıklarında hemen panik yapıp, konsantrasyonlarını yitirebiliyorlar. Zihinlerindeki başarısız olma kurguları sınava devam edememelerine neden oluyor. Sınavda her düzeyde soru olabileceğini unutmamalılar. Adaylar 160 dakika sınav süresinin 160 soru için yetmediğinden çok şikâyetçi. Son yıllarda özellikle Türkçe sorularının çok uzun olması adayların süreyi yetiştirememelerine neden oluyor. Ancak zamanı etkin kullanmak için yapılacak çalışmalar bu zor durumun üstesinden gelmenizi sağlar. Eksik konuların tamamlanması ve sınav pratikleri zaman baskısını en aza indirir. 
Her gün eksik olunan konular planlı şekilde çalışılıp günde 250 kadar soru çözüldüğünde YGS’ye iyi bir hazırlık olacaktır. Şu anda YGS’ye girecek bir öğrencinin ortalama 4-5 saat çalışması en ideali. Mutlaka deneme sınavı çözmeleri ve bunları uygularken zaman kontrolü yapmaları gerekiyor. Adaylar; hangi teste ne kadar zaman ayıracaklarını planlamalı ve soruları çözerken belirli periyotlarla süreyi kontrol etmeli. Sınava hangi testle başlayacaklarına yönelik sınav taktikleri de bu sürede belirlenmeli.

Sınava iki gün kalana kadar ders çalışılabilir. Hatta bir gün önce de çalışanlar oluyor. Önerim cumartesi’yi boş bırakmak ancak o gün de çalışmak sizi rahatlatacaksa sorun olmaz. YGS’de istediği performansı gösteremeyenler, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) ile sonuçlarını telafi edebileceğini unutmamalı. YGS sonrasında bir uzmandan LYS için nasıl bir yol izlemesi gerektiği ve geçmiş yıllardaki öğrencilerin örnek olabilecek sıralamaları konusunda yardım almalı. Örneğin geçen yıl YGS’de 250 bininci olan yeğenim LYS’deki performansıyla 60 bine geldi. Aldığınız sonuç sizi yıldırmasın.

SINAV TAKTİĞİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN

Sınavda uygulanacak taktik başarı için önemli. Final Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar ‘turlama tekniği’ni önererek şunları söylüyor:

- Bu süreçte pek çok öneriyle karşılaşacaksınız. Ben, şimdiye kadar yaşamınızı nasıl sürdürmüşseniz öyle devam edin, derim. Sınava olağanüstü bir anlam yüklemeyin. Her zaman girdiğiniz deneme sınavlarından biri gibi düşünün.

- Bir yıldan bu yana pek çok deneme sınavına girdiniz. Hangi testte, konuda iyisiniz, hangisinde desteğe ihtiyacınız var, öğrendiniz. Son günlerde özellikle deneme sınavı sonuçlarına göre eksiklerinizi belirleyip onlara yoğunlaşın. Konuları gözden geçirerek veya soru çözümü ile tekrar yapın.

- En önemli çalışmalardan biri de önceki yılların sınav sorularını deneme biçiminde çözmek. Böylece ÖSYM’nin soru mantığı konusunda ciddi bir son tekrar yapmış olacaksınız. Bu size güven de kazandırır.

- Sınavda turlama tekniğini uygulamanızı öneriyorum. Turlama tekniği, soruları kendimizce zorluk derecesine göre ayırarak en az iki tur halinde çözmek anlamına geliyor. Bu teknik uygulanmazsa zamanın büyük çoğu zor ve karmaşık sorulara ayrılmış; diğer sorulara zaman kalmamış olur. Bu nedenle bilinçli bir tavırla önce hemen çözebileceğinize inandığınız soruları halledip sizi zorlayacağını düşündüklerinizi ikinci tura bırakın. İlk anda yapamadığınız ama çözebileceğinizi düşündüğünüz soru varsa yanına bir işaret koyarak diğerlerine geçin. Tüm soruları bitirdiğinizde tekrar dönüp bakarsınız. Bir sorunun zor veya kolaylığı, uzunluk ve kısalığıyla ilgili değildir. Çoğu kez uzun ve karmaşık görünen sorular, daha kısa yazılmışlardan kolay olabilir. Bu nedenle uzun ve karmaşık görünen soruları hiç okumamak veya nasıl olsa çözemem kaygısıyla yarım bırakmak doğru değil.

- İki şık arasında ince farklılıklar olabilir. Özellikle yoruma dayalı ise çelişki yaşadığınızda tekrar dikkatlice okuyun ve size en doğru geleni işaretleyin. Cevap bilgiye dayalı ve hatırlamıyorsanız, işaret koyup, sorular bitince tekrar dönün.

- Dört yanlışın bir doğruyu götürdüğünü unutmayın ve rastgele işaretleme yapmayın.

- Sınavdan koptuğunuzu fark ederseniz; örneğin aynı satırı tekrar tekrar okuyor, pencereden bakıyorsanız dikkatiniz dağılmaya başlıyor, demektir. 5-10 saniye ara verin, şakaklarınızı hafif ve yuvarlak hareketlerle ovun, derin nefes alın ya da gözlerinizi kapatın, sizi uyutmadan rahatlatacak ferah bir doğa manzarasını gözünüzün önüne getirin: Örneğin masmavi gökyüzünü, çarşaf gibi bir denizi, bir ormanı, uçsuz bucaksız bir yeşil vadiyi. Gözünüzü açın, soruları okumaya başlayınca daha rahat hissedeceksiniz.

- Cevapları sayfa sayfa beşerli gruplar halinde soru numaralarını kontrol ederek kodlamanız, zaman kaybını ve kodlama hatasını önler; minik dinlenme aralığı sağlar.

- Kalan zamanı kontrol için kullanın.

BİTTİ

 

Kaynak:Hürriyet

Bu haber toplam 4880 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.