İntihar girişimi 6,5 saatlik iknayla engellendi
TOKİ'nin Edirne'de yapımına başladığı ikinci etap 458 konutluk inşaatın işçiliğinin taşeron firma Aragon İnşaat Limited Şirketi üstlendi.Devam eden inşaat çalışmaları alacak verecek meselesi yüzünden aksamaya başladı. İşlerin aksaması üzerine TOKİ inşaatın ana yüklenici firmaları olan Özensan Müteahhit Taahhüt Turizm Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret A.Ş ve Erna İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketleri, Cüneyt Kılıç (26) ve ağabeyi Güney Kılıç sahibi olduğu taşeron firma Aragon İnşaat Limited Şirketi ile çalışmalarını durdurdu.
Bunun üzerine taşeron firma ile ana yüklenici firmalar arasında alacak verecek yüzünden problem çıktı. Ana yüklenici firmadan yaklaşık 600 bin TL alacağını tahsil edemediği için zarar ettiğini iddia eden Cüneyt Kılıç yaklaşık 40 metre yükseklikteki vincin tepesine çıkarak atlamak istedi. Vinç tepesindeki şahsı gören vatandaşlar durumu polise bildirdi. Bunun üzerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi inşaat şantiyesine sevk edildi. Vinç alt kısmında inşaat demirinin dikili olması nedeniyle itfaiye ekipleri herhangi bir çalışma yapamadı.
Cüneyt Kılıç'ın intihar girişiminden vazgeçmesi için ağabeyi Güney Kılıç, Edirne Emniyet Müdür Yardımcılarından Mehmet Fethi Veli, Resul Holoğlu, Asayiş Müdürü Turan Mısırlı ikna çabalarına başladı. Yerden sürdürülen ikna çabaları sonuç vermeyince şahısla telefonla irtibat kuruldu. Yapılan tüm uğraşlara rağmen ikna olmayan Kılıç için bu kez psikiyatri uzmanından yardım istendi. Olay yerine gelen Edirne Devlet Hastanesi psikiyatri uzmanı Mehtap Topuz telefonla şahsın eyleminden vazgeçmesi için uğraştı. Yüklenici firmanın genel müdürü Mete Beydoğan'la görüşme talebini tekrarlayan Kılıç'ı Emniyet Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu 6,5 süren uğraşın ardından ikna etmeyi başardı.
Olayla ilgili açıklama yapan Güney Kılıç, ana üstlenici firmadan yaklaşık 600 bin TL alacaklarının bulunduğunu belirterek konut inşaatını zamanında bitirmek için evlerini ve arsalarını sattıklarını söyledi. Güney, "Alacaklarımız belirlendi, sözleşmeyi imzaladık. Çeklerimiz verilecek. Şirketin eski sahibi olan Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı'ya gittik. Bize, sizinle bir işim yok. Firma benim üzerime değil. Firma sahibine gidin dedi. Firma sahibi Mete Beydoğan'a gittik. O bize beni aramayın, ne işiniz varsa onu çözün dedi. Bizim yaklaşık 600 bin lira alacağımız var. Bunu imza altına aldık. Mete beyin, Tamer Karadağ'ın altında imzaları var. Ama onlar sana para vermeyeceğiz diyorlar. TOKİ'ye ihbarda bulunduk. Bu binalar sağlam yapılmıyor diye. Şikâyetlerimizi dikkate almadılar. TOKİ'den Vahap bey, aradı beni. (Bu kötü imalatı yapan sen misin) dedi. Demir, beton işi bana ait değil. Ben sadece işçiliğini yapıyorum. Bu konuda da Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Alacaklarımız ödenmediği için kardeşim bunalıma girdi. Çünkü 350 bin lira borcu var. Bize firma kurdurdular, sizi zengin edeceğiz dediler. Evimizi, arsalarımızı sattık, işimizi yapmaya çalıştık. 4 aydır hak ediş yapılmadı. İnşaatın yüzde 85'i bitti. Ancak verilen sözler tutulmadı." diye konuştu.
Ana yüklenici firmaların şantiye şefi Tamer Karadağ ise Cüneyt ve Güney Kılıç kardeşlerin kendilerinden 270 bin lira alacağı bulunduğunu kaydetti. İşi bitirmelerine karşılık 150 bin liralık teminat senedi aldıklarını anlatan Karadağ, "Şirket bunlara alacaklarına karşılık çeklerini kesecekti. Ancak bunlar yetkililer gelsin, çeklerimizi hemen kessin istiyorlar. İşveren hesabını, kitabını yapacak ondan sonra çeklerini verecek. Bunlar huzursuzluk yaratıp, medya tik olmak ve bir an önce paralarını almak istiyorlar. Benim paramı getirin, getirmezseniz kendimi aşağıya atacağım diyor. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Belgelerini sunarsın, paramı alamıyorum dersin. Burada insanları huzursuz etmenin bir anlamı var mı?" diye sorarak kendisini savundu.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.