İnsana Manevi Psikolojik Yaklaşım

İnsana Manevi Psikolojik Yaklaşım
Doç. Dr. ÖZNUR ÖZDOĞAN "İnsana Manevi Psikolojik Yaklaşım" Başlıklı çalışmasında insanın manevi yönünü psikolojik ve teolojik verileri esas alarak çok yönlü bir bakış açısıyla izah ediliyor.

Ankara Ü. İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. ÖZNUR ÖZDOĞAN'nın Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileriyle birlikte gerçekleştirdiği "İnsana Manevi Psikolojik Yaklaşım" başlıklı makalesinde önemli tespitlere yer veriyor... Söz konusu makalede yer alan ayrıntılar şöyle:

Doç. Dr. ÖZNUR ÖZDOĞAN /Ankara Ü. İlahiyat Fakültesi

Din Psikolojisi biliminin ülkemizde kurulması ve gelişmesinde “Kendini Bilen Rabbini Bilir” kutsi hadisi etkili olmuştur. Bu çalışmanın amacı ilahi öğretinin, Anadolu kültürünün, felsefenin ve psikoloji biliminin insana bakışı nı sentezlemek ve böylece kendimizi tanımaya yardımcı olmaktır. Çalışmada ana soru “insan nasıl bir varlıktır” şeklinde ifade edilebilir. Bu sorunun açılımı olarak araştırmada şu sorulara cevap aranacaktır:

1. Yaratan Kuranı Kerim de insanı nasıl anlatıyor?

2. Hz. Muhammed insanı nasıl anlatıyor?

3. Anadolu kültürü insanı nasıl anlatıyor?

4. Psikoloji bilimi insanı nasıl anlatıyor?

A. Insan Kelimesinin Sözlük Anlamı

Insan; “ü-n-s” kökünden gelen ve temiz, sempatik, hoş, güzel, vefakar, gerçek dost, ekin ekilmedik yer, alışmak, uyum sağlamak anlamlarına gelmektedir. 1 Deri, kabuk gibi anlamlara gelen beşer, tek ya da çok, kadın ya da erkek insan türünü ifâde etmektedir.2 Aynı kökten türeyen büşrâ kelimesi ise müjde anlamına gelmektedir.3

B. Insan Doğası: Yaratılış Olarak Insan

Kuran-ı Kerime göre insan Allah’ın yeryüzündeki halifesidir4, dolayısıyla bütün varlıklara ve yeryüzüne karşı sorumludur. Her insan diğerlerinden farklıdır ve kendine özgü özellikleri bakımından da tekdir. Hiçbir insan diğerinin aynı değildir.5 Insan diğer varlıklara nazaran mükemmel bir yaradılışa sahiptir.

Allah’ın sıfatlarından yansımalar taşımaktadır. Varlık âlemi içinde Allah’ın isimlerinin tecelli ettiği biricik varlık insandır. Kur’an’da insanın ilahî bir yönünün bulunduğunu vurgulayan ayetler olduğu gibi, eksikliğini, yetersizliğini, isyankârlığını, nankörlüğünü, zayıflığını vs. vurgulayan ayetler de vardır. Insan evren içerisindeki şerefli bir konuma sahip fakat Allah’a karşı sonsuz kuldur.

Insana yüklenen görevi; yani yeryüzünde ahlaka dayalı bir sosyal düzen kurma görevini Kur’an “emanet” olarak ifade etmiştir.6 Bu görevi Allah, göklere ve dağlara teklif ettiği halde, bunun yükünden çekinerek kabul etmemiş, ama insan kabul etmiştir. Insanın yüklendiği bu emaneti anlamlı kılan hürriyeti, onun olumlu ve olumsuz güçlerle (yetenekler ve zaaflar) donatılmış olmasının sonucudur. Insanda bu iki zıt kutbun potansiyel olarak iç içe bulunması7 onun yeryüzündeki serüveni açısından kaçınılmazdır. Bu iki yönden hangisini seçeceği tamamen kendisine kalmıştır. Ilahi yönlendirme bu noktada sadece yol gösterme düzeyindedir.8 Insan asli tabiatını Allah’ın yarattığı şekilde sağlam korur. Bu fıtrat değiştirilemez ama geçici olarak düzeni bozulabilir.9 Tövbe bu temel anlayışa dayalıdır. Insan hata yapabilir ama tövbeyle asli yaratılışına, doğasına özüne döner. Bu öz yapı hep varolur. 10 Fromm’ a göre, insanın yüreği katılaşabilir, ama hiçbir zaman insanlık dışı olamaz. Her zaman insan yüreği olarak kalır.

Hepimiz insan olarak doğmakla belirlenmişizdir; bu yüzden de sonu gelmeyen seçmeler yapmak göreviyle yükümlüyüzdür.11 Insan, Allah’ın en güzel biçimde yarattığı12, üstün kıldığı13 melekleri ona secde ettirdiği14, ilim sahibi olabilecek kapasiteyle donattığı15, kainatı hizmetine sunduğu16 bir varlıktır. Allah, “insana ruhunu üflediğini”17 buyurmaktadır. Buradaki “ruh” kelimesi “nefs” değildir. Aslında insanda hayat özelliği taşıyan ve düşünce, sevgi gibi insandaki özelliklerin merkezi olan “Ruh” tur. Nitekim bu “ruh”un mahiyeti sorulduğunda “ruh Rabbimin ermindendir. Size onun hakkında çok az bilgi verilmiştir”18 diye cevap verilmektedir. Bektaşi literatüründe ruh, nefes ve şuur anlamlarına da gelmektedir. Bu nedenle, “Ona ruhumdan üfledim” cümlesinin bir yorumu da, “Onu Tanrısal şuura eriştirdim” olarak alınır. Bu nedenledir ki insan şuurlu bir varlıktır.19

Makalenin Devamı için Tıklayınız

Bu haber toplam 14018 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.