Günümüzde Psikiyatrik Sorunlar Neler?
Binlerce yıldır çocuklar doğuyor ve ilk kucağa alınışlarında sağ beyinlerine gülümsemeler, sevinçler mühürleniyor. Şüphesiz her çocuk bu şansı yakalayamıyor; sanırım büyük sorunlar da bu şanssızlıklar üzerine kuruluyor. Bu sorunları, başka bir yazıya bırakarak gündemimize dönmek istiyorum. Savaşlar ve savaş olasılıkları, dünyamızı saran ekolojik ve ekonomik sorunlar sonra da virüs salgını içerisinde bulduk kendimizi. Sanırım, sosyolojik bir evrilmenin yanında, psikiyatrik evrilmeler de ortaya çıkacak. Bir psikiyatrist olarak, hasta ve danışanlarımda kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, depresif bozukluklar ve baş etme bozukluklarını yoğun olarak görmekteyim.
Bütün canlılar yaşam odaklıdır. Şimdi çok görmemekle birlikte, eskiden çok görürdüm mutfakta yaşamak için insandan kaçan hamam böceklerini. O küçücük canlı dahi yaşamanın yolunu öğrenmiş, kaçma saklanma mekanizmasını öğrenmiştir. Sanki biraz şanslıdır; en azından Gregor Samsa gibi insandan böceğe dönüşmemiştir. Ya da böcekten insana dönüşselerdi ve böyle bir dünyasal ortamda bulsalardı kendilerini… Her şey daha mı zor olurdu? İçinizi mi kararttım?
Sevgili okuyanlar, lütfen içinizi karartmayınız. Biliyorum çoğumuz evlerine kapanmak ve evde vakit geçirmek zorunda kaldı. Birçoğumuzun pek çok sorunu mevcut (ekonomik, iş, marital, hastalık vs). Ekonomik sorunlar için bugünlerden dersler çıkartacak mıyız sosyal devlet adına, bilmiyorum. Evde geçirdiğimiz şu günlerde daha gerçekçi korkularımız var; bunlardan biri ise virüs salgını. Yapabileceğimiz önlemleri alacağız. Paniklerimiz veya korkularımız artmış olabilir. Derin bir nefes alıp yavaşça vererek bu salgından herkesin etkilenmeyeceğini düşünün. Bu zamanı avantaja çevirmeye çalışın.
Sevgili dostlarım, bu günler geçecek; güzel anılarınız, güzel günleriniz, aşklarınız ve hayalleriniz tekrar sizin olacak. Hayal dedim de aklıma Don Kişot geldi. Don Kişot, çok şovalye hikayeleri okur ve delüzyonel bir hastalığa yakalanır. Şovalyelik gereği yanına Sanço’yu da alır ve maceralara atılır. Eee, bir şovalyenin sevgilisi de olması gerekir; kısa boylu ve şişman köylü kızı da sevgilisi olarak görür. Köylü kızının adı Dulsineadır ve Don Kişot Dulsinea’yı yüreğinde faklı görür. Don Kişot maceralara atılır; hanı şato zanneder, iki koyun sürüsünü iki düşman kuvvet sanır ve yel değirmenlerine saldırır. O bir kahramandır. Dalga geçilir, gerçek bir şövalyeye yenilir ve köyüne döner çelimsiz atı Rosinante ile.
Sevgili dostlarım, Don Kişot’un hayalleri gerçekçi değildir. Varsın gerçek olmasın. Hayallerinizi umutlarınızı kaybetmeyiniz. Kahramanlarınız olsun ya da birilerinin kahramanları olun.
Sevgi ve dostlukla kalın.
Uzm. Dr. Levent Tukuş
Psikiyatrist
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.