Gerçek Güzellik Özgüvende Saklı

Gerçek Güzellik Özgüvende Saklı
Bir haftada yaklaşık 14 milyon kere izlenen video, kusurlarımıza odaklandığımız ve güzelliklerden kaçtığımızı vurguluyor.

Suna Kabadayı / ntvmsnbc


Uzun yıllar FBI’da görev yapmış, suçluların robot resimlerini çizen bir sanatçıdan görmediği kadınların resmini çizmesi isteniyor. Çizimlerde önce kadın bir paravanın arkasında, ressamla hiç karşılaşmadan ona kendini tarif ediyor, ve ressam da bu tarife dayanarak kadının robot resmini çiziyor. Daha sonra bir de, aynı kadını onu gören bir başkası tarif ediyor ve bu yönlendirmelerle bir resim daha çiziyor sanatçı. Sonunda, her kadının iki robot resmi oluyor ve ortaya çıkan resimlerin her iki versiyonu da bu resmi çizilen kadınlara gösteriliyor. Gördüklerim kadınları olduğu kadar beni de şaşırttı. Her defasında ressamın elinden çıkan ikinci resim yani bir başkasının gözünden tarifle çizilen resim hem kadına daha çok benziyor hem de daha çekici görünüyor. Ne tuhaf ki kendi güzelliğini göremiyor bu kadınlar.

Filmde kadınların kendilerini tarif ettikleri portreler tuhaf, komik hatta şekilsiz olarak tanımlayabilirim ki siz de izleyin bana katılacaksınız. Kadınların çoğu orantısız ya da kusurlu buldukları bölgelerine odaklanıp tariflerinde bu betimlemeleri kullandıklarında ressam da aynı noktalara odaklanıyor ve orantısız şekiller ortaya çıkıyor.

Bu filmi beğenenler kadar eleştiren ve kızan da çok. Güzelliğin kadın için ne kadar önemli olduğunu vurguladığı ve hayatın merkezine koyduğu için reklama gösterenler var. Ama şu da bir gerçek ki pek çok kadın kendi ve görüntüsüyle ilgili güvensizlik yaşıyor. Pek çok derken biraz daha net bir rakam telaffuz edelim, bu filmi 2004 yılında yapılan ve sonucunda kadınların sadece yüzde dördünün kendini güzel bulduğu ortaya çıkan araştırmadan yola çıkarak çekmiş marka. Durumun ticari boyutunun farkındayım. Ortada pazarlanan bir ürün var. Bir karlılık hedefi var. Ancak ticari motivasyonların yanında kadınların nasıl düşündüğünü ve hisettiğini anlama çabası da var.

"KUSURLARIMIZA ODAKLANIYORUZ"

Ben Dove‘u günümüz reklam standartlarıyla birlikte gerçek olmayan ideal güzellik imgelerini de sorgulayan bu kampanyasını sürdürmesinden dolayı tebrik ediyorum. Çünkü bir imaj danışmanı olarak çok sık karşılaştığım bir konuyu gündeme getirmiş bu film. Fikrimi paylaşabildiğim her mecrada, hep söylüyorum: Kusurlarımıza odaklanıyoruz ve gerçek güzeli ve güzelleştirebileceklerimizi kaçırıyoruz. Benim işim görünmeyeni sizin için görünür kılmak. Bu bedenler cansız manken değil. Fotoğraf stilistliği yapmıyoruz. İmaj danışmanı ve stil danışmanı kavramları bu noktada ayrılır. Sadece modaya uygunluk değildir ölçüt, o kişinin bedenine, kişiliğine, hayatın her boyutuyla ilgili hedeflerine uygun bir görüntü ve iletişim geliştirmesine kaynak sunmaktır. Hem görsel hem içsel güzelliklerden bahsediyorum. Tam da bu nedenle bireysel danışmanlıklarımda da seminerlerimde de öncelikle beğendiğiniz yönlerinizi ortaya çıkaracak tercihleri belirlemenin önemini vurguluyorum. İster giyim tercihlerinde, ister sözlü iletişimde, ister sunum becerilerinde, danışanın kendinde güçlü bulduğu, beğendiği noktalarıyla tanıştırmak onun özgüvenini tazeler. Ne yazık ki meslekdaşım diyemeyeceğim kişilerse çoğu zaman ayak bileğinden boynuna, acımasız benzetmeler eşliğinde, içindeki canı unuttukları bedenlerin neresinin nasıl saklanacağı ve kimin neyi giymemesi gerektiği gibi yasak listelerini sunmakla meşguller. Önce güzellikler gösterilir, karşınızdaki kişi görmüyordur, görmezden geliyordur, görmesi sağlanır… Kusur aramaksa bunu yapmak için imaj danışmanı olmak gerekmiyor. Herkes kusur bulma konusunda usta zaten.

Benim bu filmde duyduğum mesaj şunu söylüyor: Mutluluğun temelinde kendinle barışık olmak ve fiziğini ideal güzellik ölçüleriyle sınırlamadan, her haliyle sevmek var. Sevin ki aynadaki size gülümseyin.

SUNA KABADAYI KİMDİR?

1997'de Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Politika bölümünden mezun olan Suna Kabadayı; 2004'de Conselle Institute of Image Management, İmaj Yönetimi eğitim programı ve 2005'de Science and Art of Color'da Kişisel Renk Analizi programına katıldı ve aynı yıl kendi firması Sekizincirenk'i kurarak imaj danışmanlığı yapmaya başladı. 2012 yılında New York Üniversitesi Yönetici Koçluğu programına katılan Kabadayı, çalışmalarını imaj danışmanlığı ve imaj koçluğu olarak tekrar yapılandırdı.

2006'da Uluslararası İmaj Danışmanları Derneği (AICI, Association of Image Consultants International) sertifikalı üyesi olan Kabadayı, 2011'den bu yana derneğin Türkiye Global Elçilik görevini de sürdürmektedir. 

Bu haber toplam 5782 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.