Eyvah, çocuğum yalan söylüyor!

Eyvah, çocuğum yalan söylüyor!
Hiç yalan söylemez!" dediğiniz çocuğunuzun bile zaman zaman yalana başvurduğunu görürsünüz.

  
 
ZAMAN - Her anne-baba, çocuğunun dürüst, doğruluktan ayrılmayan bir kişiliğe sahip olarak yetişmesini ister. Ne var ki "hiç yalan söylemez!" dediğiniz çocuğunuzun bile zaman zaman yalana başvurduğunu görürsünüz. 

Sık sık yalana başvuran ve rahatça yalan söyleyen çocuklarda yalan söyleme davranışı kronikleşmiş demektir. Bu durumda mutlaka uzman yardımı alınmalıdır. Peki hiç düşündük mü, acaba hangi çocuklar yalan söyler?

Aile ve çevresinde sık sık yalana başvuranlar.
Aldatılan, kandırılan çocuklar. (Öcü geliyor, bak tren geçiyor, aç ağzını gibi sözlerle)
Kendine güveni olmayan çocuklar.
Şiddet ve baskı ile korkutulan çocuklar. (Hele karne günü gelsin, o zaman görüşürüz!)
Yalanı ödüllendirilen çocuklar. (Aferin benim oğluma! Arkadaşını babam tekvando biliyor diye nasıl kandırmış!)
Doğruyu söylediği halde cezalandırılan çocuklar. (Örneğin kırtasiyeye gittiği için eve geç gelen çocuğa, bizi kandırma, kesin internet kafedeydin diye ısrar etme.)
Anne-baba olarak bazen farkına varmadan çocuğumuzu yalan söylemeye mecbur edebiliyoruz. Baskı ve şiddetten çekinen çocuğunuz eve geç geldiğinde korkudan "kütüphanedeydim" der. Anne-baba ise, "Yalan söylüyorsun kimse seni orada görmemiş!" der, ceza verir. Çocuk, "Okulun kütüphanesindeydim!" der ve yalanına bir yalan daha eklemiş olur.

Çocuk, yalanı çeşitli şekillerde söyleyebilir:
Savunma yalanları: Daha çok eleştirilen, baskı gören ve kıskanç çocukların başvurduğu yalan türüdür: "Ben yapmadım, kardeşim yaptı."
Sosyal yalanlar: Büyüklerden öğrenilir: (Telefonda, "şu anda evde yok" dedirtmek.)
Hayalî yalanlar: Daha çok küçük çocuklarda ilgi çekme ya da arzuladığı, elde edemediği şeyi, elde etmiş gibi davranma.
Ergenlik döneminde yalan söyleme davranışlarında artış görülebilir. Yalanlar karşısında anne-baba daha hassas davranmalıdır.
Anne-baba olarak ergenlik çağındaki çocuğunuz yalan söylüyorsa:
Dikkatle dinleyin, hemen ceza vermeyin.
Eleştiriyi bir tarafa bırakın.
Suçluyu ortaya çıkarıcı tavırlardan vazgeçin.
Gerçeği anlatmak istediğinde dinleyin.
Yapılan hatayı sürekli yüzüne vurmayın.
Dürüst olmadığında onu diğer ebeveyne ya da başkasına karşı korumaya kalkışmayın. Örneğin zayıf notunu babasına iyi almış gibi söylemeyin.
Olumsuz tepkinizi gösterin. Bunun üzerine olumlu cümlelerle destek verin. Öğüt vermek yerine yaşanmış olayları anlatın. Aşırı beklenti ve kıyaslama yapmayın.
Bir evde yalancı çocuk nasıl yetişir?
Öğretmeni kızmasın diye, çocuğunuza "hasta olduğum için dersimi yapamadım" demesini söyleyin.
"Bunu babana söyleme, bir daha sana şunu vermem, şuraya götürmem!" deyin.
Telefonda ya da misafirlikte siz de güzel güzel masum yalanların ardına sığının.
Başarısız olduğunda ölçüsüzce azarlayın.
Hatalarını anlattığında bunu yaptığına pişman edin.
Olumsuz davranışlarda bir suçlu gibi sorgulayın.
Yalancı olmasın diyorsanız...
Onları kendi yalanlarınıza ortak etmeyin.
Çocuklara şaka da olsa kesinlikle yalan söylemeyin.
Çocuklarınıza "Bir de utanmadan ben yaptım diyorsun!" gibi ifadeler kullanmayın.
Güvendiğinizi gösterin.
Anne-baba olarak emanete sahip çıkın.
Yalan davranışla karşılaştığınızda tepkinizi aşırıya kaçırmayın.
Çocuğunuzun niçin yalana başvurduğunu irdeleyin. Mesela; Sizin eleştireceğinizden mi korkuyor? Arkadaş ilişkilerinde problemi mi var? Sert tepkinizden mi çekiniyor? Yalanın her türlüsüne karşı olduğunuzu sadece çocuğunuzu uyararak değil, yaşayarak, örnek olarak da gösterin. Küçük yaştan itibaren çocuğunuza doğruluğun sonsuzluğun güneşi olduğunu ve er geç doğacağı düşüncesini vermeye çalışın.
 
Filiz Türkdoğan - Rehber öğretmen, Fatsa Özel Dolunay İlköğretim Okulu

Bu haber toplam 4280 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.