Erken Uyuyan Çocuklara İmreniyorum!

Sabah Gazetesi Cumartesi Ekinde İLKNUR K. AKMAN "Uykusuz her gece" başlıklı yazısında "Şu çocuklar uyumamakta neden bu kadar direnir?" diyerek erken uyuyan çocuklarının annelerini kıskandığını ifade ediyor. İLKNUR K. AKMAN köşesine taşıdığı yazının ayrıntıları şöyle:

Şu çocuklar uyumamakta neden bu kadar direnir? Hayatta en çok kıskandığım, çocuğu saatlerce öğle uykusu uyuyan ya da çocuğunu akşam 21.00'da yatağa koyup sabah 08.00'da yatağından alan kadınlar... Bir anne için bu nasıl bir lüskstür bilir misiniz, hem de hiçbir şeye değişilmeyecek bir lüks. Maalesef benim kızımın doğduğu günden bu yana uykuyla arası iyi değil. Hiç unutmuyorum, doğumdan önce bebeklerin uyku düzeni hakkında tecrübesine çok güvendiğim hemşire Ayşe Öner (ünlülerin doğum koçu olarak da tanınıyor) bana, "Bebekler ilk aylarında sürekli uyumak isterler. Ama uyku düzenini oturtmak için iki günlükten itibaren bebeğin gün içinde çok uzun uyku uyumasına izin vermeyin, yoksa gece uykusu olmaz. Gün içinde iki saati geçen uykularda mutlaka onu uyandırın," demişti. Ben bu tavsiyeyi çok önemsemiş ve kendimi ona göre hazırlamıştım ama nerdee...

İKİ SAATTE BİR, GÖZLER CİN GİBİ

Kızımı bırakın uyandırmayı, uyuması için çabaladım hep. Zaten emzirdiğim için en geç iki saatte bir uyanıyor ve gözlerini cin gibi açıp mememi arıyordu. Anne babasıyla, eve gelip gidenlerle ilgilenmeyi, bizi izleyip etrafında neler olup bittiğini keşfetmeyi, uyumaya tercih etti hep. Hâlâ da bu değişmiş değil, hatta şimdi buna kendi cümleleriyle de kesin bir tavır koymakta: "Anne uymak istemiyoyum!" Bir anne için uykuyu sürekli reddeden bir çocuğa sahip olmak, gerçekten güç bir durum. Uykuya direnen bir çocukla başbaşa olmak çok daha fazla sabır gerektiriyor... Ve tabii, Allah çenenize ve kızım gibi ayakta sallanarak uyuyorsa, ayaklarınıza da kuvvet versin! O uyumamak için hep bir bahane bulurken, siz de her seferinde yeni bir masal uydurmak (onun anlayacağı bir dilde) ve pozisyonunuzu hiç bozmadan durmak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca öyle tuhaf bir şey oluyor ki, ne uyumak istiyor ne de ayağınızdan inmek... Zaten uykulu, rahatı da bulmuş, "Oyalasın bakalım beni, anlatsın anlatabildiği kadar," deyip dalga geçiyor adeta. Bu sırada sizin damağınız kurumuş, ayaklarınız uyuşmuş kimin umrunda! Nihayet uyuttunuz diyelim, sabaha kadar hiç kalkmaması mümkün mü?

'ANNE, SENİ İSTİYOYUM!'

Ayşekiraz'ın yeni bir numarası var, uyanıyor ve "Anne seni istiyoyum," deyip boynuma dolanıyor. O yumuşacık teni ve mis kokusuyla başımı öyle bir döndürüyor ki, dayanamayıp yan taraftaki yatağa beraber uzanıveriyoruz. Sonra o uyuyor, ben onun tekmelerinden kaçacak yer arıyorum... Tabii anne yüreği dayanmıyor, "Olsun yeter ki o uyusun ben uyumasam da olur," diyorsunuz ama ertesi gün dayak yemiş gibi dolaşınca, hisleriniz aynı olmuyor. Benim gibi çocuğunu uyutmakta zorlanan birçok anne olduğunu biliyorum, herkesin kendine göre bir uyutma yöntemi olduğunu da. Ama uzmanlar bu konuda zorlanıyorsanız, altında aranması gereken birkaç sebep olduğunu söylüyor:

* Yalnız uyumaya alışık değildir: Zamanla alışır, umudunuzu yitirmeyin!

* Düzeni bozulmuştur: Hastalık veya tatil dönüşlerinde eski uyku düzenini tutturmak için yardıma ihtiyacı olacaktır, yardım edin.

* Kendini dışlanmış hissedebilir: Sabırlı olun, ona yatağa yatmadan önce ilgi gösterin. Böylece sizinle vakit geçirmediğini düşünmemiş olur.

* Susamıştır: Ulaşabileceği bir yere su dolu ağzı emzikli bir bardak bırakın ama her gece aynı bardağı doldurma tuzağına düşmeyin!

Eğer bunların hiçbiri işe yaramazsa, o zaman bir günlük tutmanız öneriliyor. Çocuğunuzun uykudan önce hangi oyunları oynadığı, neler yaptığı, kimlerle temas ettiği önemli. Buna göre ne yaptıktan sonra uykusu kaçıyor ya da uyuması kolaylaşıyor görmeniz mümkün. Ayrıca hikâye okumak ya da masal anlatmak da çok işe yarıyor. Güzel bir iyi geceler öpücüğünü de unutmamak gerek tabii. Bunlar çocuğu uykuya hazırlıyor ve ona uyku vaktinin geldiğini işaret ediyor. Sabredip her gece 'bir masal bir öpücük, bir masal bir öpücük' yöntemini devam ettirirseniz, sonunda kazanan siz oluyormuşsunuz... Hadi bakalım, ben sabırlıyım, hatta bu akşamın masalını bile hazırladım... Kim kimi uyutacak göreceğiz!

İLKNUR K. AKMAN / Sabah Cumartesi