Dünya Yetimleri İstanbul'da Buluştu
EMETİ SARUHAN / YENİ ŞAFAK PAZAR
Hayata 1- 0 hatta 2 - 0 yenik başlamak. Düştüğünde kollarında teselli edecek bir anneye, başını okşayacak bir babaya sahip olmamak. Bir yandan yoksullukla yüzleşmek. Her gün korkunç çığlıklar atarak düşen bombaların gölgesi altında korkuyla yaşarken, babasının güvenli kucağına sığınamamak. Bayram sabahlarında diğer çocuklar anne babalarıyla çocukluk sevinçlerini yaşarken uzaktan imrenerek, kendi anne babasını hayal ederek bakmak. Düşünebiliyor musunuz? Kendinizi bu çocukların yerine koyabiliyor musunuz? Onlar yetim. Savaş, işgal, doğal afet ve yoksulluktan dolayı yetim kalmış binlerce çocuktan sadece bir kaçı. Kimisi Afrika'dan, kimisi Asya'dan kimisi kan ve gözyaşının dinmediği Ortadoğu'dan ama hepsinin ortak adı yetim. Boşa değildir İslam'ın yetim hakkına özellikle eğilmesi. Onları topluma emanet etmesi. Şimdi “Kutsal Emanetler”, yani yetimler, İHH İnsani Yardım Vakfı'nın dördüncüsünü düzenlediği “Yetim Buluşması” için İstanbul'da.
YÜZLERİNDE HÜZÜN
Ne de olsa çocuklar. Sunacakları gösterilerin provalarını yaparken mutlular ama yine de bir hüzün var yüzlerinde. Dikkatlice bakarsanız, görebilirsiniz. Sudan Darfur'dan gelen Semer Mehdi İbrahim de o çocuklardan biri. (Üstte büyük fotoğraf) 10 yaşında bir kız çocuğu. İnsan Semer'e baktığında çok şey yaşamış insanların gözleriyle karşılaşıyor. Arkadaşları program için hazırladıkları gösterilerinin provalarını yaparken, o da katılıyor ama gözleri hep uzaklara dalıyor. Belki bir hastalıktan kaybettiği annesini, belki de bir kalp krizine yenik düşen babasını düşünüyor. Başka bir hal var üzerinde. Semer amcasının yanında kalıyor. 5. sınıfta okuyor. 3 kardeşler. İlk kez geldiği İstanbul onu şaşırtmış. İstanbul'u çok sevdiğini söylüyor Semer. Bir de arzusu var, bir bisiklet istiyor. Semer gibi 10 farklı ülkeden gelen 49 çocuk hazırladıkları ilahileri, şarkıları, şiirleri ile dün Sütlüce Kültür Merkezi'ndeydi. Kendilerine İHH aracılığı ile sponsor olan, eğitim ve gıdaları için destek olan destekçileri ile buluştular.
KEŞKE HİÇ GİTMESELER
Yetim Buluşması İHH'nın 1992 yılından bu yana yetimlere yönelik yaptığı çalışmaların bir uzantısı. Savaş, yoksulluk ve felaketlerin yaşandığı 23 ülkede bulunan yetimlere ayda 70 Lira ödeyerek sponsor olabiliyorsunuz. Seçtiğiniz ülkeden size verilen yetim için sponsorluğunuz isterseniz yetiminiz üniversiteyi bitirinceye kadar devam ediyor. İHH 60'a yakın ülkede de periyodik olarak Kurban'da ve Ramazan'da çalışmalar yapılıyor. Bu şekilde ulaşılan 15.000 çocuk var. Yetim Buluşması da ulaşılabilen çocuk sayısının ve kamuoyunun duyarlılığının arttırılabilmesi için düzenleniyor. Böylece sınırlı sayıda da olsa sponsorlar yetimlerini görüp, tanıyabiliyorlar. Bu yıl da bir araya geldiler. Çok duygulu anlar yaşandı. Sponsorlardan ağlayanlar, çocuklarını hiç yanından ayırmak istemeyenler, “keşke hiç gitmese yanımızda kalsa” diyenler oldu. Bakmış oldukları yetimi görmüş oldular. Başlarını okşadılar. Yanlarında oturttular.
ORTAK DİLLERİ: ÇOCUKLUK
Dün ilk ayağı gerçekleştirilen buluşmaya Lübnan, Filistin, Irak, Etiyopya, Sudan, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Pakistan, Makedonya ve Türkiye'den yetimler katıldı. Ayrıca yurt dışından ve yurt içinden sanatçılar da program için buradaydı. Türkiye'den Ömer Karaoğlu, Amerika'dan Tyson Amir ve Baraka Blue, Almanya'dan Ammar, Lübnan'dan Fırkat el Emjad da programa katkıda bulundu. Yetimler 20 Ekim'de Kayseri'de, 22 Ekim'de Konya'da 23 Ekim'de Diyarbakır'da olacaklar. Çocuklar programlar başlamadan bir hafta önce gelip, bir hafta sonra gidiyorlar. Bu arada İstanbul'u ve gittikleri illeri gezme fırsatları oluyor. Çocukların hepsi ilk defa İstanbul'a geliyor. İstanbul'un bir semti büyüklüğündeki şehirlerden gelip, İstanbul'u görünce çok şaşırmışlar. Bazıları ilk bir iki gün uyum sorunu yaşamış. Ancak gittikleri lunaparklar, gezdikleri yerler bir süre sonra onların da neşelerinin yerine gelmesini sağlamış. Aynı otelde kalan çocuklar artık birbirleri ile kaynaşmışlar. Birlikte yemek yiyorlar, birlikte geziyorlar, birbirilerine yemek ikram ediyorlar. Birbirlerinin dilini bilmeseler bile, çocuklara has o özel dille anlaşıyorlar.
HAYATLA ERKEN YÜZLEŞİYORLAR
Yetim çocuklara ulaşmada daha çok savaşların yaşandığı, doğal afetlerin, fakirliğin olduğu bölgeler önceleniyor. Şu an daha çok Filistinli yetimler var. Bunların bir kısmı mülteci olarak Lübnan'da Mısır'da Suriye'de Ürdün'de yaşıyor, bir kısmı ise Gazze'nin içinde. İHH Başkanvekili Yavuz Dede bu çocukların ruh hallerinin başka olduğunu ve onlarla özel ilgilenilmesi gerektiğini ifade ediyor: “Bu çocukların bir ayağı aksak. Babalarının ya da hem anne hem babalarının olmaması büyük bir eksiklik ve bunu hissediyorlar. Sırtlarını yaslayabilecekleri bir insan olmaması çocuklarda bir güvensizlik oluşturuyor. Daha agresif oluyorlar. Bencil olabiliyorlar. Savunma psikolojileri daha fazla oluyor. Bu çocuklar 4-5 yaşında hayatla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Biz sadece çocukların gıdasını verip üstüne başını giydirmiyoruz. Eğitimlerine de önem veriyoruz. Kendilerine güven duyacakları bir ortamın oluşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu çocuklar topluma yararlı çocuklar olabilir. Çünkü onların başarma azmi daha fazla. Biraz daha şefkatli, ve dikkatli ilgilenmek gerekiyor.” diyor.
Her birinin hikayesi başka dram
Ayşe (Sudan Darfur ): Ayşe 9 yaşında, 6'sı erkek, 6'sı kız 12 kardeşin en küçüğü. Asker olan abisi kendilerine bakıyor. Ayşe, babasını bir deri hastalığı neticesinde kaybetmiş. İlköğretim 6. sınıfta okuyor. Türkiye'den sponsor bir aile Ayşe ile ilgileniyor. “Türkiye'deki her şey hoşuma gitti” diyor. Hayatta en çok istediği şey okumak. Öğretmen olmayı istiyor, bir de bir diz üstü bilgisayar.
Vifak İsa (Sudan Darfur ): 9 yaşındaki Vifak, 4. sınıfta okuyor. Babası bronşit hastalığından dolayı vefat etmiş. Annesiyle Darfur Nyala'da yaşıyor. Bir bilgisayarının olmasını istiyor.
Maya (Lübnan) : Maya Filistinli bir mülteci. Nahrul Barid kampında kalıyor. Kampta hayata gözlerini açmış ve burada yaşamaya devam ediyor. 8'i kız 1'i erkek olmak üzere 9 kardeşler. Dedesinin yanında kalıyor. Babasının ne zaman ve niçin vefat ettiğini bilmiyor. Matematik öğretmeni olmak istiyor. Lübnan için ikinci vatanım diyor.
Said Hüseyin (Pakistan) : 13 yaşında 8. sınıfta okuyor. Babası bir kazada hayatını kaybetmiş. Annesinin yanında kalıyor. İnşaat mühendisi olmak istiyor.
Hepimiz sahip çıkalım
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım:
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde 'fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sayesinde Allah'tan yardım görüp rızıklandırılırsınız' diyor. Yetimler ve fakirler, bizim hayata tutunmamız için en önemli vesilelerdir. Onun için her aile, şirket, kuruluş yetimlere sahip çıkmalıdır. Dünyadaki barış ve huzur zayıfların gözetilmesiyle ancak sağlanabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.