Doç. Dr. Özen’in “Şizofrenik Ben” kitabı okuyucuyla buluştu

Doç. Dr. Özen’in “Şizofrenik Ben” kitabı okuyucuyla buluştu
Doç. Dr. Yener Özen’in, yayın hayatına yeni kazandırmış olduğu, “Şizofrenik Ben” (Şizofreni Psikolojisi) ve “Türk Milli Kültüründe Kimlik ve Değerler Psikolojisi” isimli kitapları okuyucularla buluştu.

Travmatik Ben (Travma Psikolojisi) isimli kitabının ardından, yeni psikoloji kitabı olan “Şizofrenik Ben” ve Kimlik ve Değerler Psikolojisi isimli kitaplarıyla, Türkiye’nin tanınmış Psikoloji ve Çocuk Eğitimi yazarlarından olan Doç Dr. Yener Özen’in okuyucu dünyasına kazandırmış olduğu 20. eseri olarak kitapçı raflarında yerini almış oldu.

En son yayımlanan Şizofrenik Ben kitabı ile ilgili bilgi veren, Doç.Dr. Yener Özen, “Şizofreni “Psikiyatrinin büyük bir muammasıdır.” (Pichot). Şizofreninin 1950’lere kadar gerçek anlamda bir tedavi yapılanması yoktu. Sinir hastalıkları arasında sayılıyordu ve sahiplerine kısaca “deli” deniliyordu. Şizofrenler her şeyi şimdiki zamanda algılıyorlar. Bu aslında güzel değimli; Psikoterapinin en önemli ilkesi de “şimdi ve burada” değimli? O zaman şizofrenler niye “deli” olsun; hayatın esas ilkesini yaşamış olmuyorlar mı? Yani mektup yazmıyorlar, telefon açmıyorlar; berber, hamama, dişçiye gitmiyorlar diye onları zorla sürükleyerek tımarhaneye götürmek neyin nesi? Aslında şizofren hasta, zarif kanatlarıyla duvarda gezinen dört mavi istiridye. Gördüğünüz sanmaz; onlar gerçekten görür. Onların gördüğünü bizler
Görmüyoruz diye mi onlar psikozlular? Ya bizler neyiz?

Bizler “Cinnetin eşiğinde, ölümün kıyısında, iflasın ucunda, delirmenin tam dört yol ağzındayım usta Bekleyemiyorum usta, acele et?... Azrail canımı çeker; burada park yasak. ”diyen Hasan Uğur Gür gibi ya da önce şizofren denilip sonra Nobel Ekonomi Ödülü verilen John Nash gibiyiz. Sahi kim deli, kim akıllı? Evet, bu kitapta bunun cevabının birazını bulacaksınız." dedi.
Travmatik Ben isimli kitabı hakkında konuşan, Doç. Dr. Yener Özen; “Psikolojik travma güçsüzlerin felaketidir. Kurban, yaşadığı travmadan kaynaklanan ezici bir kuvvet tarafından çaresiz bir hale getirilir. Bu kuvvet doğaya ait olduğunda, afetten söz edebiliriz. Kuvvet başka bir insana ait olduğunda ise, vahşetten söz edebiliriz. Travmatik olaylar insanlara kontrol, bağ kurma ve anlam duygusu veren olağan davranış sistemlerini altüst eder. Travmatik olaylar nadir olduklarından değil, tersine insanın hayata olağan uyumunu altüst ettiği için olağan dışıdır. Sıradan talihsizliklerin tersine, bizi genellikle hayata ya da beden bütünlüğüne yönelik tehdit, şiddet veya ölümle yüz yüze bırakır. İşte bu çalışma, insan hayatının her aşamasında yakinen karşılaştığımız psikolojik bir durum olan travmaya dair en kapsamlı çalışmalardan biri.” şeklinde konuştu. 

Kaynak:Haber Türk

Bu haber toplam 3140 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.