1. HABERLER

  2. AİLE SAĞLIĞI

  3. Çocuklarının söz dinlemesini isteyen aileler tutarlı olmalı

Çocuklarının söz dinlemesini isteyen aileler tutarlı olmalı

Anne ve babaların çocuklarına söz dinletememesi en başta kendilerini üzerken, okul hayatında da öğretmenleri güç durumda bırakıyor

A+A-

ZAMANGAZETESİ-Anne ve babaların çocuklarına söz dinletememesi en başta kendilerini üzerken, okul hayatında da öğretmenleri güç durumda bırakıyor.

Anasınıfından itibaren başlayan sıkıntılar, ilerleyen yıllarda önü alınamaz boyutlara ulaşıyor. Söz dinlemeyen çocuklara küçük yaşta müdahale edilmesini isteyen uzmanlar, ebeveynlere "Ağaç yaş iken eğilir" atasözünü hatırlatıyor. Ebeveynlere akılda kalan ve uygulaması kolay çeşitli öneriler sunan uzmanlar, çocuklara sürekli taviz verilmemesini istiyor. Çocuklar ilk sosyalleşme ortamını anasınıflarında buluyor. Anasınıfı öğretmeni Ayça Karaman, okula gelen birçok öğrencisinin el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının bile olmadığından yakınıyor. Bir şeyler yapması için uyarılan öğrencilerin ise 'Sana ne!' veya 'Yapmayacağım, sen niye karışıyorsun!' diye tepki gösterebildiklerini aktarıyor. Bu durumun aile terbiyesiyle doğrudan ilgisi olduğunu söyleyen Karaman, ebeveynlerin sevgi sınırını aştıklarına ve terbiyeyi geri plana ittiklerine inanıyor.

Çocuklarının söz dinlememesinden yakınan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen G. çifti, hatanın kendilerinde olduğunu kabul ediyor. Okula kayıt işleminin bile evde krize döndüğünü belirten aile, verdikleri tavizler yüzünden şimdilerde yetişkinliğe adım atan çocuklarından fazla saygı görmemekten yakınıyor. E. çiftinin sıkıntısı da evin tek çocuğu olan O.E'ye söz dinletememek. "Tek çocuk olsun, yokluk çekmesin" düşüncesiyle yola çıkan aile, ilköğretim 6'ncı sınıfa devam eden O.E'nin her istediğini yapmış. En güzelinden bilgisayar ve cep telefonu almış. Bol bol okul harçlığı verdikleri çocukları için evde özel oda yapılmış. Okulu eve yakın olmasına rağmen servise verilmiş. Bilgisayar, televizyon ve telefonla vakit geçiren O.E. şimdi sınıfından kimse ile arkadaş olamıyor. Bir bebek gibi ilgi isteyerek anne babasını zor durumda bırakıyor. Söz dinlemiyor, evin tek hakimi gibi davranıyor.

Olumsuz vakalar giderek artıyor

Toplumda bu tür vakalarla çok sık karşılaşıldığını söyleyen psikolog Orhan Keskin, ailenin bir karar aldığı zaman mutlaka sözünde durması gerektiğinin altını çiziyor. Verilen tavizlerin tatminsiz çocukların yetişmesine sebep olduğuna dikkat çeken Keskin, "Aile 'ceza vereceğim' dediyse kesinlikle ceza vermeli. Mesela 'harçlığını keseceğim', 'bilgisayar kapanacak' veya 'şu diziyi seyredemeyeceksin' demişse bunun yapılması lazım. Aksi takdirde çocuğun geleceğini olumsuz yönde şekillendirir." şeklinde konuştu. Kişisel gelişim uzmanı Canten Kaya, 0-8 yaş arasındaki çocukların hırçınlığını yenmek için izlenecek yolu şöyle anlatıyor: "Bu dönemdeki çocuklar dokunmayla yönlendirilmeli. Ebeveyn, konuşup bir şeyler anlatma yerine ona sarılıp kucağına almalı. Kucaklandığı zaman bir güven duygusu oluşur ve hırçınlık ortadan kalkar. Bağırma yerine kucakta severek o yanlış şeyden başka bir şeye yönlendirme yoluna gidilmeli. 0-8 yaş dönemi için dokunmanın sihrini anne babalar kullanmalı."

9-13 yaş arasında ki çocukların daha paylaşımcı olduğunu söyleyen Kaya, fazla nasihat etmeden saygı, sevgi ve dürüstlüğün öneminin anlatılmasını istiyor: "Bu yaşlarda dini bilgiler ile doğru modeller, doğru kahramanlar öğretilmeli. Böyle olunca çocuk 13-18 yaş dönemine geçtiğinde başkaldırma yerine ergenlik dönemindeki bozulmalardan da rahatlıkla kurtulacaktır."

Ebeveynler ne yapmalı?

Aileler kararlı olmalı. Bir şeyi ısrarla istedikten sonra şaşırtıcı bir şekilde geri adım atmamalı.

Verilen sözler yerine getirilmeli.

Onlara faziletli insan olmanın yolları hem anlatarak ve hem yaşayarak öğretilmeli.

Onlarla oynamak sizi sıkmamalı.

Paylaşma ve yardımlaşma duyguları geliştirilmeli.

Fikir alışverişinde bulunmaktan kaçınılmamalı.

Çocuklara zaman ayırılmalı. 
 
 

Bu haber toplam 3232 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.