Çocuklarda yatak ıslatma psikolojik bir sorun mu?
Dünya Gece Yatak Islatma Farkındalık Günü'ne özel açıklama yapan Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Nida Dinçel,"Yatak ıslatma kader değil. Utanılacak, saklanılacak bir durum diğer. Bu durum mutlaka doktor ile paylaşılması gereken bir sorun" dedi. Dinçel, yatak ıslatma sorununun altında yatan nedenlere de değindi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Nida Dinçel, yatak ıslatmanın kader ya da utanılacak, saklanılacak bir durum olmadığını belirterek, bu sorunun mutlaka doktorla paylaşılması gereken bir durum olduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Dinçel, Dünya Gece Yatak Islatma Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yatak ıslatmanın, 5 yaşını doldurmuş sağlıklı bir çocuğun ayda 2 geceden fazla uykuda altını ıslatması olarak tanımlandığını aktardı.
Sorunun kendiliğinden düzelen basit bir durum olarak bilindiğini, hatta bu nedenle sağlık sorunu olarak dile bile getirilmediğini vurgulayan Dinçel, “Halk arasında psikolojik sorunlardan kaynaklandığı düşüncesi yaygındır. Ancak psikolojik sorunlar hastalığın sebebi değil, sonucudur. Vaktinde tedavi edilmez ise öz güven kaybı, sosyal hayata uyumsuzluk, okul başarısında düşme, hatta tüm hayatını etkileyecek psikolojik sorunlara kadar yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
YATAK ISLATMA NEDENLERİ
Dinçel, bu durumda sadece çocuğun değil, aile bireylerinin de duygu durumlarının bozulabildiğini vurguladı.
Yatak ıslatma nedenleri arasında, gece olması gerekenden daha fazla miktarda idrar üretimi, uykudan uyanamama veya idrar torbasının kapasitesinde azalma yer aldığına dikkati çeken Dinçel, şu bilgileri verdi:
“Uyanık dönemde (gün içinde) idrar kaçırma ise ayrı bir patolojik durum olup, işeme bozukluğu konusunda yer alır. Bu durum tekrarlayan, önlenemeyen ve inatçı idrar yolu enfeksiyonları ve bunların sonucunda da böbrek hasarı, ileri dönemde böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilir. Bu hastalarda gün içinde ani sıkışma, bacaklarını çaprazlama, aniden tuvalet ihtiyacı, yetişememe, damlatma veya sık tuvalete gitme görülür. Ancak bu grup hastaların bazısı sadece yatak ıslatma ile de başvurabilir. İşte sadece yatak ıslatma şikayeti olan veya öyle olduğu sanılan gündüz şikayetlerine dikkat edilmemiş bu grup hastada asıl tanı işeme bozukluğudur ve nasılsa kendiliğinden düzelecek mantığıyla yaklaşılan, basit sanılan yatak ıslatma, böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilecektir.”
Dinçel, “Yatak ıslatma kader değil. Utanılacak, saklanılacak bir durum diğer. Bu durum mutlaka doktor ile paylaşılması gereken bir sorun. Unutulmamalıdır ki, su çok güçlüdür. Bir damla su bir kayayı yıllar içinde yıkabilir ancak bir çocuğun öz güvenini çok ama çok daha kısa sürede yıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Çocuk İdrar Tutma Derneği ve Avrupa Çocuk Üroloji Birliği’nin bu konuya dikkati çekmek, toplumsal bilinci arttırmak amacıyla 2015’te “Dünya Yatak Islatma Farkındalık Günü” kavramını oluşturduğunu belirten Dinçel, bu kapsamda farkındalığı artırmak amacıyla birçok faaliyet yapıldığını aktardı.
Kaynak:Sözcü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.