Çocuğunuz Saldırgan mı?...
Çocuklarda sık sık görülen kavga ve geçimsizlik gibi davranışlar çocuğu saldırgan olarak tanımlamaya yetmez. Bir çocuğun saldırganlığı, öfkesine hakim olamaması ve nesneleri kırması, sözel ya da fiziksel olarak başkalarına zarar vermesi olarak kendini gösterir.
Özel Alev Anaokulu Rehberlik Servisi'nden Uzman Psik. Danışman Neşe Karaca'nın verdiği bilgilere göre, saldırganlık dürtüsü, tüm insanlarda doğuştan itibaren var olan bir dürtüdür. Bebek, ilk saldırganlık eğilimlerini dişlerinin çıkmaya başlamasıyla beraber emme faaliyeti sırasında annesinin memesini ısırarak gösterir ve bundan haz duyar. Abraham tarafından bu dönem “Geç Oral Evre” (ilk 6. aydan sonra) olarak belirtilmiştir.
Çocuk büyüdükçe saldırganlık dürtüsü varlığını korumakla beraber toplumsallaşmanın da etkisiyle daha sosyal ifade biçimleri bulmaya başlar.
Çocuk rahatlamak için çoğunlukla sözel saldırganlıkla yetinir. Saldırganlık genellikle çocuk kendini anlaşılmamış hissettiğinde ve çocuğun hayal kırıklığı eşiğinin düşük olduğu durumlarda ortaya çıkar. Bu durumlarda çocuk, yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kurmakta zorluk çeker. Yukarıda bahsettiğimiz tutum ve davranışlarda süreklilik varsa çocuğumuz saldırgan tavır ve davranışlar gösteriyor diyebiliriz.
Saldırganlık Eğilimi Gösteren Çocuklar...
• Sinirli ve eyleme hazırdırlar.
• Akranları ve yetişkinlerle ilişkileri gergin ve sürtüşmelidir.
• Hemen parlarlar ve kavgaya hazırdırlar.
• Kuralları çiğner ve ceza görürler. Bir süre sonra cezadan etkilenmez ya da kısa süreli etkilenmiş gibi görünürler.
• Olağan anlaşmazlıklarda bile öfkesine hâkim olmakta zorlanır ve fiziksel olarak sertleşebilirler.
• Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısız olabilir.
• Engellenmelere karşı toleransları düşüktür. Bu nedenle kendi istediklerinin yapılması konusunda ısrarcı olabilirler. Dolayısıyla aile için evde ve okulda sorun yaratırlar.
• Problem çözme becerileri, duygularını uygun şekilde ifade edebilme becerileri düşüktür.
Çocuklar Neden Saldırganlaşır?
• Saldırganlık, çocuk kendini tehdit altında hissettiğinde ve kendini savunma gereği duyduğunda ortaya çıkar.
• Çocukta güven duygusunun eksik olması,
• Anne-Baba tutumları (Aşırı hoşgörülü ya da sert ve hoşgörüsüz tutumlar, katı cezalandırmalar, sevgi ve ilgi yetersizliği) ortaya çıkmasında etkilidir.
• Kalıtımsal kişilik özellikleri de etkili olabilir.
• TV’de izlediği saldırgan içerikli film, haber vb. programlar, çizgi filmler çocukta saldırgan davranışları tetikleyebilir. Çocuk bu davranışları taklit edebilir.
• Fiziksel cezalandırmalar
• Sağlıksız aile ortamının (Evlilik anlaşmazlıkları, işsizlik, ekonomik sıkıntılar vb.) olması.
Yapılan araştırmalar saldırganlığın, erkeklerde kızlara göre daha fazla görüldüğünü göstermiştir. Cinsiyet ve kültürel etkenlerin bu durumda etkili olduğu söylenebilir. Kültürel faktörlerin de etkisiyle özellikle erkek çocuğun saldırganlığına hoşgörüyle bakılarak “ataklık” olarak değerlendirilebilmekte ve çocuğun bu davranışları aile ve çevredekiler tarafından desteklenebilmektedir.
Okulda Ortaya Çıkabilecek Sorunlar
• Dikkat ve konsantrasyon sorunları olabilir.
• Sınıf aktivitelerinde ‘‘oyunbozan’’ davranışlar sergiler.
• Okulda diğer çocuklarla sık sık kavga eder.
• Çok az sayıda arkadaşı olur.
• Bazen hayvanlara yönelik olumsuz davranışlarda bulunabilir (özellikle saldırganlık dürtülerini hayvanlara yönlendirebilir).
Bu gibi durumlarda genellikle anne-baba ya da yetişkin, önleyici tedbir olarak ceza kullanır. Oysaki ceza bir süre için saldırganlığı durdurur ama çocuğun gözünde kendi saldırganlığını da meşrulaştırır. Sonuçta saldırganlık davranışı büsbütün yerleşir ve verilen ceza da ödeşme yerine geçer.
Bu nedenle hemen cezalandırma yerine, çocuktaki saldırganlığın bireysel ve çevresel nedenlerini araştırmak, çocuğun olumsuz tutumunu gereğinde görmezlikten gelmek, bazen açıklamalar yapmak, saldırganlığından beklenilen sonucu elde etmesini önlemek (ilgi, istediğini bu şekilde yaptırmaya çalışması vb.) için çaba sarf etmek yararlıdır.
Çocuğun kendisine ya da başkasına zarar verme tehlikesi varsa ya da eşyalara zarar veriyorsa sakin bir şekilde ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Kısaca “sakinleştiğinde konuşabiliriz” mesajı verilmelidir. Yapılan konuşma ise onun “duygularını anlamaya” yönelik olmalıdır.
Bunlara Dikkat!
• Çocuklarınıza yönelik sevgi ve ilginizin, kurallarınız ve disiplin yöntemleriniz konusunda tutarlı olmanız,
• Anne-baba olarak davranışlarınızla model olmanız,
• Çocuklarınızın çevrenizde ya da evinizde şiddet görmelerini önlemeye çalışmanız önemlidir.
• Çocuğun saldırgan davranışları kesinlikle dayakla ya da fiziksel cezalar uygulanarak önlenmeye çalışılmamalıdır. Çocuğa bu davranışın dezavantajları gösterilmelidir. Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini görmeli ve yaşamalıdır.
• Anne-baba çocuğun bulunduğu ortamlarda kavga etmekten ya da sert tartışmalara girmekten kaçınmalıdır.
• Saldırganlığa eğilimli çocuğun televizyonda ya da diğer kitle iletişim araçlarında şiddet ve saldırganlık içeren görüntüleri izlemesi engellenmeli ve bunları model almasına izin verilmemelidir.
• Çocuğunuzun olumlu ve beğendiğiniz davranışlarını ödüllendirmeniz onun kendine güven duygusunu artıracaktır.
• Çocukların içlerindeki enerjiyi boşaltabilecekleri ya da saldırganlığını yöneltebileceği uygun ortamlar hazırlanmalıdır. Resim çizme, boyama, futbol, basketbol gibi faaliyetlere yönlendirme, bir parkta koşma, oyuncak tahtalara çivi çakma vb. faaliyetler ayrıca çocuğun saldırgan duygularını yönlendirebileceği kabul gören çıkış yollarıdır.
• Anne babalar, çocuğu ile iletişim kurarken davranışları karşısında kendi duygu ve rahatsızlıklarını dile getirmelidir (örneğin “Kavga ettiğin zaman rahatsız oluyorum, üzülüyorum” gibi). (ailem.com)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.