Bir Psikoloğun İtirafları / Nur Yaycıoğlu

Bir Psikoloğun İtirafları / Nur Yaycıoğlu
Meslekte 30 yılını dolduran Psikolog Nur Yaycıoğlu’nun Pozitif Yayınları’ndan çıkan “Bir Psikoloğun İtirafları” adlı kitabında birbirinden çarpıcı yaşanmış olaylar yer alıyor.

Kitaptaki en dikkat çekici bölümlerin başında ise tecavüze uğrayan kadınların sözleri geliyor.

Tecavüze uğrayan bir kadın, bir çocuk ne hisseder? Yaşadığı bu büyük travma hayatının geri kalanını nasıl etkiler? Tecavüze uğrayan kadınların, çocukların büyük çoğunluğu sessizliğe bürünüyor, yaşadığı acıyla baş başa kalmayı tercih ediyor. Uğradığı haksızlığın üzerine gitmek için psikologların kapısını çalanlar da var. Tecavüze uğrayan bir kadın psikologla neleri paylaşır? İşte tüm bu sorunların yanıtlarını mesleğinde 30 yılı dolduran psikolog Nur Yaycıoğlu, “Bir Psikoloğun İtirafları” adlı son kitabıyla veriyor. Nur Yaycıoğlu’na göre, tecavüz, terapisi en zor ruhsal sorunlardan biri: “Kadınların duygusal takıntılarının en acıtıcısı tecavüz vakalarıydı. Hep de öyle kalacak. Bu şanssızlığı genç bir kızken, hatta çocukken yaşayan sadece kadınlar mı? Ya erkek çocuklar? Toplumda hep gizlense de, küçücük kollarında damgayla ve ‘fiili livata’ yazan sevk kâğıtlarıyla hastaneye getirilen o şirin oğlan çocuklarını nasıl unutabilirim?’’ Psikolog Yaycıoğlu, tecavüze uğrayan kadınlarla diyaloglarını da yazıyor. Eğitimli bir kadın şöyle diyor: “Benim hiç suçum yoktu. Caddeden geçerken bana birkaç kez bakmıştı. Beni izlemiş olmalı, iş çıkışında bakkala uğradıktan sonra kaçırıldığımı anımsıyorum. Feciydi. 15 yıl geçti. Şimdi evliyim. Kocamla birbirimizi seviyoruz. Ama aklımda hep intikam fikri...”

TECAVÜZCÜM ZENGİN BİR İŞADAMI

Genç kadın yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle anlatıyor: ‘’Bu olayı ve bana tecavüz edeni hiç unutmadım. Son zamanlarda iyice kafama taktım. Geçenlerde ‘Acaba o şimdi ne durumda?’ diye aklıma geldi. Bir rastlantıyla onu tanıyan biri, o kişinin çok iyi bir konumda, zengin ve mutlu bir işadamı olduğunu söyledi. Almış yürümüşmüş. Çok canım sıkıldı çünkü cezalandırılmalıydı. Bunca yıl sonra, ‘Nasıl intikam alırım?” diye düşünmeye başladım. Allah’a dua ediyorum, onun başına türlü kötülüğün gelmesi için. Sonra o iğrenç mahluk için Allah’ın adını anarak günaha girmekten korkuyorum. Şimdiki durumuma şükretmek ve ailemle mutluluktan uçmak yerine, aklımı, duygularımı o kişiyle dolduruyorum diye kendime de kızıyorum. Çıldıracağım galiba.’’

‘Üvey ağabeyimin tecavüzüne uğradım’

“Üvey ağabeyimin ilk tacizinde 8 yaşındaydım. Ağabeyler böyle yapar sanıyordum. Annem, babam, üvey ağabeyim, kız kardeşim, kışın ve misafir geldiğinde aynı odada yatıyorduk. Buluğ çağındaki ağabeyimin cinsel duyguları annemle babamın cinsel birleşmeleri yüzünden de uyarılıyordu herhalde. Cinsellikten nefret ediyorum. Üvey ağabeyim hiç suçluluk duygusu çekmemiş olacak ki şimdi evlendi, bir de kızı var. Utanmadan yüzüme bakabiliyor.”

Tecavüze uğrayan kadınların cümleleri

- “Suçluluk duyuyorum, suçlu olmadığım halde. Hep utanıyorum ve kendime acıyorum. Bu beni kahrediyor.”

- “Onun ölmesini, yok, önce acı çekmesini istiyorum. Parçalanmasını, sakat kalmasını...”

- “İntihar etmekten çok korkuyorum. Çünkü bunu yapanların arkasından, ‘Madem ki ölmek istedi, ne yapalım güle güle’ deniyor. Belki önce onu öldürmeliyim.’’

- “Ben annemin uğradığı tecavüz sonrası doğmuşum. Annem beni hiç sevmedi, babama benzediğim için benden nefret etti. Beni hiç öpmedi, ona sarılmak istediğim zaman beni hep itti.”

- “Aile içi tacize uğradığımda daha ortaokuldaydım, anneme söyleyemedim. Teyzeme söyleyince, susmamı, yoksa cinayet çıkacağını söyledi. Sustum, bir süre sonra da tecavüze uğradım.”

Bülent Günal / HT CUMARTESİ

ARKA KAPAK YAZISI

Kitabımda yazılanlar bir psikolog olarak sadece beni bağlar.

Bu kitap, tamamen gerçek yaşamlara ve deneyimlere dayanmaktadır. Bu kitapta gerçek yaşam öykülerinden kesitleri ve kişilik çözümlemelerini bulacaksınız. Türkiye'nin psiko-sosyolojik yapısıyla ilgili yapıcı eleştiriler yine gerçek olayların, sahici kişiliklerin ve kurumların incelemeleriyle ele alınıyor. Ülkenin beyninden yüreğinden eksik olmayan dertlerin, acıların, adaletsizliklerin öyküleri psikolojiinin savunma mekanizmalarıyla ve vaka çözümlemeleriyle iç içe anlatıyor. Bu milletin başına ne geliyor ise psikoloji bilmeyişinden geliyor. Toplum olarak yaşadığımız çatışmalar, çoğalan davranış bozukluklarının psikodinamiklerinin neler olduğunu bilmememizden kaynaklanıyor.

216 sayfa, 2. hamur, ISBN: 9786055514372; Boyut: 14 x 21 cm; Baskı Tarihi: Nisan 2011
Özgün Dili: Türkçe

Bu haber toplam 35456 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum