Beceriksiz Yöneticiler Mobinge Başvuruyor

Türkiye'de yaşanan kalifiye personel sorunu her alanda baş gösteriyor. Bu konuda en fazla ara eleman sıkıntısı gündeme getirilirken üst düzeyde yetersiz yöneticilerin mobbing uyguladığı ortaya çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre son bir yılda "Alo 170" hattında toplam 5 bin 93 mobbing çağrısı geldi. Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazı yöneticilerin çalışanları pasifize etmek ve onları baskı altında tutmak için mobbing yöntemini uyguladığını söyledi. Tarhan, "İkna ve inandırma yöntemini uygulayamayan yöneticiler genellikle mobbinge başvurur. Yetersiz yöneticiler, böyle yaklaşımlarla kendi iç dünyalarında ego tatmini sağlar" dedi. 

KİŞİ RUHSAL ÇÖKÜNTÜYE UĞRAR 

Tarhan şirketlerde uygulanan mobbing yöntemlerinin daha çok dedikodu, toplantılarda tersleme, söz hakkı vermeme, yetkileri kısıtlama, aynı alanda çalışanlarla eşit haklara sahip olunmasına rağmen hakları kullandırmama şeklinde uygulandığını söyledi. Sistemli yapılan psikolojik saldırı karşısında mobbingzedenin ruhsal çöküntüye uğradığını vurgulayan Tarhan şunları aktardı: "Cinsel tacize kadar varabilecek psikolojik saldırı olayları, insanda ruhsal çöküntü, kendine güvensizlik, tartışmalar ve kavgalara neden olur. Mobbing içki ve sigara kullanımını da artırır. Buna maruz kalanlar iş yerinde hata üstüne hata yapar ve sosyal iletişimi bozulmaya başlar. Bu tutum, iş verimliliğini de azaltır." 

ŞİKâYETLERİN YÜZDE 69'U ÖZEL SEKTÖRDEN

Mobbing hattına, 2011'de 2 bin 1, 2012'de 2 bin 850, 2013'ün başından bugüne kadar da 5 bin 93 başvuru yapıldı. Başvuru dağılımına göre, şikâyetlerin yüzde 69'u özel, 31'i de kamu sektöründen geldi. Özel sektörde başvuranların yüzde 42'si kadın, 58'i erkek, kamudaysa bu oran eşit. En fazla gelen mobbing şikayetleri ise şöyle: "İstifaya zorlama, kötü muamele, sözlü taciz, ayrımcılık, hakaret, görev yeri değişikliği, iftira, fiziksel şiddet ve cinsel taciz."

KIZGIN ÖFKELİ VE MUTSUZ

Mobbingin motivasyonu artırdığı algısının yanlış olduğunu ifade eden Tarhan, bu durumun uzun vadede kızgın, öfkeli, memnuniyetsiz, mutsuz, değerlerini yitirmiş bireylerin ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydetti.