Ayrılık Acısıyla Baş Etmenin Yolları

Ayrılık Acısıyla Baş Etmenin Yolları
Uzmanlar, aşk acısı çekenlere özel önerilerde bulundu.

 Bir daha asla başkasını sevemeyeceğinizi düşünürsünüz, ayrılığın ilk günlerinde... Oysa her şey gibi ayrılık acısı da zamanla hafifler ve olan sadece evde oturup ağlayarak geçirdiğiniz koskoca bir yaz mevsimine olur.

• Eğer, bu söylediklerimiz size tanıdık geliyorsa, uzmanların bu duruma özel hazırladığı önerilere göz atabilirsiniz.

Ayrılık acısı hiçbir şeye benzemez.
• Ayrılık acısı - özellikle de ilk kez birinden ayrılıyorsanız – hiçbir şeye benzemez. Bir daha asla onunla olduğunuz mutlu kadar kimseyle mutlu olmayacağınıza emin olursunuz.Oysa uzmanlara göre bu durumun üstesinden gelmek pek kolay olmasa da mümkün. Önemli olan bu önerileri uygulamaya ve ayrılık acısından kurtulmaya kararlı olmak.

• Duygusal bir ilişkinin bitmesi; bir kişi ile duygusal paylaşımın bitmesinin ötesinde, bir yaşam biçiminin kesintiye uğraması anlamına gelebiliyor, çoğu zaman: Birlikte yapılan sosyal faaliyetlerin, geleceğe yönelik hayallerin, ortak arkadaşlarla görüşmenin de kesilmesi gibi...

• Medical Park Fatih Hastanesi'nden Klinik Psikolog Sinem Demir; "Biten bir ilişkinin ardından, kişinin kendisini sosyal olarak konumlandırma biçimi de değişebilir; örneğin 'evliliğe doğru giden' bir ilişkinin bitmesinin ardından, sosyal konum yeniden 'bekar' olarak değişir" diyor ve bu konudaki sözlerine şu şekilde devam ediyor: "Evlenmeyle ilişkili olumlu beklentileri olan bir kişi için ayrılık, bu açıdan da zorlayıcı olabilir Boşanma yoluyla bekarlığa dönmek ise; sosyal çevrenin de etkisiyle, alışma sürecinin daha sancılı geçmesine yol açabilir." Klinik Psikolog Sinem Demir ayrılık acısı çekenlere etkili önerilerde bulunuyor.

"Daha iyisini bulamam" demeyin
• Bir araştırmaya göre; ayrıldıkları partnerlerine duygusal olarak kendilerini daha yakın hissedenler, ilişkisi uzun süre devam etmiş olanlar ve ayrıldıkları kişi kadar iyi bir partneri bir daha bulamayacaklarına inananlar daha fazla stres yaşıyorlar. Ayrılma-devam etme arasında kalan bir kişinin (veya çiftin), duygusal bir ilişkiye dair beklentileri, çocukluk dönemlerinde yaşanmış ciddi ayrılıklardan da etkileniyor.

• Bağlanma kuramına göre; çocukluk döneminde yaşanan ayrılık-bağlanma sorunları olan kişilerde, ayrılmaya ve reddedilmeye hassasiyet daha fazla olabiliyor ve bu kişiler, bir ilişkinin bitmesine abartılı tepkiler verebiliyorlar. Dahası, ayrılacaklarına emin oldukları ilişkiler kurabiliyorlar veya sağlıklı bir ilişkiyi farkında olmadan sabote ederek ayrılık-mutsuzluk döngüsünü hazırlayabiliyorlar.

Telefon numarasını hemen silin

• Sürekli telefon beklemek ve en sonunda da dayanamayıp, onun telefon numarasını tuşlamak ve bunu takip eden sevimsiz bir konuşma... Kendinizi yalnız hissedebileceğiniz özel günlerde, verilmiş bir ayrılık kararını sabote edebilir ve sonradan pişman olacağınız 'aramalar' yapabilirsiniz.

• Bu nedenle; ayrılmak istenen kişinin telefonunu ve e-posta adresini silmek, aniden gelişen arama isteğini kontrol almada işe yarayabilir. Neden ayrıldığınızı ve yeniden arama isteğinin neden gelişmiş olabileceğini bir kağıda yazmak da, ani duygu patlamalarını sakinleştirebilir.

Olumsuzu olumluya çevirmeye çalışın

• Ayrılık sonrasında olumsuzu olumluya çevirmek için daha fazla beklentisi olanlar, depresyona daha az giriyorlar. Bu kişiler daha olumlu düşünceler geliştirmeye çalışıyorlar, fiziksel ve sosyal faaliyetlere ağırlık veriyorlar. Ancak bir ayrılık sonrasında hızlı bir şekilde olumsuz (üzüntü. öfke, yaş gibi) duyguları bastırmak, uzun vadede sağlıklı bir durum olarak kabul edilmiyor.

• Sağlıklı olan, ayrılık sonrasındaki bu olumsuz duyguları yaşamaya izin vermek ve biten ilişkiyi/ilişkideki rolümüzü yeniden değerlendirmek. Bu noktada psikoterapi desteği alınabilir; çünkü ayrılığı anlamak, duygusal gelişim için bir fırsat olabilir.

Cumartesi etkisinden korunun

• Bitmesi gerektiğinden emin olunan ancak bitirilemeyen ilişkilerde, davranışları kontrol etmek önlemler almak da gerekebilir. Özelllikle 'Ayrılıkta Cumartesi Etkisi' olarak da adlandırılabilecek durumdan korunmakta fayda var. Çünkü sosyalleşmek için en cazip gün olan cumartesi, herkesin sokaklara döküldüğü, gözünüzün önünde sevgililerin dolaştığı bir gün.

• Bu nedenle özel günlerde (cumartesi, hafta sonu, Sevgililer Günü vb.) kendinizi yalnız hissedebilir ve eski günleri hatırlayarak ani duygu patlamaları yaşayabilirsiniz. Bu tür günler, 'heyecanınızı' ve duygularınızı depreştirebilir, bitmesi istenen ilişkiyi 'aslında bir şans daha tanınabilir' gibi algılamanıza yol açabilir. Bunu önlemek için, birkaç gün öncesinden başka planlar yapmalısınız; arkadaşlarınızla buluşmak, ertelenmiş hobilere başlamak veya kurslara yazılmak gibi...


ONLAR NE DİYOR?

Sevgilisinden ayrılan ve bunun üstesinden başarıyla gelenler yaşadıklarını bizimle paylaştılar ve bakın neler anlattılar...

Burcu Özgül - 23 yaşında - Öğrenci

''Yurtdışına gitmek iyi geldi"

• " Erkek arkadaşımla bütün kışı yaz tatili planları yaparak geçirdik... Önce Çeşme'ye oradan da, Bodrum'a gidecektik. Ama Haziran başında kötü bir kavgayla ayrıldık. Hayatımın en berbat yazını yaşayacağıma emindim ve neredeyse her gün ağlıyor, sürekli eski fotoğraflara bakıyordum. Kız arkadaşlarımın israrıyla Çeşme'ye gittik ama bu gezi benim için bir kabus oldu; nereye gitsek, o anda aslında sevgilimle olmam gerektiğini düşünüyor ve asla eğlenemiyordum.

• Dönüşte de ruh halim farklı değildi. Ama 1 ay sonra, okuldan bir arkadaşım beni trenle Avrupa turuna çağırdı. Yolculuğun ilk günü oldukça hareketli geçti. Ve o gece yorgun argın yatağa uzandığımda, tüm gün boyunca eski sevgilimi neredeyse hiç düşünmediğimi hatırladım.


Selim Ö. - 24 yaşında - Matematik Mühendisi

"Yeni sevgilim eskisinden daha özel"

•" Tam 3 yıl boyunca bir balerinle flört ettim. Sadece incecik vücudu, zarif hareketleriyle değil, dünya görüşü ve kültür yapısıyla da onun dünyanın en özel insanı olduğunu düşünüyordum. Sevgilimle övünüyor ve arkadaş sohbetlerinde de sık sık ondan bahsediyordum (ne kadar sıkıcıymışım!). Ama öte yandan onun tüm kaprislerine de katlanıyordum! Gittiğimiz her yerde şikayet edecek bir şey buluyor,her şeye muhalefet ediyor ve hayatı tam anlamıyla cehenneme çevirebiliyordu.

• Ben yine de onu çekmeye razıydım ancak bir gün aramızdaki heyecanı kaybettiğini söyledi ve çekti gitti. Evden bile çıkamayacak haldeydim. Ta ki arkadaşım Tank ile bir partiye gidene kadar. Partide o günlerde çok popüler olan bir dans grubunun üyesi bir kızla tanıştım ve hızla başlayan arkadaşlık, kısa zamanda aşka dönüştü. Eski sevgilimde bulunan tüm özellikler onda da vardi ama tek bir şey hariç; kaprisler! Şimdi çok mutlu bir ilişki yaşıyorum. Ve ara sıra gazete ve dergilerde yeni kız arkadaşımla boy gösterdiğim fotoğrafları gören eski sevgilimin yüz halini çok merak ediyorum."

Melek Şentürk - 23 yaşında - Grafiker

"Onu'delete'ettim"

"Eski erkek arkadaşım bende adeta bir bağımlılıktı. Her türlü kötü davranışına katlanır, kavgalardan sonra hiç sucum olmasa bile arayıp,özür dileyen ben olurdum. Beni terk edeceğinden o kadar korkuyordum ki, sık sık ona "beni bırakmazsın değil mi" diye soruyordum. Ama bir gün, herkesin içinde ailemle ilgili çok hassas bir konuda beni inanılmaz kırdı. Gün boyunca hiçbir şey olmamış gibi davrandım.

Fakat eve gider gitmez ilk isim, ona ait tüm kayıtları yok etmek oldu. Kendi telefon numaramı da hemen kapattım. Artık bana ulaşmasına imkan yoktu. Tüm bunları yapmak bir anda onu kafamdan da silmek gibi bir şey oldu benim için. Öyle ki, birkaç ay sonra, bir yerlerden yeni telefonumu bulup beni aradığında numarasını bile tanımadım!"

Bu haber toplam 28062 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.