Aile İçi Şiddet Bilinenden Daha Yaygın
Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muammer Cengil aile içi şiddetin sanıldığından çok daha yaygın olduğunu söyledi.
İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Şiddet ve İstismarın Önlenmesinde Değerlerin Rolü” konulu panele konuşmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Muammer Cengil, “Psikolojik Açıdan Aile İçi Şiddet ve İstismar” başlıklı sunumunda aile içi şiddet ve istismar kavramları, nedenleri, sonuçları ve çözüm önerileri üzerinde durdu.
Aile içi şiddetin ailenin bir üyesinin diğer üyelerine karşı gösterdiği her türlü saldırgan davranışı içerdiğini söyleyen Cengil, aile içi şiddetin yalnız kaba kuvvet kullanılmasını ifade eden bir kavram olmadığını, kişiyi isteği dışında belli bir biçimde davranmaya zorlayan her türlü tutum ve davranışın aile içi şiddet içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Aile içi şiddetin sanıldığından çok daha yaygın olduğunu söyleyen Cengil, insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir etmen olduğunun ve çocukluk yıllarında şiddete maruz kalan çocukların erişkin yaşamlarında bir çok ruhsal sorun yaşadığının özellikle altını çizdi.
Aile içi şiddetin nedenlerini, psikolojik, biyolojik ve sosyal olmak üzere üç ana başlık altında ele alıp inceleyen Cengil, şiddeti bir çözüm yolu olarak gören kişilerin genel özelliklerini, başkalarının davranışlarını kontrol etme isteği, kıskançlık, kendi ihtiyaç ve isteklerinin daha önemli olduğuna inanma, alınganlık, gerçekçi olmayan beklentiler, düşük benlik algısı, sorunları için başkalarını suçlama eğilimi, ani duygusal tepkiler ve yanlış davranışlarını kabul etmeme biçiminde sıraladı.
Konuşmasının devamında Cengil aile içi şiddetin; fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsiyet içerikli şiddet olmak üzere dört şekilde olduğunu söyledi.
Çocuğa yönelik şiddet için yaygın olarak kullanılan terimin çocuk istismarı olduğunu ve çocuğun ailesi ya da ondan sorumlu diğer kişiler tarafında çocuğa karşı uygulanan fiziksel veya psikolojik nitelikli kötü davranışların tümünü kapsadığını belirten Cengil, çocuğu dövme, tekmeleme, ısırma, aç bırakma, bir odaya kilitleme, yakıcı nesnelerle dağlama, duygusal olarak aşağılamanın çocuk istismarı kapsamına girdiğini belirtmiştir. Daha gizli yaşanan ve çocuğun sağlığına, beslenmesine, giyimine, eğitimine ve sosyalleşmesine gereken dikkat ve özenin gösterilmediği anne baba davranışları ise çocuk ihmali olarak nitelendirilebileceğini belirten Cengil, dünyada çocuk istismarının görülme sıklığını belirten kapsamlı bilimsel veriler olmadığını, bunun bir nedeninin de hemen hemen bütün zamanlarda ve tüm toplumlarda çocuğa yönelik fiziksel şiddetin "terbiye etme" gerekçesi ile onaylanmış bir davranış olarak görüldüğünü belirtti. “İstismar da ekonomik, fiziksel, duygusal, cinsiyete dayalı istismar ve ihmal boyutlarıyla karşımıza çıkmaktadır.”diyen Cengil, gerek aile içi şiddetin gerekse istismarın önlenebilmesi için milli ve ahlaki değerlerin kuşaklar boyu aktarılması ve bunlara sahip çıkılmasının önemini belirterek konuşmasına son vermiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.