Adnan Oktar Kıyametin Tarihini Açıkladı
Nuh GÖNÜLTAŞ / Bugün Gazetesi
2120... Kıyametin tarihi...
Ramazan ayı içinde katıldığım iftar programlarından en ilginç olanı şüphesiz Adnan Hoca adıyla anılan Adnan Oktar'ın davetiydi.
Adnan Hoca'yı ilk defa yakından gördüm. Konuşmasını ilk defa yakından dinledim.
Hitabeti pek iyi sayılmaz.
Fakat, hitabetinden öte söylediği şeylerle ilgilenmek daha doğru olur.
Ama Adnan Hoca ile ilk karşılaşmamızda ondan kıyametin tarihini öğrenmek benim için "şoke edici" oldu.
Evet... Adnan Oktar Allah'tan başka hiç kimsenin, peygamberinin dahi bilmediği bir bilgiyi Çırağan Sarayı'nda birlikte iftar eden gazetecilerle paylaştı.
"Kıyamet 2120 tarihinde kopacak."
Wowww... Desenize dünyamızın 110 yılı kaldı.
Demek ki biz göremeyeceğiz ama bizim çocuklarımızın torunları kıyameti yaşayacaklar!
Onlar için ne müthiş bir son!
Kıyametin tarihi önceden bilinebilir mi?
Sanmıyorum!
Kur'an açık biçimde bu bilginin Allah'a ait olduğunu, kimsenin önceden bu bilgiye sahip olmadığını bildiriyor.
"İnsanlar, sana kıyametin saatini sorarlar, De ki: 'O'nun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır.' Ne bilirsin, belki kıyamet saati pek yakında olabilir. (Ahzap, 63)
Şimdi...
Böyle olduğu halde nasıl olur da bir insan, insanlardan bir insan bu konuda bir tarih verebilir?
İslam alimleri bu konuda söz söylerken her defasında cümleden önce "Doğrusunu ancak Allah bilir" demişler ve ondan sonra kutsal kaynaklardan bu konuda verilen ipuçlarını değerlendirmişler ve bir tahminde bulunmuşlar.
Ama doğrusunu isterseniz bugüne kadar resmen bir tarih verenine rastlamamıştım.
Neyse...
Kıyametin tarihini bilmek önemli midir?
Hiç sanmıyorum!
Bu bilginin insan için çok önemli olmadığını anlatmak için "İnsanın ölümü kendi kıyametidir" denilmiş.
İnsanın böyle bir bilgiye sahip olmaması da ayrıca rahmettir. Tıpkı ne zaman öleceğini bilmemesi gibi.
Ne zaman öleceğini bilseydi insan, hayatı nasıl bir azaba dönüşürdü düşünemiyorum bile.
Aynı şekilde kıyametin tarihini bilmek, kıyamete yakın zamanlarda yaşayan insanlar için de büyük zulüm olurdu.
Ama insanların kıyamet alametlerini konuşmasında elbette bir sakınca yok.
Bütün ilahi dinler kıyametten haber veriyor.
İlginç biçimde insan ürünü olan dinlerin hemen hemen hepsi de kıyametçidir.
Bütün inançlar dünyanın bir sonu olduğu konusunda hemfikir.
Bilim de dünyanın bir şekilde fesada uğrayacağı, bir zaman sonra sonunun geleceğini öngörüyor.
Evet, gelecek de bir gün gelecek, kıyamet de. Ama bunun ne zaman olacağını bilmenin bize hiçbir faydası yok!
Bugünlerde en çok merak ettiğim şey!
Elbette kıyametin tarihi değil. Ramazan Bayramı'nda Kayseri'deki evinden şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan üç çocuğun akıbetini çok merak ediyorum. Bütün Türkiye'nin bu merak içinde olduğundan şüphe yok. Kayseri Polisi'nden bu konuda en kısa zamanda güzel haberler bekliyoruz. Bu üç çocuk mutlaka bulunmalı!
Followerların Ahmet Hakan Coşkun hakkındaki tweetleri...
Ahmet Hakan Coşkun konusunda toplumun kafası karışık. "Ahmet Hakanlaşma"yı destekleyenler ile bütün hücreleriyle buna karşı çıkanlar var. İşte bu konudaki tweetler:
1-Hararetli bir cemaat tartışmasında Ahmet Hakan'ı savundum. Ne derseniz deyin adam dürüst, kirli çıkınlarınızı çıkarıyor diye sevmiyorsunuz dedim.
2-Her güzelin bir kusuru var. Ahmet Hakan'ın kusuru da egosu herhalde.
3- Sevmiyorum, ama takdir etmekten de kendimi alıkoyamıyorum, belki de kıskanıyorum.
4-Taraflar arasında laf taşıyıp kavga çıkaran mahalle dedikoducularını hatırlatıyor bana...
5-Ahmet Hakan din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir kesinlikle, bu konuda mutabıkız umarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.