6 yıldır mobbingin hesabını soruyor
Ülkü Karlıbel, çalıştığı Askerlik Şubesi’nde amiri Kıdemli Başçavuş Erdal Akbaş’ın saldırısına uğradı. Koluna darbeler alan ve hakarete uğrayan Karlıbel, Akbaş’a dava açtı. O davada Akbaş, suçsuz bulunurken Karlıbel, asta saldırma suçundan ceza aldı. Ataması durdurulan, tayinleri yapılmayan Karlıbel’in başına gelenler bununla da bitmedi. Bir de Şube tarafından psikolojik tedaviye gönderildi. Karlıbel, Mobbing davasını AİHM’e taşıdı.
Milli Savunma Bakanlığı’nda memur olarak çalışan Ülkü Karlıbel, tam 6 yıldır uğradığı Mobbingin hesabını sormaya çalışıyor. Üstü Başçavuş Erdal Akbaş’ın saldırısına uğradığı 2006 yılından bu yana hayatı kabusa dönen Karlıbel, hukuk mücadelesini AİHM’e taşıdı. Karlıbel, başına gelenleri ANF’ye anlattı.
Ülkü Karabel, 43 yaşında. 1996’da Milli Savunma Bakanlığı’na devlet memuru olarak atandı. Erzurum Aşkale Askerlik Şubesi’nde göreve başladı. 6 yıl sonra Ümraniye Askerlik Şubesi’ne tayin oldu. Amiri, Diyarbakır görevi sırasında askerleri dövdüğü için sicil durdurma cezası alan Kıdemli Başçavuş Erdal Akbaş’tı.
KORİDORDA SÜRÜKLEDİ
Karlıbel, ilk kez 10 Mayıs 2006’da Akbaş’ın saldırısına uğradı. Seferberlik Kısmında görevli Karlıbel, bir vatandaşın başvurusu nedeniyle başlayan gerginlik sırasında makamında olduğu Akbaş’ın kolundan tutup, koridorda sürüklediğini anlattı. Karlıbel, “Canım yandığı için kolumu bırakmasını söyledim, o da bana bütün vatandaş ve personelin gözünün önünde ‘Ne bağırıyorsun, sana tecavüz mü ediyorum’ dedi. Bu laf üzerine şoka girdim. ‘O haltı yiyemezsin, adamın ağzını yırtarlar’ diye cevap verdim” diye konuştu.
Bu olayın ardından Akbaş’ı heryere şikayet etti. Ancak hiçbir sonuç elde edemedi. Önce, Şube Başkanının yanına giden Karlıbel, “Müdürden Askerlik Dairesi Başkanlığı’na gitmek için izin isteyince, dalga geçerek izin vermediğini söyledi. Ben de Daire Başkanlığından telefonla randevu istedim” dedi.
DOKTOR RAPORU SÜMEN ALTI EDİLDİ
Ertesi gün Daire Başkanının makamına giden Karlıbel, şok oldu. Şikayete gittiği Akbaş, Daire Başkanının odasında oturuyordu. Karlıbel, Akbaş’ın yanında başına gelenleri anlattı. Buradan da eli boş döndü.
GATA Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne giden Karlıbel, kolunu doktora gösterdi. Akbaş’ın darbelerine maruz kalan kolu morarmış hatta derisi soyulmuştu. Kolunda, darba bağlı ekimoz, her iki bilekte dermabrasyonlar tespit edildi. Psikolog raporu da alan Karlıbel’e durumsal anksiyete tanısı kondu, ilaç ve 3 gün istirahat verildi. Raporu ise verilmedi. Hastane, “Ancak mahkeme isterse raporu veririz” diyerek, Karlıbel’i geri gönderdi.
Son çare Ankara Asker Alma Daire Başkanının kapısını çalan Karlıbel, burada dava açmaması için telkinleri duydu. Şikayetlerden yanıt alamayınca, İstanbul Selimiye 1. Ordu Mahkemesi’ne dava açtı. Karlıbel, duruşmada yaşananları şöyle anlattı:
“Avukatım yoktu. Olanları anlattım. Akbaş da rahatlıkla doğruladı. 4 tanık vardı, onlar da benim lehime tanıklık yaptı. Tüm bu olanlara karşın, duruşma sonunda askeri hakim ‘Sen Erzurumlusun, Doğu kökenli olduğun için bu olayı abartıyorsun’ deyince şok geçirdim. Bunun üzerine hakime sakin bir şekilde ‘Eşiniz çalışıyor mu’ diye sordum, o da evet deyince, ‘Sizin eşinize amiri böyle bir şey yapsaydı ne hissederdiniz’ dedim. Ama sonuç alamadım. Erdal Akbaş suçsuz bulundu.”
MAĞDUR İKEN SUÇLU OLDU
Karlıbel, davadan da sonuç alamadı. İşine devam ederken bu kez adresine gelen celp kağıdıyla şok oldu. Hakkında, emre itaatsizlikte ısrar, askere ait vesikayı tahrip etmek, haksız tahrik altında amiri tehdit suçlarından dava açılmıştı. Ceza davasından beraat etti ancak idare soruşturması sonucunda kendisine ‘Amirine karşı küçük düşürücü fiil ve hareketler yapmak’ suçundan aylıktan kesme cezası verildi. Uzmanlığa yükselme şansını da böylece kaybetti. Sicili bozulduğu gerekçesiyle, uzmanlığa yükseltilmeyen Karlıbel, “Sicilimi öğrenmek üzere verdiğim dilekçeye ise cevap alamadım” dedi.
TAYİNE DE ENGEL
5 yıldır yılda iki kez tayin istedi ama tayini yapılamadı. 5 yıldır hala Astsubay Akbaş’ın emrinde çalışan Karlıbel, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Yüksek lisans yapmama izin verilmiyor. 5 yıldır tayin istemem karşın tayinim de yapılmıyor. Oysa istedikleri kişileri hemen atama, tayin gibi imkanlardan faydalandırıyorlar. Ben ise atamamla ilgili tüm şartları taşımama rağmen atamam ısrarla yapılmıyor. Yakup Dursun başkanlığında özellikle Kürt Alevilere büyük baskı uygulanıyor. Ben de Kürt Aleviyim. Benim gibi birçok arkadaşımıza üstü örtülü bir biçimde ayrımcılık, baskı uygulanıyordu. Bize her zaman ‘Aşkale’den adam çıkmaz, hepiniz aynısınız’ diyerek, ırkçı söylemlerde bulunuyorlar. Bu ayrımcılığa önce kadın, sonra da Kürt Alevi olduğu için maruz kalıyorum.”
Tüm bu olanların ardından Karlıbel, bu kez Şube Başkanlığı tarafından GATA’ya sevk edildi. Elinde kapalı bir zarfla GATA’ya giden Karlıbel, “Yolda zarfı açtım. Zarftan çıkan hakkımda düzenlenmiş kıta anket formunda, çocuğuma aşırı derecede düşkün olduğumu belirttiklerini görünce çok üzüldüm. Herhalde benim psikolojimin bozuk olduğunu ispat ederek yeni planlar peşindeler. Doktora kurumda olanları anlattığımda bana yirmi gün istirahat verdi” diye anlattı.
Kıdemli Başçavuş Akbaş’ın 30 Ağustos 2011’de bu yaptıklarından ötürü hiçbir ceza almadan emekli olacağını belirten Karlıbel, “Ben ise onca hakarete, saldırıya uğradım, ama hala mahkeme kapılarında hakkımı aramak için uğraşıyorum. Bu adaletsizliğin giderilmesini ve bana karşı uygulanan mobbingin cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
“MOBBİNG ACİLEN TCK’YE ALINMALI”
ANF’ye konu hakkında bilgi veren avukat Eren Keskin, müvekkilinin kıdeminin artırılması için defalarca Milli Savunma Bakanlığı’na başvurduğunu belirterek şunları söyledi: “Ancak Bakanlıktan bana gelen cevapta bu bilginin gizli olduğu dolayısıyla verilemeyeceği belirtildi” dedi. Kıdemli Başçavuş Akbaş tarafından müvekkiline iş yerinde sürekli baskı, yıldırma, aşağılama, bezdirme politikaları uygulandığı için bu suçun mobbing kapsamına girdiğine karar verdiklerini belirten Keskin, ancak TCK’ a daha mobbing kavramının henüz daha girmediğinden 24.11.2011 tarihinde Ümraniye Cumhuriyet Savcılığına TCK’nin 96. madde olan eziyet suçundan başvurduklarını söyledi. Askeri şubelerde ast üst ilişkilerin son derece belirgin olduğunu, dolayısıyla mobbing olaylarının çok daha yoğun olarak yaşadığına dikkat çeken Keskin, “ Artık mobbing kavramının acilen TCK’ye alınması gerekiyor. İş yerlerinde mutsuz olan ve sürekli baskıya tabi tutulan çok insan var ve bunların çok büyük bölümü de kadın.”
ZEYNEP KURAY / ANF NEWS AGENCY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.