2010 YILI MEMUR ALIMLARI
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 100 bin memur alımı konusunda, ''Rakam konusunda bir şey telaffuz etmek istemiyorum, Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve bütçedeki kriterlere göre gereken düzenlemeleri yapacağız'' dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, Dünya Bankası Türkiye Ülke Ekonomik Raporu çerçevesinde, ''Kayıt dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar'' konu başlığı altındaki raporun tanıtımı için düzenlenen toplantının çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Devlete 100 bin memur alımına ilişkin bir soru üzerine, mali disiplin ve Orta Vadeli Mali Programın kendileri için çok önemli olduğunu belirtti ve bundan herhangi bir sapma öngörmediklerini ifade etti. Şimşek, şöyle devam etti:
''Geçen sene eskiden emekli olanların yerine yüzde 25 oranında yeni personel alınabiliyordu. Biz bunu Orta Vadeli Mali Program ve bütçe çerçevesinde yüzde 50'ye çıkardık. Konuya Bu çerçeveden bakmak lazım. Dolayısıyla bu aşamada rakamlardan çok ülkenin öncelikli ihtiyaçlarını dikkate alan bir çaba içerisindeyiz.
Bizim için öncelik her zaman eğitim olmuştur. O nedenle Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen ihtiyacını karşılama konusunda bir çalışma yapıldı, orada 40 bin kişilik kadro söz konusu. İkinci olarak bizim için güvenlik de çok önemlidir. İçişleri bakanlığının personel talebi vardı. 20 bin polis alınması konusunda. Ondan sonra da ağırlığımız denetim elemanları ve sağlık.''
Şimşek, kayıt dışılıkla mücadele eden, bu mücadelede öncü rolü oynayan Maliye ile Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanlıklarına denetim elemanı alınması konusunda personel rejiminin getirdiği kısıtlamaları kaldırdıklarını bildirdi. Bakan Şimşek, ''Denetim elemanı konusunda bu kuruluşlara çok büyük bir serbestlik tanıdık. Bunun da ötesinde her yıl olduğu gibi Türkiye'nin doktor, hemşire açığının giderilmesi konusunda da bir çaba var'' dedi.
Bütün bunları 2010 bütçesi ve Orta Vadeli Mali Programda yer aldığı şekilde götürdüklerini ifade eden Şimşek, hiçbir şekilde kendileri için çıpa niteliğinde olan Orta Vadeli mali programdan bir sapmanın söz konusu olmadığını yineledi.
Şimşek Maliye Bakanlığı olarak bu hedeflerin tutturulması için her türlü çabayı göstereceklerini, her türlü tedbiri alacaklarını belirtti.
Kamuya memur alımının 100 bini bulup bulmayacağının sorulması üzerine Maliye Bakanı, rakam konusunda bir şey telaffuz etmek istemediğini belirterek, Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve bütçenin kriterlerine göre gereken düzenlemeleri yapacaklarını bildirdi.
Şimşek, ''yeni alınacak öğretmenlerin sözleşmeli mi, kadrolu mu olacağı şeklindeki bir soru üzerine, Milli Eğitim Bakanlığının talebi doğrultusunda, öğretmenlerin şu aşamada ağırlı olarak kadrolu olacağını ifade etti.
ÖZÜRLÜ PERSONEL ALIMLARI
Maliye Bakanı, kamuya alınacak özürlü personellerle ilgili bir soru üzerine de bu konuda düzenlemeleri bütçe Kanununda gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.
''Başbakanın açıklamalarını ve benim bugünkü açıklamalarımı Orta Vadeli Program çerçevesinde düşünmeniz lazım'' diyen Şimşek, kamu kurumlarının özürlü istihdamına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade etti.
Bunun personel alımlarındaki sınırlamalardan kaynaklandığını kaydeden Şimşek, ''Kamu kurumları geçmişte bu nedenle özürlü alımından imtina etmiş. Biz dedik ki (Özürlü alımı personel üst limitlerine tabi değil) bu şekilde 38 bin özürlünün istihdamına imkan sağladık. Tabii hepsi bu yıl alınacak demek değil'' diye konuştu.
STOPAJ DÜZENLEMESİ
Maliye Bakanı Şimşek, yatırım araçlarındaki stopaj uygulamasıyla ilgili bir soruyu, düzenlemeyi Bakanlar kuruluna gönderdik, imzaya açıldı. Ümit ediyorum ki yakın bir zamanda meclise gönderilecektir'' yanıtını verdi.
VERGİ YÜKÜ EN DÜŞÜK ÜLKELER ARASINDAYIZ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışılığın Türkiye açısından artık yarınlara taşınması imkansız bir yük haline geldiğini söyledi.
Dünya Bankası'nın Türkiye'ye ilişkin ''Kayıt dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar'' başlıklı raporunun tanıtım toplantısının açılışında konuşan Şimşek, kayıt dışı ekonomisinin Türkiye'nin kalkınmasının en büyük engellerden biri olduğunu belirtti.
Kayıt dışılığın kanıksanarak, Türkiye ekonomisinin parçası haline gelen bir olgu gibi kabul edilmeye başladığına dikkat çeken Şimşek, verimliliği de olumsuz etkileyen kayıt dışı ile mücadelenin hiç de kolay olmadığının altını çizdi.
Bunun uzun soluklu tedbirler paketi, toplumsal mutabakat ve çok boyutlu yaklaşımları gerektirdiğini anlatan Maliye Bakanı, şöyle konuştu:
''Kayıt dışılık kurumsallaşma, fikri mülkiyet, toplumsal ahlak, büyüme gibi pek çok alanı da etkilemektedir. Haksız rekabete neden olmakta ve gelir adaletini bozmaktadır. Kayıt dışılığın yaygınlaşması toplum tarafından meşru bir olgu gibi algılanmasına yol açmaktadır. Kayıt dışılığın yarattığı kayıplar da geçmişte yaşanmıştır. Vergi oranlarında artışa neden olmaktadır.
Türkiye'de vergiler çok yüksek, vergi yükü çok fazla. (İşletmelerin kayıt dışında seçeneği yok) argümanı doğmuştur, bu da doğru değildir. Türkiye yüzde 24,5'luk vergi yüküyle 30 OECD ülkesi arasında 29'uncu sıradadır. En düşük vergi yüküne sahip bir ülkedir. Kurumlar ve gelir vergisinde de OECD'nin en düşük ülkelerinden birisiyiz.''
İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ VERGİLER
Kayıt dışılığın istihdam üzerindeki etkilerine de değinen Maliye Bakanı, kayıt dışılığın vergi boyutuyla ilgili tedbirler aldıklarını ve vergi yükünü aşağı çektiklerini belirtti.
İstihdam üzerindeki vergi yükü bakımından Türkiye'nin 2002'de OECD'de 2'inci sırada yer aldığını kaydeden Mehmet Şimşek, ''Biz hükümet olarak bazı iyileştirmeler yaptık. Şimdi 9'uncu sıradayız. Yükün daha da aşağı çekilmesi gerekiyor. Ama bu mali imkanlarla sınırlı'' dedi.
Bakan Şimşek, vergi tabanının genişletilmesi ve kayıt dışının azaltılmasıyla sağlanacak gelir artışının ileride bu alanlarda kullanılmasının mümkün olacağını dile getirdi.
Konuşmasında Türkiye'de iş gücü piyasasının katılığından da yakınan Şimşek, iş gücü piyasasının bir bölümünde hiçbir kural olmadan kayıt dışı istihdam sağlandığını, bir tarafında da dünyanın en katı rejimine sahip olduğunu vurguladı. Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
''Bu ülkede hem İşsizlik Fonu var, oraya kesinti yapılıyor. Ama aynı zamandı kıdem tazminatı var. Bu esnekliği ciddi şekilde azaltıyor. Türkiye'de istihdam artışının önündeki en büyük engellerden birisi kıdem tazminatının bu kadar yüksek ve ağır olmasıdır. Hem İşsizlik Fonu olacak, hem kıdem tazminatı olacak.
Türkiye'de olmazsa olmazlardan bir tanesi iş gücü piyasasının esnekliğidir. İş gücü piyasası esnek olmadan istihdam artışı olmaz. Bu esnekliğin yokluğu bu işi zorlaştırıyor.''
Kayıt dışılıkla mücadele için bunların da tek başına yeterli olmadığını anlatan Maliye Bakanı Şimşek, idarenin ve denetimlerin de etkin hale getirilmesinin gereğine işaret etti.
Kayıt dışılıkla ilgili Gelir İdaresinin koordinatörlüğünde 10 kamu kuruluşunun işbirliği yaparak Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı hazırladığını hatırlatan Şimşek, bu mücadele için kurumlar arası işbirliğinin gerektiğini kaydetti.
Maliye Bakanlığının temel amaçlarından birisinin kayıtlı ekonomiye geçişi sağlamak olduğunu ifade eden Şimşek, bu çerçevede vergi sistemi, denetimler ve cezalarla ilgili adımlar attıklarını, atmaya da devam edeceklerini bildirdi.
Kayıt dışılıkla mücadelenin sadece Maliye Bakanlığınca gerçekleştirilemeyeceğini de vurgulayan Şimşek, bu mücadele için toplumsal mutabakat ve herkesin desteğine ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.