2010 Yerleştirme Sonuçlarında Neden Başarılı Öğrenci Açıkta Kaldı?

2010 Yerleştirme Sonuçlarında Neden Başarılı Öğrenci Açıkta Kaldı?
2010 ÖSYS yerleştirme sonuçları bir çok aday açısından deyim yerindeyse tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Aktüel Psikoloji Yazarlarından Özkan GÖĞERCİN bu durumun olası nedenleri hakkında önemli tespitlerde bulundu.

2010 ÖSYS yerleştirme sonuçları bir çok aday açısından deyim yerindeyse tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Aktüel Psikoloji Yazarlarından Özkan GÖĞERCİN bu durumun olası nedenleri hakkında önemli tespitlerde bulundu. İşte Sayın Özkan GÖĞERCİN'in konuyla ilgili değerlendiremsinin ayrıntıları:

Özkan GÖĞERCİN / Aktüel Psikoloji


ÖSYM.. Türkiye’de sınavlar ve uygulamaları konusunda yetkili olan en önemli merci. Ünal Yarımağan, yıllardır  ÖSYM başkanlığını yürütüyor ve görevinde uzman olan önemli bir isim. YGS-LYS adıyla değiştirilen sistem, bu yıl öğrencilerin istedikleri bölümleri seçebilme hakkını veren bir sistemdi Yayımlanan “iyimser” yerleştirme kılavuzu, öğrencilerin umutlarını yeşerten cinstendi. Fakat, olmadı. Binlerce, öğrenci istedikleri bölümleri yazdıkları halde, açıkta kalmayayım diye yazdıkları son tercihlerine yerleşmek zorunda kaldılar, ya da en kötüsü açıkta kaldılar. Bu durumu, sadece bu yılın kılavuzunu ele alanlar değil,  2009, hatta 2008 ve 2007 verilerini dikkate alan adaylarda yaşadılar.

Peki, iyi bir başarı sırasına, puanına sahip olan adaylar, tüm kılavuzları dikkate aldıkları halde, neden yerleşemediler? Bu konu ile, ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.

Bu yıl, sınava giren TM öğrencilerinin çoğunun TS puanları da hesaplandı.

Aynı şekilde sınava giren MF öğrencilerinin de çoğunun TM puanları hesaplandı.

Ancak, TM ve TS öğrencilerinin MF puanlarının hesaplanması yok denecek kadar azdı.

İşte, ÖSYM’nin bu yıl, alandışı tercihlerde daralttığı makas, puanları hesaplanan öğrencilerin, daha önce düşünmedikleri bölümlere de yüklenmelerine de sebep oldu. (Bu uygulama, öğrencilerin seçim özgürlüğü açısından önemliydi, ama sonuçlarının da önceden hesaplanarak, uygulanması gerekiyordu)

Yani, Yazılım Mühendisi düşünen bir öğrenci, Hukuk tercih etmeyi bile düşünüyordu.

Nitekim, bu durum, bu yılki başarı sıralarının beklenenden daha fazla yükselmesine sebep oldu. İyi bir başarı sırasına sahip olan öğrenci de açıkta kaldı, ortalama ve düşük bir başarı sırasına sahip olan öğrenci de..

Bir öğrenci düşünün.. MF puan türlerinde başarı sırası 20-25 bin arası, TM puan türünde ise 5-15 bin arası. Bu öğrenci, MF bölümünden de yazdı, TM bölümünden de.

Ya da başka bir öğrenci düşünün.  TM başarı sırası, 10-20 bin arası, TS başarı sırası, 5-10 bin arası, bu öğrenci de hem TM hem TS bölümünden de tercih yaptı.

O yüzden, tüm iyi öğrenciler, her bölüme el attıkları için, başarı sıraları üstlere çekildi. Bir TM’ci kendi bölümünde MF’ciler ile daha fazla yarışmak, aynı şekilde bir TS’ci kendi bölümünde, TM’ciler ile daha fazla yarışmak zorunda kaldı.

--Peki, 2010 kılavuzunu ele alarak, tercih yapan öğrenciler nerede hata yaptılar?

*Bu yılki kılavuzun gerçekçi olmaması en büyük sebep.

*Ancak, bu yıl ki kılavuza bakarak, kendi başarı sırasından en az 100bin altına indiğini düşünenler, özellikle bazı bölümlerde, geçen senenin verileri dikkate alındığı zaman o kadar aşağı inememişlerdi.

-Mesela Sınıf Öğretmenliği bölümü.. Kılavuzda bu yıl 158bin gösteren birkaç bölüm, geçen yıl ise en düşük  69 bin başarı sırasına sahipti.

- Bu yıl, 80bininci olan adayın kazanma şansı çok zor iken, kılavuza göre, daha aşağılara indiğini düşünerek kendini umutlandırdı. Nitekim, sadece bu bölüme yüklendiği için de açıkta kaldı.

--Peki, 2009 gerçek verilerini dikkate alarak tercih yapanlar neden açıkta kaldı?

*Bu durumun sebebi, yukarıda belirttiğim alandışı katsayı farkının azalmasından kaynaklanıyor.

* Öğrencilerin, geçen yıla göre, tercihte bulunduklarında, normal şartlarda başarı sıralarının en az 10 bin 20 bin altına yerleşmeleri gerekiyordu.

*Fakat, alandışı tercihler, kendi tercihlerine müdahale ettiği için, geçen yılın verilerinin de geçerliliği de azalmış oldu.

-Mesela, TS’de 8000.ci olan bir öğrenci, normal şartlarda Türkçe Öğretmenliği bölümlerinden birini kazanması gerekiyordu.

-Ancak, önceki yıllarda bu bölümü seçebilen TM öğrencilerinin, yüklenmesi bu yıl daha fazlaydı. Sistem değiştiği için, artan matematik soruları yüzünden, çoğu TM’ci sadece sözele çalışmıştı. O yüzden onlar için, TS dışında bir tercih yapma şansı da kalmıyordu.

-Bu yüzden, ilk 5000, 6000lerden Türkçe Öğretmenliği bölümüne yoğun bir yığılma olduğu için, 8000.ci olan öğrenci, Türkçe Öğretmenliğine giremedi.

-Bu adayın, açıkta kalmasında, sadece Türkçe Öğretmenliğini düşünmesinin etkisi büyüktü, mesela Türk Dili ve Edebiyat bölümlerini yazsa, açıkta kalmazdı.

*Demek ki,  birçok adayın, tek bir bölüme yüklenmeleri de açıkta kalmalarına sebep oldu.

-TS öğrencilerinin yaşadığı durum, sadece Türkçe Öğretmenliğinde sınırlı değildi. Aynı durum, Sosyal Bilgiler ve Coğrafya Öğretmenliğinde de yaşandı. İyi bir TS başarı sırasına sahip olan, bir TM öğrencisi, düşük bir TM bölümü seçmek yerine, öğretmenliğe yüklenerek, TS’cilerin önüne geçmiş oldu.

-Yukarıda verdiğim örnek, düşük MF’li bölüm yazmak yerine, iyi bir TM bölümü yazan, MF öğrencileri için de geçerli.

-MF’de Fizik, Kimya Biyoloji gibi bölümleri yazmak istemeyen öğrenciler, TM’de daha iyi olan, ya da iktisat, işletme gibi özel şirketlerde iş imkanı tanıyan bölümlere yüklendiler.

*Demek ki, mesleklerin algılanabilirliği ve geleceği öğrencilerin, belli bölümlere yığılmasına, bu sebeple başarı sıralarının yükselmesine ve de diğer öğrencilerin de açıkta kalmasına sebep oldu.

İnternette okuduğum yazılarda, öğrenci yorumlarında, kendisi ile aynı bölümü yazan ve kendisi yerleşemediği halde, düşük başarı sırasına sahip olan arkadaşının yerleştiğini okuduğum yorumlar var. Böyle bir durumun olması, aslında zor gözüküyor.

-Mesela, sizin başarı sıranız 56bin ve arkadaşınızın başarı sırası 67bin.

-Düşündüğünüz bölümüm ise başarı sırası 60 bin civarlarında.

-Siz bu bölümü 30.sıraya, arkadaşınız ilk sıraya yazdı.

-Eğer siz 29 tercihinizde bir yere yerleşemezseniz, 30.tercihinize, arkadaşınızdan önce yerleşirsiniz.

-Başarı sıranız, arkadaşınızdan iyi olduğu için, onun o bölümü ilk sıraya yazması, şansını arttırmaz.

*Bir de alandışı tercihte bulunan öğrencilerin, kılavuzda “0,12 AOBP’li” kısıma dikkate alarak, geçen yılın kılavuzuna bakanlar ise “0,3’lük AOBP’li kısma bakarak tercih yapmaları gerekiyordu. Söylediğim konu ortak programlardan hariç tabii ki. Bu duruma dikkat etmeyip, alan içi başarı sıralarına bakan adayların, açıkta kalmalarına sebep oldukları düşünülebilir.

*Bunlar dışında, eğer ki gerçekten, herşeyine dikkat etmiş, her iki yıla özenle bakmış, rehber hocalarına danışmış.. Ve, kendisinin yazdığı bölüme, kendisinden daha aşağıda başarı sırasına sahip olan birisi yerleşimiş ise, işte o zaman düşünmek istemediğim ÖSYM hatası ihtimali ortaya çıkıyor.

 

-ÖSYM ne kadar yanlış yapsa da, ben sisteme öğrenciler tarafından gönderilen tercihlerde, sadece bir tuşa basılarak hata yapılacağını düşünmek istemiyorum.

-Ama, gerçekten bir hata da var ise, ÖSYM hatasını açıklamalı.

-Ve, öğrencilere de, şimdi mümkün değilse de, ek yerleştirmede her türlü olanağı sağlamalıdır.

*Başarı sırasından yukarı olan bölümü yazamama” şartı, bu yıl için kaldırılmalı…

 -Öğrenci 450 puan ile açıkta kaldıysa, ek yerleştirmede 451 puanlı istediği yeri yazabilmeli.

 

Bunun gibi, düzenlemeler ile, şu an eğer birşey yapılamayacaksa, ek kontenjanlarda bu mağduriyet giderilmeli.

Son söz olarak, bu yıl yaşanan fiyaskonun mağduru olan, öğrencilerle aynı üzüntüyü paylaştığımı dile getirmeliyim. Sizlerin, geleceği gerçekten başkalarının elinde oyuncak olmamalı. Elimizden geldiğince, bu konu hakkında düşüncelerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.

Umarım, yakın zamanda herşey istediğiniz şekilde gelişir. Çünkü siz bunu hak ediyorsunuz.

Bu haber toplam 8183 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum