2010 Ek Yerleştirmede ÖSYM Ne Yapmalı?

2010 Ek Yerleştirmede ÖSYM Ne Yapmalı?
2010'da adayların yükseköğretim tercih sürecinde yaşadıkları fiyaskonun en büyük sorumlusunun ÖSYM olduğunu ifade eden sitemiz yazarlarından Özkan GÖĞERCİN, Ek yerleştirmelerde ÖSYM'ye düşen görevleri yazdı.

"2010'da adayların yükseköğretim tercih sürecinde yaşadıkları fiyaskonun en büyük sorumlusunun  ÖSYM'dir" diyen sitemiz yazarlarından Özkan GÖĞERCİN, benzer sorunların Ek tercihlerde tekrarlanmaması için ÖSYM'ye düşen sorumlulukları yazdı. İşte Özkan GÖĞERCİN'in yaptığı analizin ayrıntıları:

2010 Ygs-Lys yerleştirme süreci, en başından, sonuna kadar hep tartışmalar ve soru işaretleri içerisinde geçti. Nitekim, binlerce öğrenci ummadıkları bir şekilde açık kaldılar. Dahası, yerleşen öğrencilerin çoğunluğu da, yerleştikleri bölümlerden ise memnun değiller. Bu yıl, yaşanan fiyaskonun en büyük sorumlusu ÖSYM’dir. Şimdi, önümüzdeki ekim ayında “Ek Yerleştirme “ süreci var. Eğer mağduriyetinizin giderilmesi gerekiyorsa, ÖSYM, bu tercihlerde sizin için sorumluluğunu bilmeli ve gereken duyarlılığı göstermelidir. İşte, ben de ÖSYM’nin dikkatini çekmek, sizin hakkınızı da aramak amacıyla, onlara önerilerimi ve sizden de gelen önerilerinizi toplu halde sunuyorum.

“EK YERLEŞTİRME DE UYGULANAN TABAN PUAN ŞARTI KALDIRILMALI”

  Bu yerleştirmelerde, iyi bir puan alıp da açıkta kalan, binlerce öğrenci var. Ek yerleştirmede her yıl uygulanan kurala göre, “Bir aday, ek yerleştirmede, 4 yıllık lisans programlarını seçerken, ancak kendi puanına eşit ve altındaki yeri yazabilir.”

  “Bu demek oluyor ki, bir öğrenci diyelim ki, TS-2’den 430 ile açıkta kaldı

  Diyelim ki, düşündüğü Türkçe Öğretmenliği bölümleri, 431’den başlıyor.

  Eğer, bu kural işlerse, işte o öğrenci, Türkçe öğretmenliği bölümlerinin hiçbirini tercih edemeyecek.

  Peki ne yapacak?—En sonunda, düşünmediği bir bölümü tercih etmek zorunda kalacak..

  Diyelim ki, öğrenci, kazandığı bölümü de okumak istemedi, hayalindeki bölüm için tekrar sınava girmek istedi.

  İşte o zaman da, önümüzdeki yıl, puan kaybı yaşayacağı için 2012 yılını beklemek zorunda kalacak.”

 Yukarıda, söylediğim tablo, belki baktığınız zaman, bir öğrencinin, bir üniversite kazandıktan sonra, gitmesi doğru gözüküyor ama, inanın, her yıl, çoğu öğrenci, ek yerleştirmedeki dar süreçte “artık gitmeliyim” diyerek, kazandığı bölüme gitmiyor. Şartlar müsaade etmiyor, kendisi gidip mutlu olamıyor. Sonuçta, ne yazık ki, o değerli yıllarından 1 yılını daha feda ediyor. ÖSYM’nin, o yüzden, size ek yerleştirmelerde de, kontenjanlar dahilinde, istediğiniz bölümleri tercih etme hakkını vermesi gerekiyor.

 2009 Dgs Ek Yerleştirmede, ÖSYM “taban puan şartını” kaldırılmıştı. Geçen, yıl yapılan uygulama hakkında, ÖSYM tarafından yapılmış basın duyurusunu görmek için tıklayın. (http://www.osym.gov.tr/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFD4AF1EF75F7A79686D0BC216A9778CD0)

 Demek ki, istenildiği takdirde, sizler için bir şeylerin yapılabilmesi imkansız ve asla ve alsa zor değil!..

“İLK YERLEŞTİRMEDE KAZANAN ADAYLAR, TEKRAR TERCİH HAKKINA SAHİP OLMALI.”

  Tercihlerde uygulanan kurala göre, bir öğrenci, eğer, kontenjan sınırlaması olmayan, bir bölüm kazanırsa, ek tercihlerde tekrar tercih etme hakkına sahip olamıyor. Ancak, bu dönem, tercihlerinde, istemediği bölümleri kazanan adaylar da var.

  Bunun sebebinde;

  *30 tercih hakkı bulunan bir öğrenci sınıf öğretmenliği okumak istiyor.

  *Kılavuzu da eline alıyor, başlıyor tercihlerini sıralamaya.

  *Kendi başarı sırası 80binlerde, 2010 kılavuzda en son, 150bin ile alan öğretmenliği görüyor.

 *Diyor ki, “tamam, ben zaten burayı kazanırım.” Doğal olarak da sınıf öğretmenliğini orada bırakıyor.

 *Sonuna da, “Ben, iktisat, işletme yazayım, ya, nasıl olsa oralara kadar inmem, zaten kılavuza göre de rahat yerleşiyorum”. “Nasılsa kazanıcam ama, bulunsun, ne olur ne olmaz.”

  *En son yaşanan tabloda, kesin yerleşirim dediği bölüme değil de, “ya nasıl olsa, gelmez diye” yazdığı bölüme yerleşiyor.

  Yukarıda, belirttiğim durum, siz de hak vereceksiniz, kesinlikle öğrencinin insiyatifinde oluyor. Yani, öğrenci kendisi istemese, evet yazmazdı. Burası doğru tabii, ama, öğrenciyi, gerçekten uzaklaştıran, ve düşünemeyeceği umutları da veren bir kurum var. ÖSYM, öğrencilere, bu denli, gerçek dışı umutlar aşılamasa, elbette ki, yukarıdaki öğrenci, daha farklı bir yol izleyecek. Farklı, meslek gruplarını da düşünecekti. Daha mantıklı bir tercih yapacak, en sonunda bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamayacaktı.

  Her yıl, böyle tercih yapan öğrenciler olmuyor mu? Tabii ki oluyor..

  Peki şunu düşünün.. Her yıl, öğrenciler, böyle bir kılavuz ile karşılaşıyorlar mı?..

  Bir öğrenci, 1 yıl boyunca hazırlanıp, hayalini kuramadığı bölüme,

  Böyle bir kılavuzda inanıp, hayallerinin üstüne, gelecek de kurarsa,

  O öğrencinin, kazanamadığı zaman, ya da düşünmediği bir bölüm geldiği zaman, neler hissettiğini tahmin edebiliyor musunuz?

  Üstelik , aynı bölümlere bu kadar çok aşırı yüklenmenin olması, ve yüksek puan alan adayların açıkta kalmasında da, kılavuzdaki “iyimser” puanların da etkisi vardır.

  “ ÖSYM, sizlerin adına “iyimser” kılavuz hazırlarken, geleceğinize de aynı “iyimserlik” ile yaklaştı mı, işte orasını bilemiyorum.”

O yüzden, öğrencilere, istemedikleri bölümler kazanmasında da, etken sahibi olan öğrencilere, ÖSYM tekrar tercih hakkı tanımalıdır. Bunu, üniversiteye kayıtlar başlamadan bildirmelidir ki, ek yerleştirme için, daha fazla kontenjan için tercih hakkı doğmalıdır.

EK YERLEŞTİRMEDE, 8 OLAN TERCİH HAKKI ARTTIRILMALI”

  Ek yerleştirmelerde, sınırlı kontenjanlar olduğu için, daha az, tercih hakkı verilmektedir. Nitekim, aday da ona göre tercihlerini yapmaktadırlar. Ancak, yukarıda verilen öneriler dahilinde, en az birinin uygulanması halinde, adaylara 8’ten daha fazla tercih hakkı verilmesi gerekiyor.

 “Adayların hayalindeki bölüm, eğer 9-10 üniversitede, belirli sayıda, açık bırakmışsa, aday 8’de kalıp, kararsız kalacağına, hepsini tercih etme hakkına sahip olacaktır.”

 Aktüel Psikoloji adına, sizlerin mağduriyetini gidermek için, sizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Belli bir çoğunluğun sağlanması ve sesimizin daha gür çıkması için, bu haberi, arkadaşlarınıza iletin ve paylaşın. Süreç içerisinde, gelişmelerle ilgili sizleri bilgilendirmeye de devam edeceğiz.

Son olarak, son sözümüz ÖSYM’ye… 

“BU YIL YAŞANAN MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİ İÇİN, TÜM ÖĞRENCİLER ADINA,  BU ÖNERİLERİMİZİ, BAŞTA ÖSYM BAŞKANI SAYIN ÜNAL YARIMAĞAN VE  DİĞER YETKİLİLERDEN TALEP EDİYORUZ. SİZLERDEN, BU KONUDA, ANLAYIŞ VE DUYARLILIĞINIZI BEKLİYORUZ”.

Bu haber toplam 7604 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum