Havaların ısınmasıyla artan doğa yürüyüşleri sonucunda yüksek irtifaya maruz kalan insan sayısı artarken, kalp hastalığı olan kişilerin yüksek rakımlı alanlardaki aktiviteyi tercih etmesi yaşam kaybıyla sonuçlanabiliyor. Özellikle risk grubundakilerin, dağ ve doğa sporlarına başlamadan önce mutlaka uzman doktor kontrolünden geçmesi gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Veli Kırbaş, kalp sağlığı açısından yüksek irtifada yapılan sporlarla ilgili uyarılarda bulundu.
Yüksekte kalp daha fazla çalışır
Yüksek irtifada atmosfer basıncı azalır ve birim hacim içindeki oksijen molekülleri seyrekleşir. Yaşamını deniz seviyesinde veya deniz seviyesine yakın yerleşim alanlarında geçiren bir kişi 2500-3000 metre yükseklikteki bir alana çıktığında, vücudu atmosferdeki değişikliklere uyum sağlamaya çalışır. Her solukta alınan havadaki oksijen miktarı azalır, kişi yeterli oksijen alabilmek için daha sık solumaya başlar, hızlanan soluk alıp verme oksijen miktarını normal tutmak için yeterli olmaz ve kalp bu durumda daha fazla çalışarak dokuların oksijen ihtiyacını gidermeye çalışır.
Bazen damarlar kasılarak daralır
Kalbin fazla çalışması, kalp hızının artması (taşikardi) anlamına gelmektedir. Orta yaşlı insanlar kısa sürede deniz seviyesinden 1500 metreye çıkıldığında kalp ritminde düzensizlik olarak bilinen erken vuru durumunun (ekstrasistol) normalden iki kat fazla olduğu, 2500 metreyi geçince ise düzensiz vuruların da 6-7 kat arttığı belirlenmiştir. Ayrıca yüksek irtifada hava sıcaklığının düşmesi ve sempatik aktivitenin artması sonucu bazı duyarlı ve kalp hastalığı riski yüksek kişilerde koroner damarlarının kasılarak daralması (koroner vazospazm) sorun olmaktadır. Bu sorun nedeniyle zaman zaman göğüs kafesi altında baskı ve ağırlık hissi oluşmaktadır.
Yüksek irtifada bu belirtiler başlarsa dikkat!
• Şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı ve bulantı varsa.
• Dinlenme sırasında nefes alıp verme sayısı dakikada 20’den fazlaysa.
• İştahsızlık ve sarhoşluk halinin yanı sıra dengesiz yürüme ve anormal derecede halsizlik varsa.
• Şuur değişiklikleri ortaya çıkıyorsa.
Yüksek irtifaya çıkmadan test yapılmalı
Kalp yetersizliği olan hastalar egzersiz kapasiteleri iyiyse (2 katı zorlanmadan çıkabiliyorsa), nefes darlığı ve bacaklarda şişlik şikayetleri yoksa egzersiz öncesi ekokardiyografi ve semptom sınırlı egzersiz testleri yapılarak kullandıkları ilaç dozları ayarlandıktan sonra yüksek irtifaya çıkmalarında sakınca yoktur. Ancak bu tip hastalar çok hızlı bir şekilde yüksek bölgelere çıktığında kalp yetersizliği olmasa bile akciğer ödemi gibi tehlikeli bir tabloyla karşı karşıya kalabilir. Bu durumda kişi hemen daha düşük irtifaya indirilmeli ve oksijen verilmelidir. Öte yandan aktif kalp yetersizliği olan nefes darlığı ve bacaklarda şişlik (konjesyon) bulguları olan hastalar yüksek irtifaya seyahat etmemelidir.
Kimler yüksek irtifaya çıkmamalı?
1. Kalp pili takılan hastalar, pil takıldıktan 3 ay geçmeden yüksek irtifaya çıkmamalıdır. Düşük irtifalı yerlerde ilaç kullanmasına rağmen çarpıntı şikayetleri olan kişilerin ise yüksek irtifada şikayetleri artabilir.
2. Bilinen stabil koroner arter hastalığı olanlar eforlu EKG testi sonucu normalse ve göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayetleri yoksa ilaçlarını düzenli kullanarak yüksek irtifaya çıkabilirler. Ancak son 3 ay içerisinde kalp krizi geçirmiş veya koroner bypass operasyonu olmuş kişilerin yüksek irtifaya kesinlikle çıkmamaları gerekir.
3. Ciddi kapak darlığı veya yetmezliği olan hastaların yüksek irtifaya çıkmaları önerilmez.
4. Tansiyonları yüksek seyreden ve tansiyonları kontrol altına alınmamış hastalar yüksek irtifaya çıkmamalıdır.
Yüksek irtifaya tırmanışlarda ilk anlarda artmış sempatik aktivasyona bağlı olarak kan basıncı artmaktadır. Yüksek tansiyonu olan ve tansiyonları kontrol altında olanların ilaçlarını düzenli olarak aldıktan sonra yüksek irtifaya çıkmalarında sakınca yoktur.