Ayşegül Aydoğan Atakan / MİLLİYET
Kronik yorgunluk sendromu tanısı konanların bir süre sonra iş ve özel hayatı ile sosyal ilişkileri olumsuz etkileniyor. Hatta bu tanıyı alan hastaların dörtte birinin işsiz kaldığı bildiriliyor.
Bilim adamları 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yorgunluğun nasıl önlenebileceğinin ve insanların nasıl daha uzun süre çalışıp daha verimli olabileceğinin çaresini düşünmüşler. Prof. Dr. Ayşe Altıntaş, yorgunluğun altta yatan hastalıkların habercisi olması dışında günlük yaşamda da çok önemli olduğunu çünkü hemen herkesin daha fazla çalışmak istediğini belirtiyor. Tüm bunlara rağmen kronik yorgunluk sendromu, kişinin yaşam kalitesini bozarak işsiz kalmasına bile neden olabiliyor. Yaşasın Hayat Kliniği’nde hizmete başlayan Yorgunluk Tanı ve Tedavi Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Altıntaş, yorgunlukla ilgili sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor.
Kronik yorgunluk dinlenmeyle geçer mi?
Kronik yorgunluk sendromu (KYS), yatak istirahatiyle düzelmeyen, fizik ve mental aktivitelerle daha da kötüleşebilen nitelikte bir yorgunluk yakınmasının ön planda bulunduğu, kompleks bir hastalıktır. Yorgunluğun yanı sıra, güçsüzlük, kas ağrıları, bellek bozuklukları, konsantrasyon sorunları, uyku bozuklukları ve egzersizden sonra 24 saatten uzun süren yorgunluklar görülür.
Kronik yorgunluk sendromunun özellikleri nelerdir?
40 - 60 yaş arası kadınlarda daha sık rastlanmasına rağmen, her iki cinste ve tüm ırklarda, her yaş grubunda ve farklı sosyoekonomik gruptan bireylerde görülebilmektedir. Hastaların yüzde 60 - 70’lik bölümünü kadınlar oluşturuyor. Erişkin dönemde daha sık rastlanmaktadır. Yorgunluk şikâyetinin şiddetine göre kişinin iş yaşamı, özel yaşamı, sosyal ilişkileri, yaşam kalitesi bozuluyor. Hatta “kronik yorgunluk sendromu” tanısı alan hastaların dörtte birinin işsiz kaldığı bildiriliyor.
Yorgunluğun teşhisini koymak için belirleyici bir tetkik var mı?
Önce başvuran hastanın yorgunluk yakınması ayrıntılı olarak sorgulandıktan sonra tıbbi geçmişi ve aile özellikleri, sosyal ve çalışma koşulları irdeleniyor. Aile hekimi tarafından genel sistemik değerlendirilmesi tamamlandıktan sonra hasta, uzman psikolog tarafından görüşmeye alınıyor, depresyon testi ve gereğinde anksiyete testleri uygulanıyor. Ardından nörolojik yönden değerlendirilen hasta, tüm muayene ve tetkiklerinin sonuçlarıyla birlikte gözden geçiriliyor. Bir de “Yorgunluk şiddet ölçeği” diye kullandığımız bir ölçek var. Yorgunluktan şikâyet eden hastaya bu ölçeği doldurtuyoruz. Daha sonra bu ölçek üzerinden hastanın tedavi planını yapıp, kontrollerini yürütüyoruz.
Neden depresyon testi yapılıyor?
Çalışmalarda, yorgunluk şikâyeti olan hastaların yüzde 20 - 40’ında depresyon ya da kaygı bozuklukları gibi altta yatan bir psikiyatrik bozukluk olduğu ortaya konmuş.
Yorgun musunuz test edin?
Yorgun olduğumda motivasyonum azalır.
Egzersiz beni yoruyor.
Kolay yorulurum.
Yorgunluk fiziksel fonksiyonumu etkiler.
Yorgunluk benim için sık sık problemlere neden olur.
Yorgunluğum fiziksel fonksiyonumu sürdürmemi engeller.
Yorgunluk belirli görev ve sorumluluklarımı yerine getirmeyi etkiler.
Yorgunluk, beni yetersiz bırakan en önemli üç şikâyetten birisidir.
Yorgunluk, iş, aile ya da sosyal yaşantımı etkiler.
Yanıtlar için seçenekler:
1 = kesinlikle katılmıyorum,
2 = katılmıyorum,
3 = katılmama eğilimindeyim,
4 = kararsızım,
5 = katılma eğilimindeyim,
6 = katılıyorum,
7 = kesinlikle katılıyorum.
Değerlendirme: Her soruyu hasta 1’ den 7’e kadar derecelendirecek. Her bir soruya eşdeğer görülen rakamlar verildikten sonra, bu rakamların ortalaması alınır. Bulunan rakam 4 ya da daha fazla ise ciddi bir yorgunluğun söz konusu olduğu sonucuna varılır.