Aşırı sağcı Brenton Tarrant, saldırılar öncesi yayımladığı manifestosunda, Hristiyan-Batı kültürünün tarih içindeki en büyük düşmanlarından biri olarak Osmanlıları gördüğünü söylemişti.
Tarrant, 2018 yılının Kasım ayında Orta ve Doğu Avrupa'da birçok ülkeyi kapsayan uzun bir seyahate çıkmış.
Dubai üzerinden önce Bulgaristan'a gitmiş, daha sonra da başka ülkelere geçmiş.
Bulgar makamları, bu ziyaretle ilgili resmi bir soruşturma başlattı. Tarrant'ın 9-15 Kasım arasında Bulgaristan'da kaldığı açıklandı.
Bulgaristan Başsavcısı: Savaş meydanlarını ve ulusal kahramanların müzelerini ziyaret etti
Bulgaristan Başsavcısı Sotir Cacarov, Tarrant'ın ülkedeki savaş meydanlarını ve ulusal kahramanların müzelerini ziyaret ettiğinin saptandığını açıkladı.
Soruşturmaya göre Tarrant daha sonra Bulgaristan'ın başkenti Sofya'dan uçakla Romanya'nın başkenti Bükreş'e geçmiş.
Ardından da birkaç gün sonra otomobil kiralayarak Macaristan'ın başkenti Budapeşte'ye gitmiş.
Tarrant'ın Romanya ve Macaristan'da neler yaptığı henüz aydınlatılmadı.
2016'daki gezisi daha uzun ve kapsamlı
Ancak derinleşen soruşturma Tarrant'ın 2016 yılının Aralık ayında da bölgeye gittiğini ve Doğu Avrupa'da o tarihlerde daha uzun süre kaldığını ortaya çıkardı.
Bulgaristan Başsavcılığı, Avustralyalı saldırganın 2016'da Başkan ülkelerinden Sırbistan'ı, Hırvatistan'ı, Bosna-Hersek'i ve Karadağ'ı da ziyaret ettiğini açıkladı.
Brenton Tarrant, "Hristiyan Batı kültürü için en büyük tehlike" olarak gördüğü tarihsel Osmanlı Türk egemenliğine karşı Doğu Avrupa'daki direnişi incelemiş.
Bu ülkelerin ulusal kahramanlarını da saldırılarında kullandığı silahının üzerine yazmış.
Bu isimler arasında 15. yüzyılda Osmanlı ordusuyla savaşan iki Macar ulusal kahramanının, Janos Hunyadi'nin ve Mihaly Szilagyi'nin de adları var.
Tarrant'ın saldırısında kaydettiği videoda, araçla camiye yaklaşırken arka planda Sırp ırkçı radikallerinin marşının çaldığı da dikkat çekiyor.
Sırbistan: Bu terör eylemiyle uzaktan yakından ilişkimiz yok
Bu videonun ortaya çıkmasının ardından Sırbistan Dışişleri Bakanı İvica Dacic hemen bir basın toplantısı düzenledi ve "Sırbistan'ın bu terör eylemiyle uzaktan yakından bir ilişkisi yok" dedi.
Tüm bu gelişmeler Tarrant'ın pek çok kez geldiği Doğu Avrupa ülkelerini, bu bölgenin tarihini ve kültürünü iyi tanıdığını gösteriyor.
Ancak uzmanlara göre şimdi en önemli soru, onun Orta ve Doğu Avrupa'ya yaptığı ziyaretlerin bireysel girişimler mi, yoksa bazı örgütsel bağlantılar sonucu mu gündeme geldiğinin ortaya çıkarılması.
Son yıllarda ırkçı eğilimlerin ve radikal hareketlerin Doğu Avrupa ülkelerinde hızla güçlendiği biliniyor.
Tarrant'ın Orta ve Doğu Avrupa ilişkileri, şimdiye dek gölgede kalan pek çok şeyi aydınlatabilir.